İnsanlığın varlığından beri uğraştığı sorunlardan bir tanesi de çocuk ihmalidir. Ne yazık ki dünya
düzeni günden güne değişmesine rağmen çocuk ihmaline karşı nokta atışı bir çözüm bulamadık.
Çocuk ihmali toplumsal bir sorundur. Toplumun dinamiklerinin sürekli değişmesi çocuk ihmalinin
önlenmesini zorlaştırmaktadır. Çocuk ihmali bir yetersizliktir. Çocuktan sorumlu kişilerin bu
sorumlulukta yetersiz kalmasıdır. Eğitimde, sevgide, barınmada, giyinmede vb. konularda yetersiz
kalması ve bazı konularda çocuğu kısıtlamasıdır. Sizlere çocuk ihmalinin önlenmesini sağlayan üç
basamaktan bahsetmeden önce ihmali konuşalım.
İhmal, istismarın aksine kesin sınırları olan bir durum değildir. İstismarı ihmalden ayırt etmede esas
nokta istismarda bir aktivite varken, ihmalin pasif bir eylem olmasıdır. İhmalin semptomları, bulguları
ve yasal tanımlaması belirsizdir (Budak,2005).
Eğer çocukta depresyon hali (intihara teşebbüs etmek, yaşamla bağlarını kopartmak), aşırı korku ve
endişe içinde olmak, uyku bozuklukları (uykusuzluk, kâbus görme), yatağını ıslatma, somatik (fiziksel)
şikâyetler, yemek yeme bozuklukları, etrafına nedensiz şiddet gösterme, saldırgan davranışlar,
kendine fiziksel yönden zarar verme, madde bağımlılığı, ruhsal sorunlar (zayıf iletişim becerisi), aşırı
tedirginlik ve sürekli tetikte olma gözlemleniyorsa çocuk ihmal ve istismara maruz kalmış olabilir
(Ferier’e,2000).
Çocuğun terk edilmesi, evden atılması ve reddedilmesi, ailenin onayı olmaksızın çocuğun evi sık sık
terk etmesi, çocuğun yetersiz beslenmesi, giyimine önem verilmemesi, çocuğun ve bulunduğu
ortamın temizliğinin ve güvenliğinin olmaması, sağlığına gerektiği kadar dikkat edilmemesi ihmaldir
(Defanfilis, 2006).
Bir çocuk mevsime göre giydirilmemişse, kirli ve bakımsız görünüyorsa, aç bırakılmışsa, sürekli uyku
problemi yaşıyorsa, uzun süreli hastalıklara sahipse, bedeni yaşıtlarına göre son derece geride
kalmışsa, sıklıkla yorgun ve bitkin hissediyorsa, evde onunla ilgilenen birinin olmadığını belirtiyorsa,
okula devam etme konusunda sorun yaşıyorsa ihmale maruz kalıyordur (Karaca,2015).
Çocuğun büyümek ve gelişmek için ihtiyaç duyduğu huzurlu ortamın çocuğa sağlanmaması, çocuğa
sevilmediğinin ve istenmediğinin düşündürülmesi, yetersiz şefkat gösterilmesi, ilgisiz olunması
ihmaldir. En önemli sorunlardan bir tanesi de ihmali fark edemememizdir. Çocuğun ihtiyaçlarını,
sözlerini görmezden gelerek ona en büyük kötülüğü yaptığımızın farkında değiliz. İhmalin birçok
boyutu, risk faktörleri vardır. Bu risk faktörlerini ve boyutlarını uzun uzun konuşmak yerine ‘Nasıl
Önleyebiliriz?’ sorusunu konuşma zamanı. Bu sorunun araştırmalar sonucunda üç cevabı var.
Birincil Önleme
Tüm çocuklara yöneliktir. Tüm çocukların yaşadıkları ortamın koşullarını iyileştirilir, yaşam kaliteleri
arttırılır, ihmalin oluşacağı riskler ortadan kaldırılır ve çocuğun ihmale uğraşması birincil önlemeyle
engellenir (Acehan et al., 2013) .
İkincil Önleme
İkincil önlemede hizmetler yüksek risk gruplarını belirler. Aile ve çocukları gerekli hizmetlerden
yararlanılması ve ek hizmetlerden yararlanılması sağlanır. Bu sayede hizmetlerde bulunan sağlık
çalışanları ve bu konuda uzman kişiler tarafından risk fark edilir daha sonra riskin ortadan kaldırılması
için çalışırlar (Çocuk, 2016) .
Üçüncül Önleme
İstismara uğramış çocuğun, tekrar istismara uğraması ve daha kötü sonuçların ortaya çıkmamasını
sağlamak üçüncül önlemedir. Üçüncül önlemede rehabilitasyon hizmetleri ve tedavinin planlanması
gereklidir. Öncelikle cinsel ve fiziksel istismarda tedavi yapılır, tedavi sonucu çocuk Sosyal Hizmetler
Kurumuna ya da ailesine verilir (Acehan et al., 2013) .
Baktığımızda sormamız gereken sorular var. ‘Önleme planlarında yeterli miyiz?’ ‘Yaptıklarımız işe
yarıyor mu?’ ‘Çocuklar için daha fazla neler yapabiliriz?’