Sevgili Anne Babalar...

Umut, çaba ve onca fedakârca geçen günlerin sonunda on beş günlük nefes molası geldi çattı... Ülkemdeki tüm çocuklar ve aileleri karne almanın mutluluğunu ya da mutsuzluğunu yaşayacaklar...

Bilmeliyiz ki Karne, çocuğunuzun ders çalışma becerisini ölçen bir belgedir ancak kişiliğini ölçen bir belge değildir. Karne sonuçları, birçok veli ve öğrenci tarafından “başarının tek ya da en önemli göstergesi” olarak algılanmakta, düşünce, duygu ve davranışların yönünü belirlemektedir. Bu nedenle, bazı öğrenci ve veliler için mutluluk ve gurur kaynağı olan karneler bazıları için ise kaygı ve mutsuzluk sebebi olabilmektedir. Karne başarının tek ölçütü değildir. Her öğrencinin zihinsel yeterliliği, ilgi, yeteneği ve kişiliği farklıdır.

Unutmayalım ki karne notları sadece çocuğun performansına ait değildir. Karnedeki notlar bir taraftan öğrencinin derslere karşı ilgi ve alakasını yansıtırken, kimi zaman da ailenin tutumunu ya da içinde olduğu duygusal durumun da yansımaları olabilir.

Çocuklarımızın başarısını; okul aile birlikteliği içinde ele alıp gözden geçireceğimiz bir döneme giriyoruz. Yola çıkarken hedeflerimizin ne kadarını gerçekleştirip gerçekleştiremediğimizi tartacağımız bu ara tatilde eksiklerimizi mutlaka göz önünde bulundurmalıyız.

Karnesi genel olarak iyi olan öğrenci ödüllendirilmeyi beklerken;  Kötü karne alan öğrenciler ise ailesinden “kötü veya başarısız” gibi etiketlenme veya başkalarıyla kıyaslanma endişesine kapılabilirler.  Bu nedenle karne döneminde çocuğunuza yapıcı ve olumlu bir şekilde yaklaşmanız önemlidir. Genel olarak, iyi veya kötü gelen karneyi, abartılı ödül veya cezalandırma sebebi olarak kullanmak doğru bir yöntem değildir. Her şeyden önce öğrencinizin aldığı iyi veya kötü notların aslında sizin de notlarınız olduğunu düşünerek davranmanız daha yararlı olacaktır.

Çocuğunuzun karnesini değerlendirirken; objektif olmaya ve çocuğunun olduğu gibi kabul edip kimseyle kıyaslamalara girmeden yapınız. Çocuğunuzun gelecek döneme ilişkin hedeflerini dinleyiniz ve gerçekçi ulaşılabilir olanlarını destekleyiniz.

Geride bıraktığımız bu yoğun dönem sonrasında siz velilerimize sömestr tatilini verimli bir şekilde çocuklarınız ile geçirmeniz adına bazı önerilerde bulunuyoruz.

@Birlikte bir tatil planı hazırlayın. Aile ziyaretleri yapın.

@Çocuğunuzu kimseyle kıyas etmeyin.

@Çoğunuzun sadece olumsuz davranışını eleştirin kişiliğini değil.

@Gelişimin ve değişimin ölünceye kadar devam edeceğini, desteklendiğinde olumsuz sonuçların olumluya dönüşeceğini unutmadan hareket edin.

@Çocuğunuzu koşulsuz kabullenin.

@Sosyal-kültürel- sanatsal etkinliklere katılın. Sinema, tiyatro, kütüphane ve kültürel geziler gibi.

@Birlikte bol bol kitap okuyun. Kitap çocuğun ilgi alanında ve kendi istediği bir kitap olmalıdır.

@Esnek hoşgörülü davranın. Unutmayın ki şiddet şiddeti, sevgi sevgiyi doğurur.

@Onlara kocaman nefes alma fırsatı tanıyın.

Velhasıl tüm çabamız, her çocuğun gülmesi ve de mutlu olması. Unutmayalım ki onlar bizim geleceğimiz. Onlar çocuk asla bir yarış atı ya da bizim tatmin aracımız değil. Hayallerinin ve hedeflerinin mutlu olmak olduğu bir dünya serelim ayaklarının altına ve de koşulsuz sevelim onları öyle bir sevelim ki teşekkür aldım diye ağlamasın ya da başarısız oldum diye canına kıymasın çocuklarımız.

Müsaade edin ey anne ve babalar, azıcık nefes alsın kalpleri büyük, umutları yüce küçük insanlar...

  • Kemal Hilmi Çelebi

    Uzman Klinik Psikolog/Yazar

Editör: TE Bilisim