Her şeyin üst üste geldiğini düşünüyorsun değil mi? Altından kalkamayacakmış, sorunlarını asla halledemeyecekmişsin gibi hissediyorsun...Aklında devamlı sorular dolaşıyor, hatta bazen kendinle konuşuyorsun. Kendine kızıyorsun, suçluyorsun aynada gördüğün yüzünü. Keşkelerle doluyor bulunduğun yer. Pişmanlıkların geliyor aklına ya da ileride neler olacak kaygısı...Bu neden şimdi oldu ya da olmadı diye hayıflanıyorsun.

Bırak...

Düşünme…

Aklını kurcalamasın olumsuz hiçbir şey.

Her şey olması gerektiği zamanda ve yerde oluyor. Ne erken ne geç, tam zamanında.

Hata mı yaptın, sevin. Evet sevin.

Çünkü hata, bir daha hata yapmaman için çok değerli bir tecrübedir. Asla da korkma hata yapmaktan (bile bile yapılanlardan bahsetmiyorum tabiki)

Hata istemeden, sonunu tahmin edemeden yapılır. Belki dönüşü olmayabilir bazı hataların ama seni sen yapar. Belki bundan sonraki hayatını etkileyecek, tükenmiş hissedeceksin, sırtında tonlarca yük varmış gibi hissedeceksin. Ama bu seni hayattan koparmamalı. Yoluna devam et. Telafi etmeye çalış tabiki. Telafi etmeye çalışmak eziklik ya da küçüklük değil, erdemliktir. Kendini ifade etmeye çalışmak, neyi neden yaptığını izah etmek senin insan olduğunu, bir kalbin olduğunu gösterir. Baktın telafisi olmuyor, oluruna bırak. İçindeki iyi tarafı konuştur bundan sonrasında.

Hatanı bilenler sana yafta vurabilir, küçümseyebilir, hep hata yapacağını dile getirebilir. Çünkü en ufak hatanı gözlüyor olacak bu tip insanlar ve asla kendi hatalarına dönüp bakmayacaklar. Aslında bunun sebebi kendi hatalarını kabullenememeleri. Başkasının yanlışıyla ilgilenerek kendi yanlışlarını göz ardı etmek, bastırmak isterler. Halbuki ders almaya çalışıp, hayatlarına uyarlasalar ne güzel olur değil mi…

Neden hata yaptığınla, ne yaşadığınla ilgilenmezler bu yüzden. Hatanı telafi etmene yardımcı olmazlar, sırtını sıvazlayıp ayağa kalkma çabana destek olmazlar. Onlara “he” de geç :)

Şu söz hayat felsefen olsun: “Kimseyi kınama. Günahından haberin olabilir ama tövbesinden haberin olmaz”

Bu sözü hem kendi hayatına hem de başkalarına karşı olan bakış açına uygula. Hata yapmayan insan yoktur. Kiminin büyük, kiminin küçük. Hoş; büyüklüğü küçüklüğü de göreceli bir kavramdır. Tabiki tekrarlanan hata artık hata değil, göz göre göre, isteyerek yapılmış yanlışa döner. Bunu tekrarlamamak da bizim elimizde.

Belki iftiraya bile maruz kalacaksın. Kendini ispatlayabiliyorsan ispatla. İspatlayamıyorsan uğraşma bile. Sen ispatladıkça kendi battıkları çamura seni de çekmek için olmayan şeyleri bile olmuş gibi gösterecekler. İnsanları inandırmak için sahteliğe başvuracaklar, hatta belki suç senin üstüne kalacak alakan bile yokken.

Umursama!

Çünkü bunun sonucu insanların ne kadar inanmak istediğine bağlı. Sen önlerine deste deste delil sersen de gözleri görmek, kulakları duymak istemiyorsa hiçbir anlamı kalmaz. Kendini biliyorsan, kendinden eminsen hiç yoklarmış gibi hayatına devam et.

Yaptıkları kötülük yanlarına kâr kalacak. Seni üzecekler ama hayatlarına devam edecekler. Sen öylece seyretmiş olacaksın.

Bunu kendine yapma! Onların hayata devam etmelerini seyretme. Hayatını doğru şekilde yaşamaya devam et.

İyilik yapacaksın, kötülükle karşılığını alacaksın belki. Ama gördüğün kötülük seni iyilik yapmaktan vazgeçirmesin. Hatta sırf bu yüzden, inadına iyilik yapmaya devam et. Vereceğin en güzel cevap bu olacaktır. Daha doğrusu iyilik karşılık beklenerek yapılmamalı. Tek çaban iyi bir insan olmak olsun bu yüzden. Ne yaşamış olursan ol.

Şimdi kendinle yüzleş. Cesaretini topla. Varsa hatan kabullen. Telafi edebiliyorsan et. Edemiyorsan yolunu, hatalarını tekrarlamamaya çabalayarak yeniden çiz. Aynanın karşına geç; kararlı bir şekilde “her şey güzel olacak” de. Asla geriye dönüp bakma. Geçmişi devamlı aklının içinde döndürüp durma. Böyle yaptıkça ileriye güzel bir şekilde yönelemezsin çünkü. Kötü olduğunu düşünüyorsan (bazı insanlar farkındadır ama kendini engelleyemeyebilir yaşadıklarından dolayı) artık iyi bir insan olacağına kendini inandır. Bir çocuğu sevindirerek başla mesela buna. Bir ailenin ihtiyacını karşıla.

Yol ayrımında doğru yolu seç. Çünkü seçtiğimiz yol yaşamımızın gidişatı belirler.

Ne olursa olsun kendini sev, insanları da sev. Bu seni belki bu dünyada mutlu etmeyecek ama öteki dünyada edeceğinden şüphen olmasın.

Yaşadığın her şeyin bir anlamı var. Yolda yürürken gördüğün herhangi bir yüzün, duyduğun herhangi bir sesin, dokunduğun herhangi bir yerin... Her şeyin...

Hiçbiri boşuna değil. Bunun farkında ol ve yaptığın, yaşadığın her şeye bir anlam kat. Ne olursa olsun hayattan zevk almaktan, hayatı yaşamaktan vazgeçme.