Bolu Kadın Platformu adına açıklama yapan Sevcan Altun Bozoğlan bütçe tasarısından sonra meclis gündemine getirileceği ifade edilen af ve bir takım yasa değişiklikleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Bozoğlan, “Son çıkan haberlere göre; AKP tarafından 15 yaş farkının bir kriter olarak benimsenmiş olduğu ve çocuk istismarını meşrulaştıracak bu affın bütçe görüşmeleri tamamlandıktan sonra meclise getirileceği söylenmekte.” dedi. 

Bozoğlan açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Siyasal İslamcı rejimin; çocuk istismarını aklama çalışmaları bitmek bilmiyor. Son çıkan haberlere göre; AKP tarafından 15 yaş farkının bir kriter olarak benimsenmiş olduğu ve çocuk istismarını meşrulaştıracak bu affın bütçe görüşmeleri tamamlandıktan sonra meclise getirileceği söylenmekte. AKP 2016 yılından beri sistematik olarak çocuk yaşta, zorla ve erken evlendirmelerin önünü açacak, çocuk istismarını meşrulaştıracak bu af da dâhil, birtakım yasa değişiklikleri ve uygulamaları gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Bu çerçevede, kadın örgütlerinin tüm itirazlarına rağmen 2016 yılında Torba Kanun ile çocukların cinsel istismarına ilişkin cezayı düzenlenmiş ve 12 yaş ayrımı getirilmiş, 12 yaş altındaki cinsel istismar suçlarına ağırlaştırılmış cezalar getirilmiş, 12 yaş sınırının neye göre belirlendiği ise kamuoyuyla paylaşılmamıştır. Şu anda getirilmek istenen af, 15 yaş altı kız çocuklarına karşı işlenen cinsel istismar suçundan hüküm giyen failleri de kapsayacaktır. Yani 12 yaşında bir kız çocuğunun 27 yaşındaki bir erkek ile evlendirilmesi durumunda cezasızlık yoluna gidilmek istenmektedir. Bu cezasızlığın çocuk istismarı suçu faillerine cesaret vereceği ve bu suçu teşvik edeceğini öngörüyoruz.

“Geleneksel değer yargıları, birlikteliklerin sorunsuz devam etmesi, mağdurun şikâyetçi olmaması, ceza verilmesi halinde aile yapısının zarar göreceği” gibi gerekçelerle verilen kararlar, 15 yaş altındaki çocukların cinsel istismarının meşrulaştırılmasının alt yapısının sağlanmaya çalışıldığını göstermektedir. Ayrıca böyle bir af, 2005 yılında kanundan çıkarılan “tecavüzcü ile evlilik durumunda cezasızlık sağlayan” maddenin geri getirilmeye çalışıldığını göstermektedir.

İstismar suçunu evlenme koşullu bir düzenleme ile aklamak çocukların tekrarla istismara maruz bırakılması ve şiddet dolu hayatlara mahkûm edilmesi anlamına gelmektedir. AKP’nin “Affı bir defaya mahsus yapacağız” açıklaması, “Bir kereden bir şey olmaz” zihniyetinin devam ettiğini göstermektedir. Bu düzenlemeyi yapma gerekçesi olarak, küçük yaşta istismar edilmiş ve evlendirilmiş kız çocuklarının, suç olan bu eylemi gerçekleştiren erkeklerin hapse girmesi sonucunda çocuklarıyla birlikte ortadan kalmaları ve mağdur olmaları gösterilmektedir. Çocukları korumakla yükümlü devletin veri dahi paylaşmadan böyle bir gerekçeyle çocukların cinsel istismarını meşrulaştırmaya çalışmasını akıl ve vicdan dışı buluyoruz. İktidara tekrar sesleniyoruz, amaç gerçekten kız çocuklarını korumak ve mağdur olmalarını engellemekse neler yapılabileceğini kadın ve çocuk örgütleri yıllardır haykırmakta! Faillerin değil, çocukların mağduriyetlerini öncelemek ve dahası önlemek elinizde! İstismarcıları affetmek yerine çocukları koruyacak önlemleri hayata geçirin!

Medeni Kanun uyarınca 16 yaşındaki çocukların hâkim kararı ile evlenmesi dahi çocuğun üstün yararına aykırı bir düzenleme olarak kabul edilmesi gerekirken, TCK'nın cinsel istismarda 15 yaşın altında rızanın tartışılamayacağına dair emredici düzenlemelerinin ihlali pahasına hukuksal gerekçe oluşturmak hiçbir şekilde çocuk yararına olarak değerlendirilemez.

Bu olumsuz kararların üstüne bir kez daha çocuklara “cinsel istismarcılar” ile evlenmeleri halinde “çocuk olma” haklarından feragat etme zorunluluğu daha yüksek sesle tartışılmaya başlanmıştır. Eğitiminden yoksun, fiziksel ve psikolojik gelişiminin üzerinde sorumluluklar yüklenmek zorunda kalan, oyun oynama şansı olmayan, “çocuk anne” olmak zorunda bırakılan ve hepsinden önemlisi kadına dönük şiddetin temel nedenlerinden biri olan “erken evlilik “ adı altında ömür boyu istismara maruz bırakılan çocuklar; maddi manevi varlıkları yok edilmiş bireyler haline geleceklerdir.

Evlenme yaşının 18 olduğu yasalarla koşulsuz olarak belirlenmelidir. Çocukların törenle evlenmesine göz yuman gerçekleştiren izleyenlerin, evlenme ehliyeti olmayan çocuklara imam nikâhını kıyan din görevlilerinin,  buna göz yuman kişi ve resmi otoritelerin cezalandırılması gerekmektedir. Sağlık meslek mensupları ve kamu görevlilerinin çocuk cinsel istismarını bildirim konusunda takdir yetkisi olmamalı, buna yol açacak düzenlemelerden kaçınılmalıdır.

Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen nedenlerle çocuklarla her türlü cinsel davranış suçtur. Bunun dışında cebir, tehdit, hile, iradeyi sakatlayan nedenler olmaksızın, çocukların akranlar arası ilişki olarak adlandırabileceğimiz cinsel davranışlar konusu yasada ayrıca düzenlenmelidir. Bilinmelidir ki , “cinsel istismarcıya” af niteliğindeki hiçbir yasal düzenleme hukuken ve vicdanen kabul görmeyecektir. Tüm milletvekillerini tasarının yasalaşmaması için gerekeni yapmaya, başta tüm kadınlar olmak üzere basın ve medya kuruluşlarını ve kamuoyunu bu konunun takipçisi olmaya çağırıyoruz! Çocuklara yönelik cinsel istismar suçunu işlemiş faillere, infaz indirimi adı altında af getirilmeye ilişkin salı günü mecliste görüşülecek olan tasarının yasallaşmasına izin vermeyeceğiz.

Çocuklarımızı ve geleceklerini korumak için herkesi çocuklarımızın sesi olmaya çağırıyoruz.”

Editör: TE Bilisim