Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Sadir Durmaz, Anadolu Yayıncılar Derneği bünyesindeki 60 televizyon ve 45 radyo ile sosyal medyadan yayımlanan "100. Yıl Seçimi Programında önemli açıklamalarda bulundu.
Haber Merkezi
Durmaz programda şu açıklamalarda bulundu:
“Ankara’da vatandaşımız bizi samimiyetle kucaklamakta ve desteklerini ifade etmektedir. Bundan önceki dönemlerden daha yüksek bir oy oranına ve milletvekili sayısına ulaşacağımız konusunda zerre kadar tereddütlümüz yoktur. Sahada insanlar zillet ittifakının oluşumundaki yanlışlıkları, zilletin bu millete verebileceği hiçbir şey olmadığını görmeye başlamış, tehdit ve tehlikenin farkına varmıştır. Biz açıklamalar yaptıkça vatandaşımızın Milliyetçi Hareket Partisi’ne ilgisinde daha da artış olduğunu görüyoruz.
Asrın felaketi 6 Şubat Depremleri konusunda da açıklamalarda bulunan Durmaz şu ifadelere yer verdi:
“Depremi duyduğumuz ilk andan itibaren bölgedeki belediye başkanlarımızla temas halindeydik, Sayın Genel Başkanımızın talimatlarını alarak benim başkanlığımda oluşturulan bölge milletvekillerinden müteşekkil heyetle birlikte bölgeye en erken intikal eden heyetlerden birisi olduğumuzu ifade edebilirim. Biz ikinci depreme Osmaniye yakınlarında yolda yakalandık. İlk gün Osmaniye ve Adana içerisinde yoğun bir faaliyet içerisindeydik.
Depremin büyüklüğüne dikkat çeken Durmaz, bölgedeki belediyelerimize ekipman temin etmeleri konusunda talimatlar verdik. Çok şükür devletimizin gücü, milletimizin desteği ve Cenab-ı Allah’ın inayeti ile orada önemli bir çalışma yapıldı. BM den gelen bir yetkili bu kadar büyük bir depremin bu kadar kısa sürede toparlanabileceğini dünyada görmediğini ifade etmişti. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak belediyelerimiz, teşkilatlarımız, ülkü ocaklarımızla birlikte, liderimizin talimatıyla ilk andan itibaren oradaydık son çadır kalkıncaya kadar da orada olmaya devam edeceğiz. Hangi bölgede neye ihtiyaç duyuluyorsa belediyelerimizi koordine ettik.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin seçim çalışmalarında müzik kullanmadığının hatırlatılması üzerine Durmaz
“Öteden beri hassasiyetleri olan bir partiyiz. Genel Başkanımız Türk siyasi tarihine geçecek çok önemli tespitleri değerlendirmeleri olan bir lider. Genel Başkanımızın talimatlarıyla asla müzikli, sesli ,sözlü, sazlı bir kampanya yapılmayacaktır. Depremin acıları sarılıncaya kadar bu konulara hassasiyet gösterilecektir. Biz böyle bir afetin olduğu süreçte bizim elbette birinci önceliğimiz depremin yaralarını sarmak olacaktır.
“MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ AFETLERE EN ÇOK HAZIR OLAN PARTİDİR”
Durmaz sözlerine şöyle devam etti:
“İnsanımızın afetlerden ve risklerinden korunması en temel görevimizdir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışından hareketle bizim için ast olan vatandaşımızın bu tür risklerden arındırılmış yaşamasıdır. Milliyetçi Hareket Partisi bu konuya en hazırlıklı siyasi partidir. Bu bizim hem parti programımızda hem de üretken belediyecilik vizyon belgemizde etraflıca yer almıştır. Burada afet öncesi ve sonrasında yapılacak iş ve eylemler sıralanmış , nelerin yapılması gerektiği de parti programımızda yer almıştır.
2019 yerel seçimlerinde bütün kategorilerde açık ara önde olmamıza rağmen İstanbul, Ankara ve birkaç büyükşehir belediyesinin zillet ittifakına HDP’nin oylarıyla kazandırılmış olmasıydı. Geçen süre içerisinde milletimiz sağduyulu bir değerlendirme yapacaktır. 2024 31 Martta yapılacak yerel seçimlerde emaneti tekrar ehline iade edecektir diye düşünüyorum.
