Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Bolu Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Serdar Koçyiğit, 2023 Nevruz’u kutladı.  Koçyiğit, 2023 Nevruz’u kutlamak için bir basın açıklaması yaparak, “Halkların kardeşliği ve emekçilerin birliği için doğaya, insana ve emeğe düşman bu sisteme karşı nevruz ruhuyla mücadeleyi ve dayanışmayı yükseltiyoruz” dedi.

KESK Bolu Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Serdar Koçyiğit, toplumsal sisteme büyük bir öfke duyduğunu işaret ederek, Deprem ve sel afetleri nedeniyle 2023 yılı Nevruz’unu ülkemizde ve bölgemizde bir yandan büyük acı, yıkım ile bir yandan da sonuçlarının ağır olmasına yol açan rantçı, talancı, doğa, insanlık ve emek düşmanı kapitalist sisteme karşı büyük bir öfke ile karşılıyoruz” dedi.

“NEO-LİBERAL POLİTİKALARIN SONUÇLARINI DOĞA VE TOPLUM OLARAK OLDUKÇA AĞIR ÖDÜYORUZ”

Serdar Koçyiğit insanlığın ezici çoğunluğu yoksulluğa ve mülksüzleştirmeye karşı mücadeleyi yükselttiğini belirterek; “Emekçilerin ve halkların öfkesi sistem karşıtı toplumsal ve sınıfsal hareketlerin giderek büyümesine yol açıyor. Dünya, bölgemiz ve ülkemiz bir kez daha insanlık değerleri adına zulme, zorbalığa ve gericiliğe karşı görkemli direnişlere sahne oluyor. Dünyanın birçok ülkesinde emekçiler kapitalist sistemin kazanılmış hakları birer birer ortadan kaldırmasına, insanlığın ezici çoğunluğunu yoksulluğa ve mülksüzleştirmeye çalışmasına karşı mücadeleyi yükseltiyor.

Ülkemizde de haklarımız, emekçiler, kadınlar ve gençler karanlığa karşı aydınlık, düşman hukukuna karşı kardeşlik ve bir arada yaşam için büyük bedellerle faşizan kuşatmaları yarmaya, gericiliği püskürtmeye, sömürü çarkını parçalamaya çalışıyor. AKP-MHP ittifakı/iktidarı siyasal ömrünü tamamlamaya her gün biraz daha yaklaşırken 20 yıldır uyguladıkları neo-liberal politikaların sonuçlarını doğa ve toplum olarak oldukça ağır ödüyoruz” kelimelerini kullandı.

“GEÇMİŞİMİZ VE HAFIZAMIZLA BİRLİKTE ŞEHİRLER HARİTADAN SİLİNDİ”

Koçyiğit, bilim insanlarının uyarılarına rağmen hala dikkate alınmamalarına ve ülkenin en büyük temel sorununa da değindi; “Deprem, sel ve salgın gibi afetler sağlık sisteminin, kamu hizmetlerinin ve kamu kurumlarının çöktüğünü, enkaz altında kaldığını en net ve en acı haliyle gözler önüne serdi. Şehirlerimizi beton ve asfalt yığınına dönüştüren, sınırsız kâr ve ranta dayalı politikaların sonucu olarak depremde on binlerce insanımızı kaybettik. Yüzbinlerce bina yerle bir oldu. Geçmişimiz ve hafızamızla birlikte şehirler haritadan silindi. Birkaç ay önce şaşalı törenle açılışını yaptıkları kavşakları su basması sonucu insanlarımız yaşamlarını yitirdiler. Bilim insanlarının, ilgili meslek örgütlerinin uyarılarına rağmen dere kenarlarına kurdukları çadır kentler yağmur sularının altında kaldı.

