Cumhuriyet Halk Partisi Bolu Milletvekili Tanju Özcan, TBMM Genel Kurulunda söz alarak, milletvekillerine seslendi.

Vergi sisteminde adaletsizlik olduğunu savunan Özcan, adaletsizliğin bu coğrafyanın çocuklarını Anadolu çocukları ve offshore çocukları olarak ikiye ayırdığını söyledi.

İşadamları ile asgari ücretli ve memurlar arasında vergi adaletsizliği bulunduğunu savunan CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, şunları söyledi; “Bakın, yine bugün adaletsizliğe bir örnek, vergi sistemindeki adaletsizlik. Sayın Bakan, hukuk fakültelerinde bize şöyle öğrettiler, dediler ki: “Vergide adalet için çok kazanandan çok, az kazanandan az alacaksın, sosyal devlet ilkesinin de bir gereği.” Ama bizim uygulamamız nasıl? Bakın, Sayın Bakan, asgari ücretliden, memurdan vergiyi peşinen kesiyoruz ama milyonluk, trilyonluk iş alan iş adamlarına bakıyorsunuz; ya vergiyi ödememiş ya da eksik ödemiş. Niye eksik ödemiş? Tatil yapmak için aldığı lüks yatı bile vergisinden düşüyor, makam aracının benzinini vergisinden düşüyor ama asgari ücretli bir vatandaşımız veya bir memur, hasbelkader bir araç aldıysa, deposuna 50 liralık benzin koyabildiyse bunu vergiden düşme imkânı dahi yok.”

“Çocuklar offshore çocukları ve Anadolu çocukları olarak ikiye ayrıldı”

Bu coğrafyanın çocuklarının offshore çocukları ve Anadolu Çocukları olarak ikiye ayrıldığını söyleyen Özcan, şöyle devam etti; “Şimdi, adaletsizlik deyince, bakın, bir örnek daha vereyim. Vatandaşımız evine ekmek götürmek için 5 TL’den mazot alıyor küçük ahşap teknesine, bu tekneye de bir Türk Bayrağı takıyor, karşılığında vergi ödüyor. Peki, Sayın Bakan, babasının aldığı 120 metrelik gemiciğe Malta bayrağı takan, mazotu da 1,5 TL’den alan hiç vergi ödemiyor. Bu nasıl oluyor? Hani bunun adalet neresinde?

Bakın, adaletsizlik devriiktidarınızda toplumun her kesimine hızlı bir şekilde yayıldı. Bu coğrafyanın çocukları, artık devriiktidarınızda Anadolu çocukları ve offshore çocukları olarak ikiye ayrıldı.

Bakın, Anadolu çocukları derken neyi kastediyorum, kim bu Anadolu çocukları? Sayın milletvekilleri, bu Anadolu çocukları genellikle sıvasız evlerde dünyaya geliyorlar, yer sofralarında büyüyorlar, yer sofralarında. Babaları imkânsızlıktan genellikle okutamıyor; ha, okutma imkânı bulursa da bu devleti yönetenleri dinliyor, çocuğu imam-hatibe gönderiyor. Sonra çocuğun askerlik çağı geliyor, eline kınayı yakıyorlar, askere gönderiyorlar. Sonra ne oluyor? Bunlar “Allah Allah” diyerek gözünü kırpmadan teröristin üzerine gidiyor, şehit oluyor; al bayrağa sarılı şekilde doğduğu o sıvasız eve geri dönüyor; anası ağıt yakıyor, babası da ne diyor? “Vatan sağ olsun.” diyor.

Bir “offshore” çocuklar var. “Offshore” çocuklarla ilgili şunları söyleyeyim: Bunlar da genelde boğaz manzaralı lüks bir villada dünyaya geliyor. Nasıl büyüyorlar? Havyar yiyerek, kuş sütü içerek büyüyor bunlar. Her nedense Anadolu çocuklarının gittiği o imam hatip liselerine hiç gitmiyor bunlar, önünden bile geçmiyor. Özel okullarda veya yurt dışında tahsil hayatlarını sürdürüyorlar. Doğru, bunların da askerlik çağı geliyor. Askerlik için gidiyorlar şubeye ama her nedense her şeyden geçtikleri hâlde o askerlik muayenesinden bir türlü geçemiyorlar, çürük raporu alıyorlar askere gitmiyorlar ve bunun sonucunda ne oluyor biliyor musunuz sayın milletvekilleri? İşte, o Anadolu çocukları Gabar’da, Cudi’de şehadet şerbeti içiyor; o, “offshore” çocukları da kumarhanede viski içiyor. İşte, devri iktidarınızda toplumun geldiği nokta bu.

 

Editör: TE Bilisim