Bolu Barosu adına Kadın Hakları Komisyonu, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için yaptığı basın açıklamasında, İran’daki protestolara dikkat çekerek, “Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması devletin sorumluluğundadır” dedi.

Haber: Oğuzhan Eke

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında, Bolu Barosu Kadın Hakları Komisyonu ve Bolu Barosu avukatları tarafından Bolu Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı. Kadın haklarına dikkat çekilen basın metnini, komisyon ve avukatlar adına Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Kübra Başarır okudu.

İran’daki protestolara da dikkat çeken Başarır, “Kadınların insan haklarını ihlal eden düzene karşı direnişlerinden yola çıkarak 1999 yılında BM kararı ile ilan edilen ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ bugün de kadınların özgür, eşit ve şiddetsiz bir yaşam mücadelesiyle devam etmektedir. Sadece ülkemizdeki değil dünyanın birçok ülkesinde kadınlar adalet, eşitlik, özgürlük mücadelesi veriyor. Yanı başımızda, İran’da Mahsa Amini’nin başörtüsü gerekçe gösterilerek öldürülmesinin ardından güçlene kadın hareketini selamlıyoruz. Mücadeleleri mücadelemizdir” dedi.

“ŞİDDETİN ORTADAN KALDIRILMASI DEVLETİN SORUMLULUĞUNDADIR”

Şiddetin engellenmesinin Devlet’in bir görevi olduğunun altını çizen Başarır, “Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması devletin sorumluluğundadır. Özel ve kamusal alanda kadına yönelik şiddet hala devam ediyorsa, kadınlar güvende olmaları gereken toplu taşıma araçlarında ve caddelerde dahi tanımadıkları erkekler tarafından şiddete uğruyorsa, aldıkları koruma kararlarına rağmen öldürülüyorsa, bunun nedeni şiddetle etkin ve kararlı şekilde mücadele edilmemesi, aksine, kadınların insan haklarını ve en önemlisi yaşam haklarını koruma altına alan kanunların insan haklarını ve en önemlisi yaşam haklarını koruma altına alan kanunların ve uluslararası sözleşmeleri kaldırmaya yönelik saldırılar karşısında etkisiz kalınmasıdır” ifadelerini kullandı.

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN YENİDEN YÜRÜRLÜĞE KONULMASI, ÖNCELİKLİ TALEPLERİMİZDİR”

İstanbul Sözleşmesinin yeniden yürürlüğe girmesi yönünde talepleri olduğunu belirten Başarır, “Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için 6284 Sayılı Kanun ve imzalanmış olduğumuz uluslararası sözleşmeler başta olmak üzere, kadın haklarını güvence altına alan mevzuatın sözleşmeler başta olmak üzere, kadın haklarını güvence altına alan mevzuatın devletin her bir organı tarafından eksiksiz uygulanması, uygulamanın denetlenmesi, toplumsal cinsiyete duyarlı, eşitliliği otaran kaldıran politikalar üretilmesi, kadına yönelik şiddet suçlarında etkin ve caydırıcı cezalar verilerek bu cezaların infazının eksiksiz tamamlanması ile temel bir insan hakları belgesi olan temel bir insan hakları belgesi olan İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe konulması, öncelikli taleplerimizdir” diye konuştu.

MÜCADELE VURGUSU YAPILDI

Başarır, kadın hakları için mücadeleye devam edeceklerinin de mesajını vererek, “Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu olarak, her gün olduğu gibi bugün de; kadınların kazanımlarını elinden alacak olan düzenleme ve değişikliklerinin karşısında olmaya devam edeceğimizi, yasaların eksiksiz olarak uygulanması konusunda tüm kamu kurum ve kuruluşlarının uygulamalarını takip edeceğimizi, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden hayata geçirilmesi yönündeki ısrarımız ve kadına karşı şiddetin ortadan kaldırılması için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim