(Haber: Oğuzhan EKE) – Kıbrıs Barış Harekatı’na katılan Bolulu gazilerin anıları bir makalede toplandı.

Kıbrıs Harekâtında yer alan Bolulu savaş gazilerinin anıları, ‘Bolu Kıbrıs Harekâtı Gazilerinin Hatıraları ve Değerler Eğitimi’ isimli araştırma makalesinde derlendi. Bolu Bilim ve Sanat Merkezi Uzman Öğretmeni Sevinç Demir Tümen tarafından hazırlanan derleme makalesi Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ‘Bilim Armonisi’ dergisinde yayımlandı.

Makalede Bolulu 14 Kıbrıs gazisinin anlatımları yer aldı. TESUD Bolu Şube Başkanı ve Kıbrıs Gazisi E. Pi. Bnb. Ahmet Şerafettin Yamaner’in anıları için ise ayrı bir bölüm ayrıldı.

Gaziler, harekâta katılma nedenlerini şu şekilde aktardılar:

“Harekâta katılmak bizim görevimizdi. Türkiye’yi soydaşlarımızı korumak için. Biz de ölmek var dönmek yok. Ya öleceksin ya da öldüreceksin.”

“Rumlar oradaki Türklere eziyet etmişler, öldürmüşler. Türkleri kurtarmaya gittik.”

“Vatan için, namus için savaştık. Görevimizi yaptık”

Makalede gazilerin yaşadıkları ilginç anılara da yer verildi. Anılardan bazıları şunlar oldu:

“ADETA BAYRAM ETTİK”

“Rumlar Sizin harekâtınız başarısız oldu, askerleriniz geri püskürtüldü sizin sonunuz imha” diye moralimiz bozuyorlardı. Biz inanmadık ama oraya havadan indirilmişiz. Bir gün inanmıyorsun, iki gün inanmıyorsun. Arkandan topçu birliklerin gelmiyor, zırhlı birliklerin gelmiyor. Direnmek haliyle çok zor oluyor. İkinci günün sonunda denizden çıkanlarla birleştik. Adeta bayram ettik. Zırhlı birlikler ve topçular geldi. Güçlendik ve taarruzu gerçekleştirdik”

“3 GÜN HİÇ YEMEK YEMEDİK”

“3 gün hiç yemek yemedik Sadece peksimet, limon ve keçiboynuzu yedik. 3 günden sonra da çok az yemek yedik”

“UÇAKLARIMIZ YETİŞMESE DİRENME ŞANSIMIZ HİÇ YOKMUŞ”

“30 kişi tam kalenin önündeydi. Tank kalktı ve dereye düştük. Sonra çıkarak tekrar savunmaya geçtik. Dağda çok üşüdük. Arkamızdan diğer birlikler yetişti. 500 kişi falan olduk. Rumlar önümüzde tünel kazmış fark etmemişiz. Uçaklarımız geldi tünelleri vurmaya başladı. Hemen komutanımın emriyle Türk bayrağını açtım. Böylece uçaklarımız bizi tanıdı vurmadı. Tünel çok büyükmüş eğer uçaklarımız yetişmese bizim direnme şansımız hiç yokmuş. O gün orada 13 şehit verdik.”

Milli Savunma Bakanlığı Kıbrıs Harekatı Askerler Intikal

“YARALANDIM HASTANEYE GİTMEDİM”

“Eşref BİTLİS alay komutanımdı. Mersin Ovacıktan havalandık. Eşref BİTLİS şehit oldu. İsmi Bolu Komanda Tugayına verildi. İki yerimden (koltuk altı ve boyun) yaralandım hastaneye gitmedim. Ayaküstü tedavilerle savaşmaya devam ettim.”

“RUMLAR EKİN TARLALARINI YAKTI”

“Paraşütle Beş Parmak Dağları ile Lefkoşe arasına indik. Rumlar o bölgedeki ekin tarlalarını yaktı. Paraşütle inenler içinde 2 kişi vurularak şehit oldu.”

“BAKTIM BOYNUNDAN VURULMUŞ”

Makalede, Yamaner için özel bir bölüm ayrıldı. Yamaner, Kıbrıs Barış Harekâtında hiç unutamadığı anısını şu sözlerle anlattı:

“Birinci harekâtta top cephanem bitti. Bize cephane sandıkları paraşütlere bağlanarak havadan atılırdı. Ancak cephanelerin atıldığı yeri düşman ağır ateş altına aldı. Ulaşıp almak mümkün değil. Araç şoförüm Çavuş Necmi ALAYBEYOĞLU isimli Adapazarlı bir askerim vardı. ‘Komutanım bir sandık cephanenizi kurtardım’ dedi. Bir sandıkta iki top var. ‘Tut oğlum ucundan’ dedim. Birlikte cipe atacağız sandığı. Birden asker yere düştü. Baktım boynundan vurulmuş. Hemen kucağıma aldım. Cipe bindirdim geride ilkyardım yerimize yetiştirmeye çalıştım. Baktım yan koltukta daha varamadan şehit oldu. Ben o askerin ailesini Kandıra’da görev yaparken 1980 yılında Adapazarı’nda ziyaret ettim. Annesi ile görüştüm. Bir albüm getirdi. Fotoğraflara bir baktık benimle futbol oynarken çekilmiş yan yana bir fotoğrafımız var. Tabi orada insan çok duygulu anlar yaşıyor. Uzun boylu canavar gibi çocuktu Allah rahmet eylesin.”

GAZİLERİN GENÇLERDEN BEKLENTİLERİ

Makalede dikkat çeken noktalarından birisi de gazilerin gençlerden beklentilerine yönelik oldu. Tümen, gazilerin beklentilerini şu ifadelerle aktardı:

“Gazilerin toplumdan en çok saygı ve sevgi bekledikleri görülmektedir. Ayrıca gazilerimiz gençlerden vatanımıza sahip çıkmalarını ve kendilerini hatırlamalarını istediklerini ifade etmişlerdir. Kendi adlarına hiçbir beklentilerinin olmadığını devletimiz ve milletimizin bekasından başka istekleri olmadıklarını belirtmişlerdi."

Editör: Oğuzhan EKE