Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta gerçekleşen kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamalar ile birlikte halı sahalar yeniden hizmete açıldı. Vatandaşlar Pandemi kuralları çerçevesinde hizmet vermeye başlayan Halı sahalara akın etti. Soysal Spor Kompleksi işletme sahibi İdris Bülent Soysal, “Haberi alır almaz o akşam telefonlarımız susmadı. Ama işte bizim içinde en kötü şey şuan için saat sınırlaması. Bu bizi ciddi anlamda yoruyor” dedi.

Haber: Ali Çağrı Demirtaş

Yeni Tip Koronavirüs (Kovid-19) salgınla mücadele kapsamında kapanan halı sahaların açılması için gün sayan futbolseverlerin bekledikleri haber geldi. Yaklaşık 1,5 yıldır kapılarını kapalı tutan halı sahalar, son yapılan kabine toplantısı akabinde Cumhurbaşkanı’nın yapmış olduğu açıklamalar yüzleri güldürdü, halı sahalar hizmete açıldı.

6 yıldır halı saha işleten Soysal Spor Kompleksi işletmecisi İdris Bülent Soysal ise kapanma sürecinde neler yaşadıklarını anlatarak, halı saha işletmecilerinin sesi oldu. Müşterilerin memnuniyetlerine ve salgın döneminde çekilen zorluklara değinen Soysal, aşılanmaya dikkat çekerek sırası gelen vatandaşları aşı olmaya davet etti.

“MÜŞTERİLERİMİZİ ARTIK KABUL ETMEYE BAŞLADIK”

Hazırlıklarını tamamladıklarını dile getiren İdris Bülent Soysal, müşterileri kabul etmeye başladıklarını belirterek, “Adım İdris Bülent Soysal. Bolu’da Soysal Spor Kompleksinde yaklaşık 6 yıldır işletmesini yapıyoruz, 6 yıl önce açtık. Pandemi sürecinde yaklaşık 14 ay kapalı kaldık. Bu 14 aylık süreçte sadece arada yaklaşık olarak 2 aylık süreçte bir açılma sağlandı. Onun haricinde tamamen kapalıydık. Şimdi tekrar tam da net söylenmedi bizlere ne zaman açılacağı, çünkü tamamen bir belirsizlik söz konusu. Sadece bizim için değil, kafe olsun, restoran olsun diğer bütün sektörlerde yeterince önceden haber verilmediği için yeterli hazırlıklar çok fazla yapılamadı. Ama elimizden geldiği kadar hazırlıklarımızı tamamladık. Dezenfekte işlemlerimizi hallettik. Temizliğimizi yaptık, müşterilerimizi artık kabul etmeye başladık tabi ki” ifadelerini kullandı.

“İSTEYENLER İSTEDİKLERİ KADAR SPORLARINI YAPABİLSELER”

İnsanların halı sahaları neden bu kadar çok sevdiklerini de aktaran Soysal, “Tabi ki halı saha diğer spor dallarından aslında biraz daha farklı. Özlemelerinin en büyük sebeplerinden birisi aslında aynı anda kendi arkadaşlarıyla beraber hem çok uygun maliyetlerde yaklaşık 1 saat, 1,5 saat, burada beraber spor yaparak kaynaşıyorlar. Aynı zamanda keyifli zaman geçiriyorlar. Bu nokta da bireysel bir spor olmadığı için, takım sporu olduğu için ister istemez diğer sporlara göre biraz daha ilgi çekebiliyor. Bu nokta da müşterilerimiz tamamen memnuniyetle karşıladılar. Zaten haberi alır almaz o akşam telefonlarımız susmadı. Ama işte bizim içinde en kötü şey şuan için saat sınırlaması. Bu bizi ciddi anlamda yoruyor. Zaten çok uzun süredir kapalı durumdayız. Saat sınırlaması olmasından dolayı da belli sayıda, günde belki 1 maç belki 2 maç anca verebiliyoruz müşterilerimize. Buda ister istemez bizlere sıkıntı yaratıyor. Çünkü uzun zamandır gelen müşterilerimiz var. Herkes kendince bir ayrıcalık istiyor haklı olarak. Çünkü yıllardır geliyorlar. Bizimde elimizde değil,  belli bir saatten sonra verildiği zaman bu sefer güvenlik güçleri tarafından cezai işlem uygulanıyor. O yüzden hani evet insanlar memnuniyetle karşıladılar, ama keşke saat sınırlaması olmasa da artık rahatlıkla isteyenlere, istedikleri kadar maç verebilsek. İsteyenler istedikleri kadar sporlarını yapabilseler. Rahat bir şekilde burada gönüllerince buradan ayrılabilirler diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“HER YERİ KAPATIYORSUNUZ TURİSTİK OTELLER AÇIK”

