Sakarya’nın Kaynarca ilçesinde yaşayan Azerbaycan kökenli anne Rümeysa Doguz, 14 yaşındaki ikiz çocuklarını unutulmaya yüz tutmuş ata sporu olan Alpagut Turan Dövüş Sanatı’nda Dünya Kupası’na hazırlıyor. Hem antrenör hem anne olan Rümeysa Doguz, “İsminde de anlaşılır olduğu gibi alp, kutsal savaşçı demek, Asenalar ve Alplerin yaptığı dövüş. Alpagut, unutulmaya yüz tutmuş bir spor branşı ve biz Türkiye’de bu sporu aktif bir şekilde yapmaya çalışıyoruz. Gayem çocuklarımı dünya şampiyonu yapmak” dedi.
Alpagut Turan Savaş Sanatı ile gençlik yıllarında Azerbaycan’da tanışan Rümeysa Doguz, evlilik sebebiyle ara verdiği sporu şimdi 14 yaşlarındaki biri kız diğeri erkek olan ikiz çocuklarıyla yapıyor. Sakarya’nın Kaynarca ilçesinde yaşayan anne Doguz, çocuklarına antrenörlük yaparak 4-8 Aralık tarihlerinde Gürcistan’ın Kutaisi şehrinde düzenlenecek olan Dünya Alpagut Kupası’na hazırlıyor. Ankara’nın Etimesgut ilçesinde 5-8 Mart tarihleri arasında düzenlenen Türkiye Alpagut Şampiyonası’nda derece yapan 14 yaşındaki Mina Anka Doguz, ‘Ayça’ kategorisinde +55 kilogramda Türkiye 2.’si olurken, ikiz kardeşi Anhar Yuşa Doguz da ‘Batur’ kategorisinde 45 kilogramda Türkiye 3.’lüğü elde etti.
Yoğun bir tempoyla Gürcistan’da yapılacak yarışmaya hazırlanan ikiz kardeşlerin hedefi ise dünya şampiyonu olmak.
Rümeysa Doguz: “Gayem çocuklarımı dünya şampiyonu yapmak”
Hem anne hem antrenör olan Rümeysa Doguz, çocuklarını çalıştırmanın kendisi için gurur verici olduğundan bahsederek, “Kızım Türkiye ikincisi, oğlum ise Türkiye üçüncüsü oldu ve hali hazırda da Gürcistan’da yapılacak olan Dünya Kupası’na hazırlanıyoruz. Ben antrenör olduğum için çocuklarım da bu sporda ilerleme kaydediyor. Hem anne hem de antrenör olarak çocuklarımı çalıştırmak gerçekten benim için gurur verici ve İnşallah Dünya Kupası’nda da birincilik getireceğiz. Çocuklarımla haftanın 5 günü ve 15 saate tekamül edecek şekilde antrenman yapıyoruz. Gayem çocuklarımı dünya şampiyonu yapmak ve kendimle beraber antrenör olarak çalışmalarını sağlamak. Kendilerinin de bu yönde çabaları var. LGS döneminde bile ben çocuklarımı maçlara hazırladım ve karşılığına da çok güzel bir şekilde aldık. İnanıyorum ki Dünya Kupası’nda da güzel bir dereceyle döneceğiz” ifadelerini kullandı.
“Alpagut, unutulmaya yüz tutmuş bir spor branşı”
Alpagut'un unutulmaya yüz tuttuğunu aktaran anne Doguz, “Alpagut bizim ata sporumuzdur. Uzak doğu sporları Alpagut’a bakarak kendilerine uyarlama yapmışlardır. Kimisi tekvando kimisi karate adı altında gün yüzüne çıkmıştır. Bizim branşımız ise Türk savaş sanatından geliyor. İsminde de anlaşılır olduğu gibi alp, kutsal savaşçı demek, Asenalar ve Alplerin yaptığı dövüş. Alpagut, unutulmaya yüz tutmuş bir spor branşı ve biz Türkiye’de bu sporu aktif bir şekilde yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Mina Anka Doguz: “Vücut aktivitesi olarak en verimli olan sporlardan birisidir”
Dünya Kupası’na hazırlanan 14 yaşındaki Mina Anka Doguz, “Yaklaşık olarak 8 yıldan beri bu sporu yapıyorum. Bu spordan memnunum, vücut aktivitesi olarak en verimli olan sporlardan birisidir. Ben bu sporla annem sayesinde tanıştım. Kendi kategorimde olanları yenerek Türkiye ikincisi oldum. Allah’ın izniyle dünya şampiyonasına gideceğim. Psikolojik olarak biraz stresliyim, ellerim titriyor dövüşürken. Şampiyonada birinci olmak istiyorum” dedi.
Anhar Yuşa Doguz ise yorgun ama mutlu olduğunu dile getirerek, “Bu sporu annem bana duyurmuştu. Ben ilk zamanlarda tereddüt ettim daha sonrasında çok güzel bir spor olduğunu anladım. Yorgun ve mutluyum. Antrenmanım yoğun bir şekilde ilerliyor ve çoğu zaman da eve yorgun olarak gidiyorum. Darbe emici oldukları için kullandığımız ekipmanlar bizi koruyor. Hedefim bu şampiyonada dünya birincisi olarak ülkemi onurlandırmak istiyorum” şeklinde konuştu.