Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, 3 Temmuz’da başlatacağı adalet ve değişim yürüyüşünün nedenini, “Bu tek adam rejimine son veremediği halde koltuktan kalmak istemeyen Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Atatürk’ün koltuğundan kaldırmak için yürüyorum” dedi.

Haber: Oğuzhan Eke

Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) kesin ihraç istemiyle yüksek disiplin kuruluna sevk edilen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, basın açıklaması düzenledi. 3 Temmuz Pazartesi günü Bolu’dan yola çıkacağını söyleyen Tanju Özcan, Bolulu vatandaşlardan uğurlama beklediğini söyledi.

‘KENDİMİ ERGENEKON, BALYOZ SANIKLARINDAN DAHA KÖTÜ DURUMDA HİSSEDİYORUM’

Disipline sevk edilmesinin kesin sebebinin açıklanmadığının altını çizen Başkan Özcan, “Şimdi Yüksek Disiplin kuruluna gidicim… Diyeceğim ki siz beni sosyal medya paylaşımlarım ve bazı yerlerde konuşmalarımla ilgili ihracım isteniyor. Hangi tarihli konuşma bu hangi tarihli paylaşım. Ben bunu öğrenmek istiyorum. Çünkü yok. Sosyal medyama baktım, paylaşımım var birçok konuda. Hemşireler Günü’nü kutlayan paylaşımım var. Tıp Bayramı’nı kutlayan paylaşımım var. Polis Günü’nü kutlayan paylaşımım var. Suriyeliler gönderilmeli diye defalarca paylaşımlarım, konuşmalarım var. Bolu’daki altyapı çalışmalarıyla ilgili üst yapı çalışmalarıyla ilgili paylaşıyorum var. Bir de seçimde sonra, CHP’de değişim olmalıdır, Sayın Genel Başkan misyonunu tamamlamıştır, başarısız olmuştur, Millet Sayın İmamoğlu’nu göreve çağırıyor diye de paylaşımım var. Ama Ben Hemşireler Günü’nü kutlayan paylaşımımdan dolayı mı Yüksek Disiplin Kurulu’na verildim, değişim istiyorum dediğim için mi? Bu bile belli değil. Kendimi Ergenekon, Balyoz sanıklarından daha kötü durumda hissediyorum. Onlara en azından uyduruk da olsa bir suçlama yöneltilmişti. Bana yöneltilen suçlama ne, Tıp Bayramı’nı kutlamak mı? Şehit olan askerimize taziye dileklerimizi iletmem mi? Hangi paylaşımımdan dolayı yargılanıyorum ben” dedi.

‘DİSİPLİNE VERDİĞİ ADAMI SOMUT OLARAK BİR ŞEYLE SUÇLAMIYOR’

Özcan, asıl gerekçenin “Değişim” çağrısı yapması olduğunu işaret ederek, “Adaletten bahseden, adalet için 500 kilometre yol yürüyen bir Sayın Genel Başkanı’nın yönetti partinin gelen durumuna bakın. Disipline verdiği adamı somut olarak bir şeyle suçlamıyor. Yaptığı paylaşımla diyor. Yazsana oraya dürüstçe, ‘Senin ne haddine değişimle ilgili paylaşım yapıyorsun, Kemal Kılıçdaroğlu değişmelidir diyorsun.’ Yazsana… ‘İmamoğlu’nu göreve nasıl çağırırsın’ diye yazsana madem. Asıl gerekçe bunlarsa. Dolayısıyla böyle bir şey olmaz. Bunu özellikle dağıtacağım size. Bütün hukukçulara sorun, ‘Böyle bir gerekçeye kargalar bile güler.’ diyeceklerdir” ifadelerini kullandı.

‘DEĞİŞİM VE ADALET YÜRÜYÜŞÜNÜ NİÇİN YAPTIĞIMI AÇIKLAYACAĞIM’

CHP’nin genel merkezine kadar devam edecek yürüyüşün sebebini açıklayan Özcan, “Yürüyüşe başlayacağım dedim, Köroğlu’nun torunu olarak, Köroğlu’nun diyarından 3 Temmuz’da Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezine kadar, adalet ve değişim temalı yürüyüşümüze başlıyoruz. Bu yürüyüşe kaç kişi katılır, hesabını yapmadım. Ne kadar kişiyle Ankara’ya varırım? Orada ne olur? Bunların hiçbirinin hesabını yapmadım. Ben bu değişim ve adalet yürüyüşünü niçin yaptığımı açıklayacağım bugün size. Artık Cumhuriyet Halk Partisi’nin yuvarlık, ilkesiz bir parti olmasından ziyade net ilkeleri olan, net duruşu olan bütün üyelerinin bunu sahiplendiği bir parti olması için bu mücadeleyi veriyoruz” diye konuştu.

‘BU YÜRÜYÜŞÜ HAKKI YENEN PARTİ ÜYELERİ İÇİN YAPIYORUM’

Yürüyüşün sebeplerini maddeler halinde sıralayan Özcan, “Değişim ve adalet temalı yürüyüşümüzden ne bekliyoruz. Bir, partimizin fabrika ayarlarına dönmeye çalışıyoruz yürüyerek. Kuruluş felsefesine dönülmesini önermek, sağlamak için bu yürüyüşü başlatıyorum. İki, bu yürüyüşü hakkı yenen parti üyeleri için yapıyorum. Birçok alanda hakkı yenen. Hiçbir konuda fikri sorulmayan ama her kaybedilen seçimde sorumlu tutulan il ve ilçe başkanlarının hakkını savunmak için yürüyorum. Yağmurda, çamurda, gece gündüz demeden çalışan, hiçbir hedefi başarılı olmaktan başka olmayan, koltuk sevdası olmayan partinin emektar kadınları için yürüyorum. Gece eksi 5 derece bayrak asan bu partinin genç kadrolar için, gençlik kolları için yürüyorum. 30-35 senedir milletvekilliği ve belediye başkanlığı yapanların gençlerin önünü açacağı bir demokratik tüzük için yürüyorum. Artık 30-35 yıldır o işleri yapıp, koltukları kimseye bırakmayanların saltanatına son verip, gençlere fırsat eşitliği yapmak için bu yürüyüşü yapıyorum. Ümidini yitiren gençlerin, ümidini yeşertecek bir değişimin fitilini ateşlemek için bu yürüyüşü gerçekleştiriyorum” şeklinde konuştu.

‘SAYIN KILIÇDAROĞLU’NU DEĞİŞİME ZORLAMAK İÇİN YÜRÜYORUM’

Özcan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun değişimi için yürüdüğünü ifade ederek, şu açıklamayı yaptı:

“Kendi kurduğu 6’lı masada, siyasi rüşvetle kendini cumhurbaşkanı adayı ilan ettiren, oylarının toplamı yüzde 1 bile etmeyen 4 partiye, parti emekçilerinin hakkını yemek suretiyle 38 milletvekili veren Sayın Kılıçdaroğlu’nu değişime zorlamak için yürüyorum. 13 senedir bu basiretsiz, beceriksiz, işine gelince milliyetçi, işine gelince muhafazakar, işine gelince liberal olan bu tek adam rejimine son veremediği halde koltuktan kalmak istemeyen Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Atatürk’ün koltuğundan kaldırmak için yürütüyorum.”

Editör: Burhan YEŞİLTAŞ