Genel seçimlerde CHP Bolu 2’nci Sıra Milletvekili olan Burak Cop, CHP Milletvekili Türker Ateş’e karşı yaptığı konuşmada, “21 kişi içinde, 21’nci sırada yer alacak kişinin 1’nci olmasında bir terslik yok mu? Grev hakkını getiren kişidir Bülent Ecevit’in mi partisi olacağız, bana telefon açıp, ‘Burak, sen o direnişe destek verme, işçilere desteğe gitme, çünkü biliyorsun patronlar sendikalardan hoşlanmıyor’ diyen Türker Bey’in partisi mi olacağız?” dedi.

Haber: Oğuzhan Eke

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bolu Merkez ilçe kongresinde, 14 Mayıs Milletvekili seçimlerinde CHP Bolu 2’nci sıra milletvekili adayı olarak seçime katılan Burak Cop söz aldı. Cop, kaybedilen seçimin CHP yönetimi tarafından kabul edilmediğini, parti içerisinde değişim olması gerektiğini dile getirdi.  Cop, konuşmasının bir kısmını da CHP Bolu Milletvekili Türker Ateş’e ayırdı. Kongreye katılan Ateş’in yüzüne karşı konuşan Cop, sert açıklamalarda bulundu.

“21’İNCİ SIRADA YER ALACAK ARKADAŞIMIZ, 1’NCİ SIRADA YER ALDI”

Milletvekili adaylarının belirlenmesi sırasında, Türker Ateş’e, 21 aday adayı arasında 1’nci sıranın verilmesine tepki gösteren Cop, “21 aday adayıydık. Bu 21 aday adayı için örgüt üyeleri bir sıralama, oylama yapacak olsa, 21’inci sırada yer alacak arkadaşımız, 1’nci sırada yer aldı.  Bu bir prensip meselesi. Sayın Türker Ateş’in şahsıyla hiçbir meselem yok, alanda beraber çalıştık. Ekonomide uzman, kimi sektörlere hâkim, donanımlı biri. Türkiye’de ihtiyaç olunan, özellikle kamu yönetiminde ihtiyaç duyulan bir profil. 21 kişi içinde, 21’nci sırada yer alacak kişinin 1’nci olmasında bir terslik yok mu? Bu sistemik bir sorun, çünkü bizim partimizde de tek adam rejimi var. Sayın Kılıçdaroğlu’nun şahsından bağımsız söylüyorum. Güç merkezileşmiş durumda. MYK etkisizleşmiş durumda. AKP’ye benziyoruz. AKP ile mücadele ederken, AKP’ye benzeyerek hiçbir yere varamayız” dedi.

“BU HATALI SIRALAMANIN HİÇ Mİ PAYI YOK”

Cop, CHP’nin Bolu’da 3’üncü sıraya düşmesinde milletvekili adaylık sıralamasının etkisinin olduğunu ifade ederek, “Bolu’da biz yıllardır ikinci partiydik, üçüncü sıraya düştük. Evet, MHP büyük atılım yaptı, AKP’den çok oy aldı.  O kadar çok oy aldı ki bizi geçti. Peki, sadece MHP’nin oyları yükseldiği için mi biz üçüncü olduk? Bu hatalı sıralamanın hiç mi payı yok? Bunu kabul etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“SEÇİM DÖNEMİMDE BENİM ÇABAM OLMASAYDI…”

Seçim dönemindeki çalışmasının, milletvekilliğinin kazanılmasına katkı verdiğinin altını çizen Cop, “Seçim dönemimde benim çabam olmasaydı, seçilmemim çok zor olduğu bir pozisyonda olmama rağmen, kampanya da elimden geleni yapmasaydım ve özellikle de Millet İttifakı ortaklarımızla çok iyi bir uyum yakalamasaydık, bizim belki elimizdeki milletvekilliği kayıp gidecekti. Ya da çok zor elde tutacaktık. Belki 14 Mayıs gece yarısına kadar ecel teri dökecektik. Ama hatırlarsınız o gece saat 9-10 civarında aldık, cebimize koyduk milletvekilliğini” dile getirdi.

“TÜRKER BEY’İN PARTİSİ Mİ OLACAĞIZ”

Burak Cop, Türker Ateş ile arasında geçen “işçi” diyaloğunu da kamuoyu ile paylaşarak, “Bakın Türker Bey, bunu yüzünüze karşı söylemeyi, arkanızdan konuşmaya tercih ediyorum. Bizim bazı tercihleri yapmamız, kararları vermemiz gerekiyor. Deniz Gezmiş’in yolundan giden bir parti mi olacağız, Ali İsmail Korkmaz’ın düşlerini hayata geçirmek isteyen bir parti mi olacağız ya da 1963 yılında Çalışma Bakanı’yken grevli toplu sözleşme hakkını sendikaların grev hakkını yasalaştıran, emeğin dostu Bülent Ecevit’in, o sadece Kıbrıs Fatihi değil, aynı zamanda grev hakkını getiren kişidir. Biz Bülent Ecevit’in partisi mi olacağız yoksa Gezer Fabrikasında, işçiler sendikalı oldukları için işten çıkarıldığında buna karşı direniş ortaya koyarken, bana telefon açıp, ‘Burak, sen o direnişe destek verme, işçilere desteğe gitme, çünkü biliyorsun patronlar sendikalardan hoşlanmıyor’ diyen Türker Bey’in partisi mi olacağız? İkisi birden olamayız” şeklinde konuştu.