Eğitim-Sen Bolu Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici, okulların açılmasının pek çok öğrenci için sıkıntı yaratacağına dikkat çekti. Özellikle okula yeni başlayan öğrencilerin belirsizlik ve değişiklikler içeren dönemde okula alışmayı ve uyum sürecini güçleştirebileceğini vurguladı. Gezici; “Okula yeni başlayan çocuklarımızın ve üniversite öğrencisi gençlerimiz için aynı yöntemi önermek doğru bir yaklaşım değil. Birlikte geçirecekleri zaman kısıtlaması öğrencilerimizin okula uyum sürecini uzatacak, akademik ve gelişimsel süreçlerini olumsuz yönde etkileyecektir” dedi.

 Haber: Aslı Akış

 Eğitim öğretim yılı takvimine göre okullar 31 Ağustos’ta açılacak. Vaka sayısı istenen düzeye gelmezse eğitim öğretim uzaktan devam edecek. Okulların açılması, salgının durumu ve akademik yönden değerlendiriyor. Salgın nedeniyle 5 aydır evlerde olan çocuklar ise hem gergin hem kaygılı. Eğitim-Sen Bolu Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici, sosyal mesafenin öğrencileri, ilköğretime başlayan çocukları eğitimcileri zorlayacağını belirtere, akademik ve gelişimsel açıdan değerlendirmede bulundu.

 “ÖĞRENCİLERİN VE VELİLERİN FARKLI SORUNLAR YAŞAYACAĞI YENİ BİR DÖNEME BAŞLIYORUZ”

Çocukların bu dönemde bazı gelişimsel konularda sıkıntılar yaşayabileceğinin altını çizen Zehra Kulalı Gezici; “Çocuklarımızın okuldan uzak kalmaları sadece akademik süreçleri değil oyun oynamak, eğlenmek, sosyalleşmek gibi en ciddi gelişimsel ödevleri de engellemiş durumda. Farklı uygulamaların yaşanacağı, eğitimcilerin, öğrencilerin ve velilerin farklı sorunlar yaşayacağı ve sorumluluklar alacağı yeni bir döneme başlıyoruz” ifadelerini kullandı.

 “SOSYAL MESAFE HERKESİ ZORLAYACAK”

Sosyal mesafenin ilköğretime başlayan öğrencileri zorlayacağını ifade edene Gezici; “Sosyal mesafe konusunda en fazla sorumluluk alacağımız grup özellikle okul öncesi öğrencileri ve ilköğretime yeni başlayan öğrencilerimiz olacak. Bu konu eğitim emekçilerini, öğrenci ve velileri en çok zorlayacak konuların başında geliyor. Dolayısıyla kaygının türün devamını sağlamak konusunda gerekli olduğu ancak bunu arttıracak ve mesafe uyarılarının çocukların birbirini tehdit olarak görmesini engelleyecek, birbirimizi koruma sorumluluğu üzerinden yapılması doğru olacaktır” diye konuştu.

“UYUM SÜRECİNİ UZATACAK”

Zehra Kulalı Gezici, öğrencilerin okulda birlikte geçireceği zaman kısıtlamasının olumsuz sonuçları olabileceğine dikkat çekerek; Okul ortamındaki en temel ihtiyaç olan birlikte oyun ve zaman geçirme gibi etkinliklerin engellemesine yönelik çok fazla uyarı ve kısıtlama sonucu yaşanan yoksunluğun, öğrencilerimizdeki stres ve gerginliği arttıracağı mutlaka göz önünde bulundurmamız gereken bir konudur. Birlikte geçirecekleri zaman kısıtlaması öğrencilerimizin okula uyum sürecini uzatacak, akademik ve gelişimsel süreçlerini olumsuz yönde etkileyecektir. Tüm öğrencilerimiz açısından uyum sürecini uzatacak olumsuz dinamikler içeren bu dönem sadece akademik içerikler açısından değil okulun diğer alanlarının ve işlevlerinin de yeniden organize edilmesini gerektirmektedir” şeklinde konuştu.

“HAYATIMIZDA BİRÇOK ŞEYİ YENİDEN TARİF ETMEK ZORUNDA KALIYORUZ”

Koronavirüs salgını sürecinde okulların açılması ve öğrencilerin okula gitme sürelerinin etkilerinin birçok şeyi değiştirdiğini kaydeden Gezici; “Koronavirüs salgını devam etse de hem dünyada hem de ülkede okulların açılması isteniyor. Milli Eğitim Bakanlı farklı alternatifler üzerinde dursa da özellikle fiziksel mesafe nedeniyle öğrencilerin 3 gün okuldan 3 gün evden eğitime katılacağı en çok üzerinde durulan ihtimallerden biri. Olağanüstü durumlarda hayatımızda birçok şeyi yeniden tarif etmek zorunda kalıyoruz maalesef” ifadelerini kullandı.

“OKUL KAVRAMI VE İŞLEVİ MAALESEF YENİDEN TARTIŞILIYOR”

Okula yeni başlayacak öğrencilerin belirsizlik ve değişiklik gösteren dönemde uyum sorunu yaşatabileceğine işaret eden Zehra Kulalı Gezici; “Pandemi döneminde de okul kavramı ve işlevi maalesef yeniden tartışılıyor. Eğitimin tüm düzeyinde aynı yöntemi kullanmak bir çözüm değil maalesef. Okula yeni başlayan çocuklarımızın ve üniversite öğrencisi gençlerimiz için aynı yöntemi önermek doğru bir yaklaşım değil. Okula yeni başlayacak bir çocuk için bu içinden geçtiğimiz, belirsizlik ve değişiklikler içeren dönem, okula alışmayı ve uyum sürecini güçleştirebilir. Uyum surecini uzatabilir. Bir miktar evde kalmak, biraz okula gitmek, derslerin online yapılması henüz iç denetimi ve disiplini olmayan çocuklarımız açısından kendilerini, velileri ve eğitim emekçilerini zorlayacaktır” dedi.

Editör: TE Bilisim