Bolu’da, 12 Kasım 1999 Düzce depreminin yıl dönümünde düzenlenen panelde konuşan Prof. Dr. Gürol Seyitoğlu, “Marmara Denizi ne kadar ‘Eli kulağında’ deniyorsa, aynı şekilde Bolu’nun da risk altında olduğunu görmemiz gerekiyor” dedi.
Türk Mühendislik ve Mimar Odaları Birliği Bolu İl Koordinasyon Kurulu tarafından, 12 Kasım 1999 depreminin 25’inci yıl dönümünde “Deprem ve Kent” başlıklı panel düzenlendi. Bolu’da gerçekleştirilen panelde Prof. Dr. Gürol Seyitoğlu konuştu. Prof. Dr. Seyitoğlu “Bolu’nun Depremselliği” üzerine konuştu.
“GELECEK DEPREMİN LOKASYONUNUN BURADA OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ”
Bolu’da bulunan Elmalık ve Bakacak faylarına dikkat çeken Seyitoğlu, “Türkiye’nin en önemli fay hattı, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın üzerinde yer alan kentimiz, Bolu. Özel bir yeri var Bolu’nun, Bolu’dan itibaren Kuzey Anadolu Fayı, değişik dallara ayrılıyor. Bolu için önemli olan husus şu. Buraya baktığınız aman 1944 yüzey kırığını görüyorsunuz, 57’de kırılan bölümü görüyorsunuz. 67’de kırılan bölümü görüyorsunuz. 17 Ağustos’ta kırılan bölümü görüyoruz, sonra Düzce depremiyle en son Kasım ayında kırılan bölümü görüyoruz. Bundan sonra yapılan çalışmalarda, Bakacak fayı ve Elmalık fayının varlığı görülüyor. Burada bir zorunlulukla karşı karşıyayız. Bu Almacık bloğunun etrafının kırılması tamamlanacak. Bolu’nun da içinden geçen bir alanda gelecek depremin lokasyonunun burada olduğunu düşünüyoruz” dedi.
“BOLU’NUN DA RİSK ALTINDA OLDUĞUNU GÖRMEMİZ GEREKİYOR”
Seyitoğlu, beklenen Marmara depremi kadar, Bolu’nun da risk altında olduğunu aktararak, “Üzülerek söylüyorum, fayların büyük bölümü Bolu kent merkezinden geçiyor. Şimdi, Aykut Barka’yı hatırlarsanız, 99 depreminden sonra, onun meşhur bir makalesi vardı. O makalede gösterilmiştir ki eğer bir yerde bir yüzde kırığı oluşursa, bunun iki ucuna gerilme birikiyor. Yani yüzeyde bir yırtılma olursa, bu yırtılmayı 1999 Düzce ve Kocaeli depremlerinin yırtılması olarak düşünürseniz, herkes panik halinde Marmara depremini konuşuyor. Bu sistemin Doğu bölümünde Bolu var. Dolayısıyla bu sistem buradan kapanacak, Kuzey Anadolu Fayına tekrar bağlanacak. Durum onu gösteriyor. Yani Marmara Denizi ne kadar ‘Eli kulağında’ deniyorsa, aynı şekilde Bolu’nun da risk altında olduğunu görmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.