Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serpil Yıldız, “21 Haziran Dünya Als Günü” dolayısıyla bilgilendirici bir açıklama yaptı. Yıldız, “Amiyotrofik Lateral Skleroz (ALS) diğer ismiyle de Motor Nöron Hastalığı konusunda toplumsal bilinç ve farkındalık oluşturmak için dünyada ve ülkemizde 21 Haziran Dünya ALS Günü olarak anılmaktadır” dedi.

Haber: Aslı Akış

Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serpil Yıldız, motor nöron hastalığı (MND) olarak da bilinen Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) rahatsızlığının, merkez sinir sisteminde, omurilik ve beyin sapında kasların hareket etmesini sağlayan motor hücrelerin (nöronlar) kaybına bağlı olarak ortaya çıktığını anlattı.

Bolu İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serpil Yıldız, hızlı ilerleyen, seyri kötü giden ALS için küratif bir tedavinin bulunmadığını belirterek ALS de bakım tedavisinin önemine dikkat çekti. Yıldız, ALS hastalığı, belirtileri, tanısı ve tedavi yöntemleri hakkında da bilgiler verdi.

ALS HASTALIĞI NEDİR?

Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serpil Yıldız, Türkiyede 3 bin 500-5 bin civanında ALS hastası olduğunun altını çizerek, hastalığın belirtilerinden bahsetti. Yıldız; “ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz) Motor nöron hastalığı dediğimiz bir grup hastalığın en sık görülen formudur. Bu hastalıkta beyin ve omuriliğimizdeki üst ve alt motor nöron dediğimiz, kaslarımızı hareket ettirmekle görevli nöronlarda ilerleyici bir yıkım söz konusudur. Görülme sıklığı 1-3/100 000, yaygınlığı ise yılda 4-6/100000 civarındadır. Türkiye’de 3500-5000 civarında ALS hastası olduğu düşünülmektedir. Ailesel olmayan vakalarda ortalama başlangıç yaşı 60-65’dir. Ailesel olanlarda ise başlangıç yaşı daha erkendir. Sağ kalım süresi belirtilerin ortaya çıkmasından sonra ortalama 2.5-3.5 yıl olmaktadır. Ancak bu süre hastadan hastaya çok değişkenlik gösterebilir.

ALS BELİRTİLERİ NELERDİR?

Klinikte en sık kaslarda erime, güçsüzlük, kramp ve fasikülasyon dediğimiz seyirme tarzında şikayetler görülmektedir. Bazı hastalarda ilk bulgu olarak kelimeleri telaffuz etmekte zorlanma, genizden konuşma, denilenin zor anlaşıldığı bir konuşma şekli, yutma güçlüğü, nefes alma güçlüğü gözlenebilir. İlerleyen dönemlerde kontrol edilemeyen ağlama ve gülmelerle karşılaşılabilir” şeklinde konuştu.

ALS NEDENLERİ NELERDİR? ALS HASTALIĞINDA GENETİK FAKTÖRLERİN ROLÜ VAR MI?

ALS nedeninin tam olarak bilinemediğine dikkat çeken Yıldız;  “Travma, egzersiz, diyet, E vitamini alımı, şehirde yaşamak, alkol tüketimi, sigara içmek, deri ve elektrikle ilintili sanayi alanlarında çalışmak gibi bazı faktörlerin ALS oluşumunda etkili olabileceği ileri sürülmüştür. Yaklaşık %10 kadar hastada ailesel özellik görülür. Ailevi ALS hastalarında tanımlanan ilk gen 21. kromozomda bulunmaktadır. Bu gen, tüm ailevi olguların yaklaşık % 5’inden sorumlu ve günümüze kadar çok sayıda mutasyon tanımlanmıştır. % 90 hastada ise ailesel özellik görülmemektedir” ifadelerini kullandı.

ALS TANISI NASIL KONULUR? ALS TANISI KONULAN HASTANIN DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUSLAR NELERDİR?

ALS tanısının konulması ve hastanın dikkat etmesi gerekenleri de aktaran Yıldız; “ALS tanısı esas olarak klinik nörolojik muayene ve Elektromyografi (EMG) incelemesi ile konulmaktadır. Taklit edebilecek diğer hastalıkları ayırt edebilmek için biyokimyasal testler ve görüntüleme incelemeleri gerekebilir. ALS hastasının doktoru ile sıkı iletişim halinde olması önemlidir. Çünkü yeni gelişen bulgular olduğunda bu belirtilere yönelik tedavi planlanabilmesi için doktor takiplerine dikkat etmesi gereklidir. Daha uzun süre hareketli kalabilmek için önerilen egzersiz planına dikkat etmelidir” dedi.

ALS TEDAVİ YÖNTEMİ NELERDİR?

Son olarak İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serpil Yıldız, ALS hastalığını bir çok bakım ve destek tedavileri olduğunu ifade ederek; “Hızlı ilerleyen, seyri kötü olan bir hastalık olan ALS için şimdilik küratif bir tedavi bulunamamıştır. Tedavide onaylanmış bir ilaç vardır ancak bu konuda yoğun çalışmalar devam etmektedir. Bu ilaç kişinin ömrünü bir miktar uzatabilir ve solunum desteğine ihtiyaç duyma zamanını bir miktar erteleyebilir. ALS’de asıl tedavi ‘Bakım’ tedavisidir. Bakım ve destek tedavileri Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Beslenme Desteği, Konuşma Terapisi, Uyum tedavisi, Solunum desteği, Psikolojik Destek başlıkları altında toplanabilir” diye konuştu.

Editör: TE Bilisim