Eğitim-Sen Bolu Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici, yüz yüze eğitimde geride bırakılan üç haftalık süreci değerlendirdi. Gezici; “Öğrencilerimizin çok ciddi öğrenme kayıpları var. Karantina olan okul sayısı giderek artıyor. Sosyal mesafeye kuralını uygulamanın fiziki koşulları maalesef yok. Çalışma koşullarımız hem sağlık hem eğitime ulaşma açısından problem olmaya devam ediyor” dedi.
Özel Haber: Aslı Akış
Koronavirüs salgını gölgesinde yaklaşık 1,5 yıl aranın ardından okullar açıldı, yüz yüze eğitimde üçüncü hafta geride kaldı. Yüz yüze eğitimin başladığı günden beri, en çok sorulan sorulardan biri de gerekli önlemlerin alınıp alınmadığıydı. Eğitim-Sen Bolu Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici, salgın döneminde okulların gerekli önlemler alınmadan açıldığını ifade ederek sınıflarında güvenli ve sağlıklı eğitim ortamı yaratılamadığını kaydetti.
“YÜZ YÜZE EĞİTİM İÇİN EK TEDBİRLER İSTEDİK”
Salgın sürecinde sağlığı ve yüz yüze eğitimi tehdit eden durumun devam ettiğinin altını çizen Gezici; “Salgının başından beri yüz yüze eğitim için ek tedbirler istedik. Ek bina, ek derslik, ek öğretmen atamaları, personel ve ek bütçe istedik. Ancak baktığımızda tüm Türkiye’de de durum değişmiyor. Bolu açısından bu istekleri dile getirirken elimizdeki mevcut 7 tane okulumuza güçlendirme kararı aldığını ve başka 7 okulun içerisine seyreltilmeden birbirinin içerisine girdiğini görüyoruz. Bu durumdan etkilenen 14 okul var. Oralarda alt yapının yetersiz, öğretmenler odasının olmadığı, giriş katları su basan okullar olduğunu biliyoruz. Salgında sağlığı ve yüz yüze eğitimi tehdit eden bir süreçten bahsediyoruz. İlimizde öğretmen açığı olduğunu da görüyoruz” diye konuştu.
“ÖĞRENCİLERİMİZİN ÇOK CİDDİ ÖĞRENME KAYIPLARI VAR”
Zehra Kulalı Gezici, son 1,5 yıl içerisinde öğrencilerin çok ciddi öğrenme kayıpları yaşadığına işaret ederek; “Öğrencilerimizin çok ciddi öğrenme kayıpları olduğunu biliyoruz, özellikle ilköğretim düzeyinde. Zaten bu süreçte uzaktan eğitim araçlarına ulaşamayan, ev kalma imkanları maalesef eşitsizliğin arttığını gösteriyor. Yaş gurubuna göre farklı etkilenimlerden söz edebiliriz. Genel olarak çocukların okul fikrinden uzaklaştığını ve okulların ilk açıldığı haftalarda da ciddi devamsızlık yaptıklarını söyleyebiliriz. Salgının seyri Bolu açısından hala sıkıntılı. Karantina sürecinden kaynaklı her okulumuzdan yeni vakalar ve karantinaya alınmış sınıflar var. Geçtiğimiz 1,5 yılda okuldan zihnen ve fiziken kopuş söz konusu. Okuldan terklerde var. Çocukların açık liseye gitme eğilimleri var, akademik anlamda o 1,5 yılı telafi edemeyeceğini düşünüyorlar. Yüz yüze eğitimde 1 gün dahi kaybetmeden bütün önlemlerimiz alınarak sürdürülebilir tüm taleplerin gerçekleştirilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
“ATEŞ ÖLÇÜMÜ VE SEMPTOM TAKİBİ YAPACAK PERSONEL YOK”
Temaslı olan veya pozitif olan öğrencilerin durumunu da değerlendiren Gezici; “Okullarımızda sınıfta vaka görülmüş ise bize bakanlığın gönderdiği rehberde gönderdiği şekliyle günde iki kez ateş ölçümü yapılıyor. Vaka sayısı arttı. Ateş ölçümü ve semptom takibi yapacak personel yok. Okullarda sosyal mesafeyi sağlayacak bir mekan sorunu var. Biz seyreltileme talep ederken bazı okullarımız kapasitesi üzerinde eğitime devam ediyor. İsteseniz de istemesiniz de sosyal mesafeyi korumanızın imkanı neredeyse hiç yok.
