Şimdi anlatacağım bir masal değildir bilesiniz. Ama masallara layık bir olayın gerçek hikayesidir.

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, Develer tellal iken pireler berber iken, ben dedemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken; 1907 yılında Bolu'nun Karaçayır Mahallesi'nde ikisi erkek, ikisi kız dört çocuklu ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya güzel bir erkek çocuk gelir. Babası Rüştiye Mektebi mezunu Memur Ahmet Canip Efendi, annesi de Bolu'nun Alpagut Bey köyünden Hafız Behiye Hanım'dır. Bu güzel çocuğun adı da İzzet Baysal’dır.

İzzet, az gider, uz gider; dere tepe düz gider. Çok çalışıp mimar olur.  Refika Hanım isminde bir kıza sevdalanır ve ondan Esin adında bir kız çocuğu olur. Sevenler tez ayrılır derler ya Mimar İzzet, Refika’sının erken ölümü üzerine kızıyla bir başına kalır.  Onun tek tesellisi memleket sevdasıdır. O zamandan sonra durmadan çalışır. İstanbul’a gider. Karaköy'de Perşembe Pazarı'nda sıhhi tesisat ve hırdavat üzerine çalışan bir mağazayı satın alır ve ticarete başlar. Aynı zamanda kapı kilitleri imali için küçük bir atölye kurar. Dükkanında sattığı “boru ekleme parçalarını”nın neden yerli olarak üretilmediğine kafa yormaya başlar.

İki kere Almanya'ya giderek temper döküm üzerine araştırmalarda bulunur, bu dökümden imal edilen boru ekleme parçalarının Türkiye'de imali için çalışmalar yapar ve neticede 1950 yılında özel teşebbüsün ilk mekanize döküm fabrikasını kurar. 1951 yılında İzzet Baysal Döküm Sanayi Müessesesi adı altında kurulan bu fabrika 1957 yılında bir aile şirketi haline dönüştür, İzsal Döküm Sanayi A.Ş. adı altında bu şirketin faaliyetleri uzun süre devam eder. Mimar İzzet, 1994 yılında fabrikasını kiraya vererek aktif yöneticilikten ayrılır ve sadece İzzet Baysal Vakfı ile ilgilenmeye başlar.

Geri kalan hayatını bu vakfa adar, sadece hayatını değil tüm mal varlığını da bu vakfa bağışlar. Masal bu ya vakfın mal varlığı 1 Ocak 2013 itibarı ile 105.905.219 TL'dir. Varını yoğunu doğup büyüdüğü Bolu için harcar. Neler yapar neler. Ben yazmaktan yoruldum siz okumaktan yorulmayın emi.

Eğitim tesisleri

• Sarıyer İzzet Baysal Kreşi

• Abant İzzet Baysal Üniversitesi

• Nafize Baysal Kreşi

• İzzet Baysal Anaokulu

• Alpağutbey Behiye Baysal ilköğretim Okulu

• Mehmet Baysal ilköğretim Okulu

• Canip Baysal İlköğretim Okulu

• Atatürk İlköğretim Okulu

• Behiye Baysal İlköğretim Okulu

50. Yıl İzzet Baysal İlkokulu

• İzzet Baysal Çıraklık Eğitim Merkezi

• İzzet Baysal Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu

• İzzet Baysal Anadolu Lisesi

• Mimar İzzet Baysal Anadolu Teknik Lisesi ve Endüstri Meslek Lisesi

• İzzet Baysal Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi

• Zübeyde Hanım Kız Meslek Lisesi Yurdu ve Defile Salonu

• Dr. Tevfik Atay Sağlık Eğitim Merkezi

• Canip Baysal Lisesi

• Ticaret Meslek Ve Anadolu Lisesi Bilgisayar Laboratuvarı

• Çaydurt İlköğretim Okulu Bilgisayar Laboratuvarı

• Gazipaşa İlköğretim Okulu Bilgisayar Laboratuvarı

• Sakarya İlköğretim Okulu Bilgisayar Laboratuvarı

• Cumhuriyet İlköğretim Okulu Bilgisayar Laboratuvarı

• Emine ve Mehmet Baysal Uygulama Okulu

• Ümit Çetak Çok Programlı Lisesi

Sağlık tesisleri

• 36 adet İzzet Baysal Sağlık Ocağı

• Refika Baysal Ana Sağlık Merkezi

• Mehmet Baysal Hemşire Eğitim Merkezi

• İzzet Baysal Devlet Hastanesi

• Sarıyer İzzet Baysal Sağlık Merkezi

• İzzet Baysal Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi

Sosyal tesisler

• İzzet Baysal Bulvarı

• Baysal Cami

• Bolu İzzet Baysal Çocuk Yetiştirme Yurdu

• Bolu İzzet Baysal Huzurevi

• İstanbul İzzet Baysal Huzurevi

Eee tabii memleketin ileri gelenleri böyle bir adamı unuturlar mı? Unutmazlar elbet. Ona şu ödülleri verirler:

• Türkiye Cumhuriyeti Devlet Üstün Hizmet Madalyası

• Orta Doğu Teknik Üniversitesi Onursal Doktora

• Mimar Sinan Üniversitesi Onursal Doktora

• Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitimde Onursal Doktora

• Hacettepe Üniversitesi Onursal Doktora

Tabii hayatını adadığı hemşerileri ona en güzel unvanı verir: Onu İzzet Baba diye severler. Her şeyini insanlık için harcayan bu adam öldüğünde dişleri bile kalmamıştır. Halkı onu öndeki tek dişi ile gülümserken hatırlar. O fotoğraf Bolululara çok şey anlatır: fedakarlık, azim, sevgi… Çok sevdiği Bolu’dan ve hayattan 5 Mart 2000 tarihinde 93 yaşında ayrılmıştır. Naaşı Bakanlar Kurulu kararı ile ve kendi arzusu üzerine Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gölköy Kampüsündeki anıt mezarına defnedilmiştir.

Bu masalın sonu da mutlu bitmiştir. İyiler kazanmıştır. İzzet Baysal gönüllere eşsiz bir insan olarak kazınmıştır. Gökten iki elma düşmüştür, ikisini de İzzet Baysal hak etmiştir. Sevgi ve Saygı….