Öte yandan ülkenin en temel sorunlarının güvenlikçi, milliyetçi, şoven politikalar nedeniyle çözülmemiş olması her alanda bir çürümeye, mafyalaşmaya, kurumların içinin boşalmasına yol açıyor. Kürt sorunu başta olmak üzere farklı kültür, kimlik ve etnik yapıların yıllardan beri yaşadığı, anayasal eşit yurttaşlık, barış ve diyalog temelinde çözümü mümkün olan her konu şovenizmi körüklemenin, halkları karşı karşıya getirmenin, muhalefeti parçalamanın bir aracı olarak kullanılmak isteniyor. Demokratik ve barışçıl yollar yerine, savaşa, kutuplaşmaya dayalı politikalar nedeniyle kaynakların silahlanmaya ayrılması ekonomik krizin daha da büyümesine, aşımızın, ekmeğimizin daha da küçülmesine yol açıyor” şeklinde konuştu.

“EMEKÇİLER DİRENİŞİ VE DAYANIŞMAYI BÜYÜTÜYOR!”

Serdar Koçyiğit, Nevruz’un özünü direnişten aldığını ve en köklü geleneğe sahip olduğunu vurgulayarak; “Geçmişten bu yana, dünyada ve özellikle de bölgemizde ezen ve ezilenlerin kavgasında ezilenler büyük direnişlerle kazanılan zaferlerini bayramlarla, halaylarla kutlamış, yüzyıllarca devam ettirerek direniş geleneğini canlı tutmaya, kazanımlarını korumaya çalışmıştır. Özünü direnişten alan Nevruz bu bayramlardan en köklü geleneğe sahip olanlardandır. Yüzyılda da zulüm ve zorbalığın yürütücüsü günümüzde haklarına karşı emekçiler ve ezilenler bir kez daha direniş ruhuyla mücadelelerini sürdürüyorlar. Deprem başta olmak üzere insan eliyle sonuçları felakete dönüşen afetlere rağmen özünü direnişten, mücadeleden alan Nevruz önümüzdeki günlere dair umutlarımızın yenilenmesine, yeşermesine ve büyümesine vesile olmaya devam ediyor çünkü;

NEVRUZ; zorluklardan, baskılardan kurtuluşa, karamsarlıktan umuda, ölümün kutsanmasından yaşamanın ve yaşatmanın esas alınmasına geçişin adıdır.

NEVRUZ; Yeni başlangıçlar, yeni doğuşların adıdır… Birliğin, barışın ve uyanışın sembolüdür.

NEVRUZ; eşit, özgür ve insanca yaşam mücadelesinin ilerleyebilmesinin savaş çığlıkları ile değil, emekçiler arasındaki özgürlük, barış ve kardeşlik duygularının güçlenmesi ile mümkün olduğunu haykıracağımız gündür.

NEVRUZ; karanlığı dağıtmanın, aydınlığı ve umudu büyütmenin adıdır.

NEVRUZ; ezilenlerin başta Ortadoğu’da olmak üzere emekçilerin ve halkların geleceklerini emperyalist müdahalelerle değil kendi özgür iradeleriyle belirleme kararlılıklarını haykırdıkları gündür” diye vurguladı.

“TÜM EMEKÇİLERİN, HALKLARIN NEVRUZ’UNU KUTLUYORUZ!”

 Koçyiğit, açıklamasının sonunda; “Emekçiler, bu ruh ve mücadele anlayışıyla günümüzde haklarının, sistemin tüm baskı, zor ve şiddetine karşı direnecek, barışın, özgürlüğün, demokrasinin egemen olacağı demokratik, eşitlikçi, laik, özgürlükçü bir ülke ve geleceğin inşasını birlikte öreceklerdir.  Büyük çöküşü yaşayan Tek Adam Rejimi ve gerici, faşizan ittifakın ömrünü daha fazla uzatmasına geçit vermeyeceklerdir. 2023 Nevruz’unun barış ve kardeşliğe vesile olmasını umuyor, tüm emekçilerin, halkların Nevruz’unu kutluyoruz” ifadelerine yer verdi.

Editör: Servet GÖKÇEK