“KARANTİNA OLAN OKUL SAYISI GİDEREK ARTIYOR”
Karantina olan okul sayısı giderek artıyor. İlçemizin bir tanesinden 7 derslikli bir okulun 5 derslik kısmının uzaktan eğitime geçtiği haberi geldi. Yerinde test diyoruz bu çok önemli. Bir sınıfta bir vaka görülüyor 10 gün içerisinde ikinci bir vaka görülürse bütün sınıf temalı kabul edilip uzaktan eğitime geçiyor. Bu durumda farklı oda var sınıfın karantinaya alınmaması gerekiyor belki semptom veren başka bir çocuk var ama test yapılmadığı için bir bunu bilmiyoruz. Bununda sağlıklı bir salgın yönetimi olduğunu düşünmüyoruz. Okullarda eğitimin sürdürülebilir ülkelere baktığımızda haftada iki gün yerinde bütün okul personelinin test yapıldığını görüyoruz.” İfadelerini kullandı.
“OKULLARIN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞUNDA YETERLİ TEMİZLİK GÖREVLİSİ YOK”
Gezici, İŞKUR-MEB protokolü çerçevesinde TYP kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı’nda ve farklı kurumlarda istihdam edilecek temizlik, güvenlik görevlilerinin görevlendirilmelerine ilişkinde konuşarak; “İŞKUR toplum yararına hizmet için ihale yapıyor. Biz yerelde eğitim yöneticilerinden okullarımız açılmadan ihalenin yapılıp okulların hazır hale getirilmesini rica ettik. Üçüncü haftayı bitiriyoruz ve İŞKUR ihalesi yeni yapılıyor ve eleman azaltılarak veriliyor. Biz daha fazla personel derken 5 personel verilen okullara 2 personel veriliyor. 750-800 öğrencinin olduğu bir okulun hiç temizlenmemesi mümkün mü? Yine eğitim emekçileri, veliler ve okul idarecilerinin sırtına kalmış bir durum. Pandemi koşulunda iki personel veriyorsunuz benim çalıştığım okulda biri 14 gün karantinada diğeri de hastalandığında ne olacak? İşin sürdürülebilmesinin düşülmediğini düşünüyoruz. Salgın yokmuş gibi davranılıyor. Çalışma koşullarımız hem sağlık hem eğitime ulaşma açısından problem olmaya devam ediyor.” dedi.
“TAŞIMACILIKTAN KAYNAKLI YIĞILMALAR HALA VAR”
Okullarda taşımacılıktan kaynaklı yığılmaların hala yaşanmaya devam ettiğini belirten Zehra Kulalı Gezici; “Daha önceki yıllarda da ulaşım ile ilgili sorunlar yaşadık. Bazı okullarımız henüz ortaokul ve ilkokul olarak ayrışmamış. Ders saatleri ve ders sayıları aynı değil. Bir okul için servis ihalesi toptan yapıldığında ilkokuldaki öğrenci erken gelmiş ve gelince beklemiş oluyor ya da çıkışta ortaokulu beklediği için çocukların toplu bir şekilde okulda bulunma süreleri artıyor. Salgın koşullarında bütün bunların planlanması gerekirdi.” diye konuştu.
“SINIF MEVCUTLARI SEYRELTİLMELİ, EK DERSLİK SAĞLANMALI”
Gezici, sınıf mevcutlarının seyreltilmesi ve ek tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayarak; “Okullarda sınıf mevcutlarında hiçbir seyreltime yok. Sınavla yerleştirilen okullarımızda sınıflar 30 kişi onlarında avantajı yok çünkü küçük sınıflara yerleştirilmişler. 40 kişilik mevcutlu sınıflarımız var. Metrekareye baktığınızda standartlara uyulmadığını görüyoruz. Sosyal mesafeye kuralını uygulamanın fiziki koşulları maalesef yok çünkü ek tedbir, bina, derslik eklenilmediği için durum bu. Bolu soğuk bir iklime sahip. Camları kapatmıyoruz, bir süre sonra ısınma sorunları ortaya çıkacak. Kış şartlarında havalandırma nasıl olacak? bilmiyoruz.” şeklinde konuştu.