Salgın sürecinin yanlış yürütüldüğünü düşünen Soysal, turistik otellerin açık olmasına da tepki göstererek, “Maalesef şunu görüyoruz. Biz toplum olarak çok genç bir nüfusa sahibiz. İşletme olarak da Türkiye’de çalışan insanlarımızın neredeyse yüzde 80’i günlük çalışmaktalar. Yani günlük çalışıp evlerine ekmeklerini götürmekteler. Şimdi bu süreçte her ne kadar kabul edilmese de bir çok işletme maalesef faaliyetlerine son verdi, iflas bayrağını çekmiş durumda. İki defa bu şekilde yapıldı. Kapandı, açıldı, kapandı, şimdi tekrar açıldı. İnşallah tekrar kapanmaması bizim için en büyük güzellik olacaktır. Biz hükümetten hiçbir şekilde bir yardım istemiyoruz. Zaten verilen bir yardım da söz konusu değil ama yani verilen ayda bin lira, 3 ay boyunca verilen kira yardımının hiçbir anlamı yok çünkü ayda 8 bin lira kira ödüyoruz, her ay 2 bin lira stopaj ödüyoruz. Bizim için hiçbir anlamı yok. Biz zaten devletten herhangi bir yardım da beklemiyoruz. Sadece açık kalmak istiyoruz. Kapanacaksak da evet tamam kapanalım ama ilk başta olduğu gibi hep beraber kapanalım. Yani halı sahayı kapatıyorsunuz, yüzme havuzunu kapatıyorsunuz, spor salonunu kapatıyorsunuz, ama bir bakıyorsunuz turistik oteller açık. Ne anladım ben bu işten? Bolu zaten bir turizm şehri, Kartalkaya’ya çıkıyorsunuz, Kartalkaya’da İstanbul’dan,  Ankara’dan, Türkiye’nin her yerinden gelen birçok insan var. Geliyorlar, haklı olarak orada parasını veriyor adam, eğleniyor. Tamam da oraya geldiği zaman orada çalışanlar bizim Bolu’nun çocukları. Ne oluyor sonra ? Bu adam geliyor evine, köyüne bu sefer annesine babasına, annesi, babası, en yakın eşrafına bulaştırmaya başlıyor. İster istemez bu sefer de vaka sayıları yükselmeye başlıyor.  Biz diyoruz ki; kapanacaksak eğer bu ceremeyi çekeceksek hep beraber çekelim, çekelim bitirelim. Çekmeyeceksek, o zaman bırakalım herkes açık kalsın.  Hiçbir yardım yapmaya da gerek yok” kelimelerini kullandı.

“ARTIK ŞU VİRÜSTEN BİR AN ÖNCE KURTULMAYA ÇALIŞALIM”

Son olarak vatandaşları duyarlı bir biçimde aşı olmaya davet eden Soysal, “Aşılanmak en büyük dileğimiz, herkesten tabi ki buradan hani vatandaşlarımıza, arkadaşlarımıza, eşimize, dostumuza herkese söylüyoruz da buradan da sizlerin aracılığı ile iletmiş olalım. Aşı çok önemli, aşı olmazsa bu işin içinden hiçbir şekilden çıkamayacağız. Lütfen sırası gelen herkes bir an önce gitsin aşısını yaptırsın, bizler de artık şu virüsten bir an önce kurtulmaya çalışalım ve artık şu işi bir an önce bitirelim” diye konuştu.

Editör: TE Bilisim