(Haber:Sinem Altunay)TÜRK-İŞ tarafından açıklanan Ekim 2024 verilerine göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı, yani açlık sınırı, 20.432 TL’ye yükseldi. Gıda harcamalarının yanı sıra giyim, konut, ulaşım, eğitim ve sağlık gibi tüm temel ihtiyaçların karşılanması için gereken yoksulluk sınırı ise 66.553 TL olarak belirlendi. Bekâr bir çalışanın aylık yaşama maliyeti ise 26.527 TL olarak açıklandı.
Açıklamada, mutfak enflasyonundaki değişim oranlarına da dikkat çekildi. Verilere göre, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda harcamasında aylık %3,03, on aylık %41,57, son on iki aylık %49,31 ve yıllık ortalama %68,07 oranında artış meydana geldi. TÜRK-İŞ’in açıklaması şu ifadelerle devam etti: “TÜRK-İŞ tarafından, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay düzenli olarak yapılan bu araştırmanın 2024 Ekim ayı sonucuna göre; Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 20.431,83 TL ’ye, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 66.553,19 TL’ye, bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 26.526,77 TL ’ye yükseldi.
Ücretli çalışanların satın alma gücünde oluşan gerileme insan hayatının temel gereksinimi olan gıda harcamalarında bile tasarrufu zorunlu hale getirmiştir. İşçi, memur, emekli farketmeksizin toplumun büyük bir kesimi artan fiyatlar nedeniyle satın alma gücünde kayıp yaşarken bir yandan da adaletsiz vergi sisteminin mağduru olmaya devam etmektedir. Ekonomik krizin nedeni çalışanlar değildir bu nedenle yapılacak tasarruflar dar ve sabit gelirli kesimlerin ücretleri üzerinden olmamalıdır. Yaşama koşullarındaki olumsuzluklar çalışma hayatını da etkilemektedir. Gerekli ekonomik ve sosyal politikalar öncelikli olarak uygulamaya konulmalıdır. Dar ve sabit gelirli kesim enflasyonun nedeni değil mağdurudur.
TÜRK-İŞ’in verilerine göre “mutfak enflasyonu” verilerindeki değişim Ekim 2024 itibariyle şu şekilde gerçekleşmiştir:
Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre %3,03 oranında gerçekleşti.
On aylık değişim oranı %41,57 oldu.
Son on iki ay itibariyle değişim oranı ise %49,31 olarak hesaplandı.
Yıllık ortalama artış %68,07 olarak gerçekleşti.
Konfederasyonumuzca hesaplanan tutarlar ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam gelir miktarıdır. TÜRK-İŞ hesaplamasında temel alınan ve doğrudan piyasadan çarşı-pazar-market dolaşılarak derlenen gıda ürünleri fiyatlardaki değişim, harcama gruplarına göre Ekim 2024 itibariyle şu şekilde oldu:
Süt, yoğurt, peynir grubunda; Günlük tüketimi fazla olan süt, yoğurt, peynir grubunda bu ay süt ve yoğurt fiyatlarında ciddi bir değişiklik görülmezken peynir fiyatında kısmi bir artış olduğu tespit edildi. Ancak market raflarında da ürün çeşitliliğinde azalma olduğu gözlemlendi.
Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller ürünlerinin bulunduğu grupta; Geçen ay bir miktar azalan dana eti fiyatında bu ay %5, kuzu eti fiyatında ise %3 artış olduğu tespit edildi. Tavuk eti fiyatında da bu ay kilogramda %3’lük bir artış gözlemlendi. Balık ürünleri çeşitlendi. Mezgit, hamsi, palamut levrek gibi tezgâhlarda yaygın bulunan ve mevsimi olan balık çeşitlerinin kilogram fiyatları geçen aya göre %5 azaldı. Yumurtanın adet fiyatının bu ay da 4 TL’nin üzerinde olduğu tespit edildi. Kuru baklagiller grubunda kuru fasulyenin fiyatında %3’lük bir azalma gözlemlendi. Diğer ürünlerin fiyatında rekabet gereği değişimler olduğu gözlemlendi fakat ortalama da fiyatlarda ciddi bir değişiklik olmadığı tespit edildi.
Taze sebze-meyve grubunda; Taze meyve-sebze fiyatları bu ay sebze fiyatlarındaki artışın etkisiyle yükseldi. Pazar esnafı alım gücünün gerilemesi nedeniyle müşterilerin azalmasından şikayet etmektedir. Hesaplamada her zaman olduğu gibi gıda harcaması içinde günlük kullanımı yaygın olan mevsim ürünleri esas alındı. Her ay dikkatle takip edilen patates ve kuru soğan fiyatı bu ay da sabit kaldı. Meyve fiyatlarında ortalamada %22,5 azalma tespit edilirken, sebze fiyatlarında ise ortalamada %21’lik artış tespit edildi. Sebze ortalama (ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık vb. salata yeşillikleri dâhil değil) kg fiyatı 50,21 TL, ortalama meyve kg fiyatı 53,12 TL oldu. Hesaplamada -bu ay- 24’i sebze ve 8’i meyve olmak üzere toplam 32 üründeki fiyat değişimi dikkate alındı. Meyve-sebze ortalama kg fiyatı ise 50,94 TL olarak tespit edildi (ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık gibi salata yeşillikleri bu hesaplamada “Ortalama Meyve-Sebze Fiyatı”na dâhil edilmektedir).
Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; Ekmeğin fiyatı değişmedi. Diğer ürünler içerisinde en fazla artışın %7,5 ile makarna fiyatında olduğu gözlemledi. Un fiyatında %5 artış olduğu tespit edildi. Pirinç, bulgur, irmiğin fiyatında ciddi bir değişiklik görülmedi.
Temel yağ ürünlerinin bulunduğu grupta; Temel yağ ürünlerinin bulunduğu bu grupta; ayçiçek yağı geçen ay olduğu gibi bu ayda artış gösterdi. Diğer ürünlerden tereyağının kilogram fiyatında da %2,5’luk bir artış gerçekleştiği tespit edildi. Zeytinyağı ve margarin fiyatı sabit kaldı. Fakat zeytinyağı ve ayçiçek yağının da raflarda ürün çeşitliliğinin azaldığı gözlemlendi. Yeşil zeytin kilogram fiyatında azalış tespit edilirken siyah zeytinin kilogram fiyatı ise artış olduğu gözlemlendi. Yağlı tohum ürünlerinin fiyatı bu ay sabit kaldı.
Son grup içinde yer alan diğer gıda maddelerinde; Son grupta yer alan gıda maddelerinden baharat ürünlerinde (kimyon, nane, karabiber vb.) sadece karabiber fiyatında kısmi bir artış olduğu tespit edildi fakat ortalama olarak fiyatlar sabit kaldı. Çay fiyatlarındaki artış bu ay etiketlere yansıdı ve kilogramda %5’lik bir artış olduğu tespit edildi. Ihlamurun fiyatı bu ay da artış gösterdi. Diğer ürünlerden bal ve reçelin fiyatı %3, pekmez ve şekerin fiyatı %2 artış gösterdi. Tuz ve salçanın fiyatı sabit kaldı.
TÜRK-İŞ tarafından hesaplanan açlık ve yoksulluk sınırı tutarları ile elde edilen gelir arasındaki fark, çalışanların içinde bulunduğu geçim sıkıntısının boyutlarını ortaya koyan önemli bir gösterge olmaktadır.”