Üç günde alınan altı puan ile lige daha sağlam tutunduk.

Her zaman kan değişiminin takıma olumlu yansıması olur.

Geç kalınmasına rağmen yapılan bu değişimin etkilerini görmeye başladık.

Alınan sonuçlar hoca hakkındaki ön yargıları da gidermiş oldu.

Sezonun ilk deplasman galibiyeti ile tanıştık.

Uzun bir aradan sonra iç sahada galibiyeti ile moral bulduk.

Kaybedenin lige havlu atacağı bir maçı zorda olsa kazandık.

Aylardır sevinmeyi ve gülmeyi özlemiştik.

Bu sonuçlar ile iyi bir havada yakalamış olduk.

İlk yarıda fazla etkili olamadık.

Rakip ilk bulduğu pozisyonu gole çevirince bütün hesaplarımızı bozdu.

İkinci yarının zor olacağı ve iki golü bulmamız düşüncesi ile sıkıntılı başladı.

Boluspor adına daha istekli ve arzulu bir ikinci yarı izledik.

Rakip her ne kadar zaman geçirme adına plan yapsa da tek kale bir mücadele oldu.

Özellikle kanat organizasyonlarında etkili olduk. Attığımız iki gol de bu şeklide geldi.

Santrafor olarak alınan Kidric’in birçok pozisyonu harcaması çok tepki aldı.

Taraftarın verdiği tepki doğru olsa da Fırat hocanın skoru lehimize çevirinceye kadar oyunda tutmasını doğru buluyorum.

Kubilayı da oyuna alarak uzun toplarla ileri uçta daha etkili olmak istedi. Ve sonuca da ulaştığını gördük.

Üç günde attığı iki gol ile Bolusporu hayata bağlayan oyuncu Gökhan maçı alan oyuncu oldu.

İsteyen ve inananların kazandığı bir maç oldu.

Her zaman dediğim gibi çok zorlu bir süreçten geçiyoruz.

Bu takımın düşmemesi için herkesin taşın altına elini koyması gerekiyor.

Asıl şimdi takıma sahip çıkma zamandır.

Dün artık düştük söylemlerini bir kenara koyun.

Kalan yedi haftada daha çok kenetlenerek takıma sahip çıkalım.

Her zaman dediğim sözü yineliyorum.

Boluspor düşmeyecek ve düşmemelidir.

Nokta.

İYİ HAFTALAR…