AK Parti Bolu Milletvekili Arzu Aydın, TBMM kürsüsünde 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın 5'inci maddesi hakkında konuşma yaptı. Aydın; “Türkiye AK Parti hükûmetiyle beraber 2002 yılından itibaren millî ve yerli üretim alanında radikal bir değişim yaşamıştır. Hedefimiz, 2023 yılında dışa bağımlılık oranını bitirmeye yöneliktir” dedi.

Haber: ASLI AKIŞ

TBMM Genel Kurulu'nda, 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın maddelerinin görüşmeleri sürüyor. Bütçe kanunu görüşmelerinin devam ettiği TBMM’de, grubu adına söz alan AK Parti Milletvekili Aydın, millî ve yerli olmak ile ilgili olarak; “Bizler yerli ve milli duruş tavrının arkasında milletimizin olduğunun farkındayız” diye konuştu.

“ÜLKEMİZİN SAVUNMA SANAYİNDE GELDİĞİ YERİ ANLAMAK MÜMKÜN”

Aydın, “Türkiye'nin dünü, bugünü ve yarınını anlatan, yerli ve millî olmaya izaha yeterli bir delildir” diye belirterek; “Bizim kanaatimize göre millî ve yerli olmak bir söz, bir tamlama, bir yazı dizisi değildir. Aksine ve aslında bir ruh, bir duruş, bir ideal meselesidir. Bunu galiba burada da âdet olduğu üzere iki fotoğraf üzerinden izah etmek isterim. Fotoğrafların birinde halkın meclisinde bağdaş kurarak oturan “bir adam”, diğerinde siz deyin iskarpin, biz diyelim kundurayla o meclise girmiş insanlar var. Aslında yalnız bu fotoğraf Türkiye'nin dünü, bugünü ve yarınını anlatan, yerli ve millî olmaya izaha yeterli bir delildir. Bu bakış açısıyla bakıldığında ise ülkemizin bugün savunma sanayinde geldiği yeri anlamak mümkün olur” açıklamasında bulundu.

“BİRÇOK PROJEYE İMZA ATILMIŞTIR”

Arzu Aydın konuşmasının devamında Türkiye'nin savunma sanayisinde geldiği yere işaret ederek, 2002 yılından itibaren yerli ve milli üretim konusunda önemli adımlar atıldığını söyledi. Aydın; “Türkiye AK Parti hükûmetiyle beraber 2002 yılından itibaren millî ve yerli üretim alanında radikal bir değişim yaşamıştır. İlk savaş korveti Heybeliada, ardından gelen Büyükada, Burgazada, MİLGEM, Altay Tankı, ATAK Taarruz Helikopteri ve diğerleri gibi birçok projeye imza atılmıştır” ifadelerini kullandı.

“GÜCÜN MİLLETİMİZ OLDUĞUNUN BİLİNCİNDEYİZ”

Türkiye'nin bugün kendi denizaltısını üreten 8 ülkeden birisi olduğunun altını çizen Aydın; “Türkiye bugün kendi denizaltısını üreten 8, ilk savaş gemisini üreten 10 ülkeden biridir. 1977 yılında ilk denizaltımız Yıldıray, Gölcük Tersanesinde yapılırken, personelin kıyafetlerini koyacakları dolaplar bile yurt dışından getirilirken şimdi Türk mühendisleri, gemilerin kullanımındaki en kritik ve kilit noktalardan biri olan, attığını vurmayı sağlayan atış kontrol yazılımları dâhil, her türlü kaynak kodlarını üretebilmektedir. Yine, harp gemisi üreten ülkelerin hiçbiri yazılımlardaki kaynak kodlarını vermezken şükür ki bugün bu alanda da kaynak kodlarını yazabilmektedir ülkemiz. Ülkemiz hâlihazırda 5 milyar dolarlık üretim ve yaklaşık 2 milyar dolarlık ihracat gücüne erişmiştir. 2002'de yüzde 20 civarında olan yerlilik oranı bugün yüzde 70'lere erişmiştir. Hedefimiz, 2023 yılında dışa bağımlılık oranını bitirmeye yöneliktir. İşte, Türkiye, bu yerli ve millî duruşun yalnızca savunma sanayisine yansıması sayesinde yıllardır ülkemize uygulanmaya çalışılan her türlü ambargoyu ve terörü önlemek yolunda önemli adımlar atmıştır. Cumhurbaşkanımızın deyimiyle "İddia sahibi olmak, imkân sahibi olmayı gerektirir. Türkiye, hem ülkesi hem soydaşları hem dostları için büyük iddiaları olan bir ülkedir. Bizler elbette bu yerli, millî duruş ve tavrın arkasındaki gücün milletimiz olduğunun bilincindeyiz” şeklinde konuştu.

Son olarak bütçe kanunu görüşmeleri esnasında yapılan konuşmalardan birtakım alıntılar yaparak sözlerini tamamlayan Aydın; “Sayın Kılıçdaroğlu "İşsiz insan her türlü yola başvurabilir." derken, Sayın Tanju Özcan haram ve helali bilen bir toplum arzu ettiklerini söylüyor, diğer bir vekil "Millet iyiyi bilecek durumda değildir." diye devam ediyor konuşmalara. Hele ki bir sayın grup başkan vekili "Sizinkiler, -Osmanlıyı kastederek- düşmana halı sererken -Atatürk'ü kastederek- bizim ki 'Geldiğiniz gibi gidersiniz.' dedi." diyor. Dolayısıyla, iyiyi kötüyü bilmeyen, haramı helali ayırt edemeyen, işsizken her türlü yola tevessül edebilen bir karaktere sahip halk portresi çizenlerin ya da bu milletin, bu kadim medeniyetin Osmanlı'nın tamamının "düşmana halı serenler" olarak tasvir edenlerin millî ve yerli olma ruhunu anlayabilme yolunda epeyce çaba sarf etmeleri gerektiğini düşünüyordum ki galiba en güzel cevabı Meclis Başkan Vekilimiz Sayın Levent Gök verdi ve dedi ki: "Sayın milletvekilleri, buradaki konuşmalarınıza dikkat edin; millet dinliyor, ona göre oy veriyor." dedi ve şükür ki fazla söze gerek bırakmadı.

Sözlerimizi millî ve yerli olma ruhunu anlayanlara ithafen Yahya Kemal'in dizeleriyle bitirelim. "Şu kopan fırtına Türk ordusudur Ya Rabb'i,/ Senin uğrunda ölen ordu budur Ya Rabb'i,/ Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın,/ Galip et çünkü bu son ordusudur İslam'ın." dedi.

Editör: TE Bilisim