Gebelikte rutin testler, sağlıklı beslenme ve doğuma hazırlık süreçlerinde dikkat edilmesi gerekenleri anlatan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Merve Ecem Albayrak, anne adaylarına önemli uyarılarda bulundu. Albayrak, “Doğum şeklinize doktorunuz karar versin, sağlıklı bir süreç için önerilere uyun.”dedi.

Bolu İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı İzzet Baysal Kadın Doğum ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ünitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Merve Ecem Albayrak, gebelik sürecinde yapılması gereken testler, sağlıklı beslenme, doğum öncesi hazırlık ve doğum yöntemleri hakkında önemli bilgiler paylaştı.

“İlk Ultrason Önemli”

Gebelik sürecinin anne ve bebek sağlığı açısından düzenli takip edilmesinin önemine değinen Dr. Albayrak, gebeliğin başlangıcında yapılacak testlerin hayati öneme sahip olduğunu belirtti. İlk yapılması gereken testin genel bir kan testi olduğunu ifade eden Dr. Albayrak, bu testle hem annenin sağlık durumunun hem de bebeğe zarar verebilecek bir enfeksiyon ya da bulaşıcı bir hastalık olup olmadığının kontrol edildiğini söyledi. İlk ultrasonun ise gebelikteki en kritik adımlardan biri olduğunun altını çizerek, şu ifadeleri kullandı: " Gebelikte yapılması gereken rutin testlerimiz öncelikle ilk gebeliğimizi öğrendiğimizde genel bir kan testidir. Burada bulaşıcı bir hastalığımız var mı, bebeğe zarar verebilecek bir enfeksiyonumuz, akut şu an geçirdiğimiz var mı, kontrol edilir. Ardından en önemli şey ilk ultrason. Dış gebelik var mı, gebelik başlangıcında kalp atışı var mı, bebek oluşmuş mu bunu kontrol etmek gerekir. Sonrasındaki diğer rutin testlerimizde ikili tarama, üçlü tarama testleri. Ayrıntılı ultrason 20-24 haftada yapılır ve şeker yüklemesi olarak sıralayabiliriz."

“Hamilelikte Beslenme Dengeli Olmalı”

Gebelikte doğru beslenmenin hem anne hem de bebeğin sağlığı için temel bir gereklilik olduğunu belirten Dr. Albayrak, beslenmede protein, karbonhidrat ve yağ dengesinin sağlanması gerektiğine dikkat çekti. Gebelik sürecinde protein ağırlıklı bir beslenme düzeninin tercih edilmesinin daha faydalı olacağını ifade eden Albayrak, anne adaylarına şu önerilerde bulundu: " Hamilelikteki beslenmemizde en çok dikkat etmemiz gereken protein, karbonhidrat ve yağları eşit oranda almak, fazlasına kaçmamak gerekir. Özellikle aslında protein ağırlıklı beslenmek daha fazla istediğimiz bir şey ve özellikle bulantıları önlemek içinde sık sık beslenmeliyiz. Az beslenmeliyiz. Örneğin 3 öğün yerine 4 ya da 5 öğün de beslenmek çok daha doğru olur anne adaylarımız için. Bir de sebzeleri yıkarken çok dikkat etmek gerekiyor. Çiğ besin tüketilmemesini de özellikle rica ediyoruz."

“Yılda Bir Muayene Önemli”

Doğum öncesi hazırlık sürecinde yapılması gerekenlerin sağlıklı bir gebelik ve doğum için büyük öneme sahip olduğunu vurgulayan Dr. Albayrak, her kadının yılda bir kez jinekolojik muayeneden geçmesinin önemli olduğunu belirtti. Gebelik planlayan kadınların bu muayeneleri özellikle gebelik öncesinde yaptırmaları gerektiğine dikkat çeken Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Doğum öncesinde aslında tüm kadınlarımızı önerdiğimiz şey şu, yılda bir mutlaka jinekolojik muayene olmalıyız. Doğum öncesinde bunu planladığımız tarihten 1-2 ay önce mutlaka yaptırmalıyız. Vitaminlerimize baktırmalıyız. D vitamini, B-12 vitamini eksikse replasmanının gebelik öncesinde yapılması bizim için çok daha sağlıklı olacaktır."

“Vajinal doğum her zaman ilk tercihimizdir”

Doğum yöntemleriyle ilgili de bilgilendirmelerde bulunan Dr. Albayrak, vajinal doğumun her zaman ilk tercih olduğunu belirtti. Vajinal doğumun daha az cerrahi müdahale içerdiğini ve komplikasyon riskinin daha düşük olduğunu vurgulayan Albayrak, sezaryenin gerekliliği hakkında şu açıklamalarda bulundu:

"Aslında sezeryan da vajinal doğumda ikisi de normal bir doğum şeklidir. Fakat bunun nasıl olacağına, asıl hekimimize güvenerek onun karar vermesini beklemeliyiz. Vajinal doğum her zaman ilk tercihimizdir. Çünkü daha az girişimsel daha az cerrahi içerir ve komplikasyonları daha azdır. Sezaryensa tamamen bir batının ameliyatıdır aslında hani böyle hastalarımız tarafından çok basite alınsa da ağrısız geçiyor gibi düşünülse de öyle değil. Sezaryen sonrasında 8 10 saat aneljesi geçtikten sonra mükemmel ağrılarla baş başa kalırız. Vajinal doğumdaysa doğum öncesindeki 8 saatte ağrıyı çekeriz. Fakat doğumdan sonra bu ağrı çok minimaldir ve hasta günlük yaşamına çok çabuk döner. Dolayısıyla bebeğine çok daha çabuk adapte olur ve çok daha rahat ilgilenebilir. Fakat bazı durumlarda sezeryan olmak gerekir. Bu durumda da “ben vajina doğum istiyorum, mutlaka öyle olacak” diye doktorumuza da zorluk çıkarmamak gerektiğini düşünüyorum. Nedir bu durumlar? Başlıcaları bebekle ilgili olanlar, yerleşme durumunun baş geliş değil de diğer durumlarla pozisyonlarla olması, bebeğimizin iri olması, bebeğimizin kalp atışlarında yavaşlama olarak hani halk dilini de anlatmak gerekirse sıralayabiliriz ya da anneye bağlı daha önce geçirmiş batın operasyonunun olması, bebeğin yapıştığı plasentasının eşinin doğru yerde olmaması, aşağıda plasente previya dediğimiz yapışma anomelileri olabilir. Böyle durumlarda sezeryan mutlaka endikedir. Hekimizde bunu baştan konuşmalı ve hekimimizin görüşlerine dikkate almalıyız."

Muhabir: Haber Merkezi