Sayın Okurlar;

Tecellisi (kaderi) itibariyle, okuyamayanları bir tarafa bırakırsak, bir insan ki her kim olursa olsun, hem cahil hem de akıllı geçiniyorsa böyle bir akıl aritmetik olarak değil geometrik yönde artan, müthiş arızalı bir kafadır. Pek tabii, kimin ne olduğunu yüce yaratan bilir. Biz de, kalkıp da kendimize akıllı demiyoruz. Bırakalım da bunları eller, yabancılar takdir etsin. Ne de olsa el, elin aynasıdır, derler.

Sayın Okurlar;

Aslında, sözün sermayesi gerçekçi olur. Üç kuruşluk bilgiyle, dört kuruşluk konu çözülmez. SİSTEMLİ VE PLANLI DÜŞÜNMEYİ BİLEN, ASLINDA ÖZÜNDE AZ KONUŞUR, ÖZ SÖYLER; BÖYLECE GEVEZELİĞE PABUÇ BIRAKMAZ. Çift karakterli insan, aslında tek karaktere bürünmüş olsaydı, daha faziletli olurdu. Dün de bugün de olayları yakından izliyoruz. Ulusal basın, medya, geniş biçimde bunları zaman zaman topluma gösteriyor. Düşünce, hayvana değil insana aittir. Konuları içerikli olarak ve özüne bağlı kalarak bilmiyorsak, susmamız daha saygın bir ifade olur. Aklın, fikrin kavrayamadığı, başaramadığı bir yerde, âlim pozlarında dolaşmanın bir anlamı yok. Örneğin; kafa kelek ama dilde kelam zırvaları bitmiyor, öte yandan, zekâ gücü sıfır ama papağan gibi ezbere dönük sözler geliyorsa, bunlara itibar etmenin ne anlamı vardır? Bilmeden, anlamadan, dinlemeden, sormadan hareket etmek, insanları çoğu kez uçuruma götürür. Dünyada, sade olmak kadar güzel bir şey yoktur. Buradan hareketle diyoruz ki geçen yazılarımızda da ifade ettiğimiz gibi, dünyanın en tehlikeli adamı bilmediğini bilmeyen insandır. Çekirge gibi devamlı zıplamanın ne anlamı olabilir? Özetle; kalemi çivi, aklı çekiç yapan hop hop kafa, bir gün çekici kafasına yer. İş olsun ve beni daha uzun görsünler diye ayaklarına tahta bağlayan düşüncenin, kendisi ya kerpiç malzemesi ya da kaporta kafadır. “Ateş yakar, su boğar.” Hakkı, hukuku, zihinsel düşünceyi, eğitimi, öğretimi yaşayan ve koruyan bir akıl, kolay kolay gaflete düşer mi? Bunlar, hem adam gibi adam hem de insan olarak insanlığı yaşatanlardır. Netice itibariyle, dolgun olgundur, olgun da dolgundur vesselam.