Sayın Okurlar;

Başarının beş büyük atlısı, bilgi, beceri, azim ve cesarettir. Bunlar olmadan, başarıya gitmek kolay kolay mümkün olmaz. (Cahiller, Kamillere, siz bilmezsiniz dedikleri için, ilimlerini ve irfanlarını kaybetmişlerdir.) Zaten, bu cehalet değil midir (ademoğlunu saadetten, güvenden, barıştan, huzurdan uzaklaştıran vs.) Dolayısıyla, insanlara, cehaletlerini tanıtmak çoğu zaman zordur. Bunun içindir ki başta da ifade ettiğimiz gibi, bilgi, beceri, cesaret ve tecrübe olmadan başarılı olmayı bırakın, üstelik seviyesiz cahiller her zaman ve her yerde haklıyım demişlerdir. Cahil cahilliğini bilseydi, cahil olmazdı. Herkes de bilir ki (kötüler öncelikle iyiyi bilselerdi, iyi olurlar, bundan böyle iyisini yaparlardı.)

Sayın Okurlar;

Aslında, görünene göre karar verenler, ne kadar az şey gördüklerini bilmeyenlerdir. Tabiri caizse, her seviyesiz cahil, boş tenekeden çıkan ses gibi gürültüdür. Bazı insanlar, cahilliğinin farkına varsaydı, ilk etapta ilme, irfana ilk adımını atardı. Bilinmelidir ki dünyadaki tüm korkuların sebebi, hatta kaynağı bilgisizliktir. Bunun için, bilgisizde ilgisizde gamsızda başarıyı aramak, hiç olmamış ve olmayacak bir şeyi aramak olur. Güçlüklere yani zorluklara gelince, bunlar, bir nevi başarının değerini artıran sözlerdir. Teamül odur ki başarı, kuvvetli olana gülümser, başarısızlık ise tam tersine zayıflara çullanır. CEZA GÖRMEDEN YANILMAK HAKKI OLDUĞU MÜDDETÇE, İNSANOĞLU BAŞARISINDAN DAİMA EMİN OLMUŞTUR. HAYATI BOYUNCA HİÇBİR BAŞARIYA İMZA ATAMAYANLAR, KENDİLERİNİ BAŞKALARININ BAŞARILARINI KÜÇÜMSEMEKLE VEYA KÜÇÜLTMEKLE TESELLİ BULAN KİMSELERDİR. Bir gerçekte odur ki her başarıda denklik, seviye, ölçü gibi kavramlar başarının ayrılmaz parçası olmuşlardır. Her başarı, hakkın ve hukukun içerisinde olur. Yani fiziken kuvvetli bir insanın bir çocuğa yumruk atması başarı değil belki de kelimenin tam anlamıyla adiliktir. Dolayısıyla, düşünmek ve söylemek kolay, yaşamak ve başarmak çok zordur. Başarıların bir başka gerçeği de planlı ve metotlu çalışmayı alışkanlık haline getirmektir. Özetle, BAŞARI MERDİVENLERİNE ELLERİ CEPTE ÇIKILMAZ, ÇİÇEKLİ YOLLARDAN GİDİLMEZ, UYDURUK SÖZLERLE VARILMAZ. BU NEDENLE, BAŞARI DOLU BİR İNSANDA ZATEN KÖTÜLÜK YOKTUR. ÇÜNKÜ BÖYLE ÇİRKİNLİKLERE AYIRACAK ZAMANI YOKTUR. AYRICA DEHASIZ ÇALIŞANLAR ÇOKTUR AMA ÇALIŞMAYAN BİR DEHA ASLA BULAMAZSINIZ. GERÇEK BAŞARILI İNSAN, KÖPÜĞÜN GÖZÜYLE DENİZE BAKMAZ, TAM TERSİ DENİZİN GÖZÜYLE KÖPÜĞE BAKAR. BAŞARILI OLANLAR (GENELDE BAŞARILIYIM DEMEZ, BAŞARILARINI HALKA GÖSTERİRLER VE TAKTİRLERİ BÖYLE ELDE EDERLER). ÖZETLE, BAŞARANLAR BU YÖNDE ÇOK ASİL, MÜTEVAZİ VE SAYGIN DA OLURLAR.