BELEDİYELERDEN İÇŞİ ÇIKARILMASI
Sadece İstanbul’da değil İzmir, Adana ve Mersinde de bunun gibi pek çok örneği söyleyebiliriz. Müfettişlerin o belediyelerde yaptıkları teftiş çalışmaları sonucunda resmi raporlarına intikal etmiş konular. Ve yargı süreci de başlamış. Bu konuda biz de parti olarak son derece duyarlılık gösterdik. Konunun vicdanları kanattığını, bu belediyelerin PKK’lılara iş ve istihdam sağlanacak yerler olmadığını bunu yapanlardan da milletimizin vakti saati geldiğinde hesabı soracağını da ifade ettik. Bunun yanı sıra zillet ittifakı tarafından HDP’nin desteği ile kazanılmış bu belediyelerde vatandaşın talebine uygun hiçbir çalışmanın yapılmadığını da üzülerek görüyoruz. Ümit ederim ilk seçimde bunun hesabı sorulacaktır. Başka bir husus da Sayın Kılıçdaroğlu’nun ifade ettiği işten hiç kimseyi çıkarmayacağız dedikleri yerlerde Adana’da, Mersinde başta olmak üzere binlerce işçi suçsuz günahsız bir şekilde işlerinden edildi. Mahkeme kararıyla işlerine iade hakkı kazananlar da işlerine iade edilmedi. Bir kısmının da tazminatları bile ödenmedi. Sayın Kılıçdaroğlu’nun şeref sözü maalesef yere düştü. Sadece İstanbul’da 23 bin kişi işinden yerinden edildi. Yerine 53 bin yeni çalışan alındı ve bunların içinde de PKK ile intibaklı kişiler var. Doğrudan işe alınanlar ailelerinden bazı kişilerin dağda oldu kişiler oldu. Bu seçimlerden güçlü bir şekilde çıkacağız ve bunların peşini bırakmayacağı.
ÜRETEN BELEDİYECİLİK
Üretken belediyecilik vizyon belgesi tüm siyasi partiler arasında bir ilk olma özelliğini taşıyor.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin belediyecilik anlayışını anlatan Durmaz, Türkiye’de bugün en başarılı belediyeler tartışmasız bir şekilde Milliyetçi Hareket Partili belediyelerdir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak gelişmişlik düzeyleri ve kültürel değerleri bakımından aralarında farklılıklar bulunan belediyelerin akılcı yenilikçi ve toplumun her kesimine eşit davranan yaklaşımı ile yönetimin bütünlüğü ilkesinde yönlendirilmesi ve desteklenmesi gereken yapılar olarak görüyoruz. Aynı şekilde yerel yönetimleri art niyetli güç odaklarının ortaya koyduğu ve koyabileceği bölgesel ve küresel projelerin izleyicisi ve uygulayıcısı olmaktan çıkarmayı milli politikaların birlik ve beraberlik ve uzlaşı kültürü ile uygulanmasının vasıtaları haline getirmeyi planlıyoruz.
Pandemi döneminde MHP’li belediyelerin maske dağıtımından, sıcak yemek dağıtıma kadar vatandaşlarımızın yanında olduğunu kaydeden Durmaz, Belediyelere hiçbir vatandaşımızın suyu kesilmesin tam aksine onlara her türlü destek verilsin diye genelge gönderdik. Türkiye Cumhuriyeti bu dönemi çok iyi yönetti” dedi.
“KILIÇDAROĞLU TÜRKİYE’Yİ TERÖRÜN KUCAĞINA SÜRÜKLEMEK İSTİYOR”
Kılıçdaroğlu’nun bütün sözleri esasında bizi şöyle bir düşünceye sevk ediyor. Kılıçdaroğlu aldığı talimatları meşrulaştırmaya çalışan görevli. Türkiye’yi terör örgütlerinin kucağına itmek için görevlendirilmiş bir siyasi figür olarak karşımızda duruyor. Rahmetli Deniz Baykal’ın görevden uzaklaştırılmasından itibaren nasıl göreve geldiğinden itibaren bugüne kadar yaptığı açıklamaları sıraladığımızda Türkiye’yi ülkesi ve milletiyle milli üniter yapısını zedeleyecek şekilde bir yerlere sürüklemeye çalıştığını, bir yerlerden talimat aldığını görebiliriz. Sıkılıkla söylediği bir söz var yerel yönetimler özerklik şartını getireceğiz şeklinde.
Kılıçdaroğlu devletin yerel belediyelere denetim yetkisini kaldırın diyor ikincisi de yapılan yardımların nereye yapılacağının denetimini kaldırın diyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bu açıkça Kandile verilen bir mesajdır. Açıkça PKK ile yapılan pazarlıktır.
Kentsel dönüşümün önemine vurgu yapan Durmaz, bu güne kadar kentsel dönüşüm çalışmalarına engel olan CHP zihniyetidir. Şu ana kadar Ekrem İmamoğlu İstanbul’da bir tane kentsel dönüşüm yapmamış aynı şekilde Mansur Yavaş da. Bir tane kentsel dönüşüm gerçekleştirmemiş Ekrem İmamoğlu’nun reklama ayırdığı para kentsel dönüşüme ayırdığı paranın 2 katıdır
Devletin atadığı kayyumlara bazı kesimlerin neden karşı çıktığını da anlatan Durmaz, Cumhur ittifakı kazanacak terör ittifakı kaybedecek “ dedi.