AK Parti Bolu İl Başkanı Suat Güner, Bolu’nun sorunu haline gelen yaylalarla ilgili olarak sorumlunun Belediye Başkanı Tanju Özcan olduğunu hedef göstererek; “Bizim yayla sorunumuz ortadan kalkarak yasal statüye kavuşacakken Tanju Özcan’ın da imzasıyla yürütmeyi durdurma kararı alınmış” dedi.

Haber: Nilay Çelik

AK Parti Bolu İl Başkanı Suat Güner, Köroğlu TV’de yayınlanan, gazeteciler Faruk Çidem ve Oğuzhan Eke’nin sunduğu “Seçim 2023” programına katıldı. Güner, yayla sorununun ortadan kalkarak yasal statüye kavuşacağı sırada Tanju Özcan’ın da imzasıyla yürütmeyi durdurma kararı alınmasıyla ilgili konuştu.

Güner, yaylaların yasal statüsü olması gerektiğini dile getirerek, “Bolu’da 160- 170 yıl önce atalarımızdan bize miras kalmış, çantadan evi olan bir ailenin torunuyum. Şimdi yaylaların yasal statüsünün olması lazım. Bizim göç dediğimiz yaylak alanlara insanların gittiği, hayvanlarını götürüp biraz daha bu değerlendirmeyi ekonomik olarak da orda otlak yerlerde, meralarda hayvanlardan süt elde etmek için çıktığı zaman dilimine denk geldi. Birkaç ay sonra benim il başkanlığımdan sonra. Muhtar arkadaşlarımız bana ziyarete geldiğinde bu konuyu açtılar” dedi.

“BİZİM YAYLALARIMIZ DİĞER YAYLALARDAN FARKLI”

Bolu yaylalarının diğer yaylalardan farklı olduğunu ifade eden Güner, “Milletvekillerimizle oturduk ve “biz nasıl yasal statü yapıp bunu kazandırabiliriz” dedik. Önümüzde en büyük engel anayasa mahkemesi kararı. Bu karar, 2013 yılının 114. Sayılı esas numarası ile karar altına alınmış bir durum” dedik. Bizim yaylalarımız diğer Türkiye’deki 81 ilin yaylalarının biraz daha farklı. Oralarda biraz daha mesire alanı farklı bir şeye dönüşmüş. Bizde de yavaş yavaş böyle sayfiye yerine dönüşmeye başladı. Önce hayvancılık yapanların hakkını korumalıyız diye ortak kararımızı aldık. Sonra dönemin Valisi Ahmet Ümit’e gittik” şeklinde konuştu.

“ANAYASA MAHKEMESİNİN KARARI DEDİLER”

Güner, yayla sorunun ortadan kalkıp yasal bir statüye kavuşacağı sırada durdurulma kararına ilişkin, “2013 yılında Sayın Belediye Başkanı Tanju Özcan ile altında imzasının olduğu 126 tane muhalefet milletvekilleri konuyu anayasa mahkemesine götürdü. Anayasa mahkemesinin kararı dediler. Sonra görüşmenin durdurulması istemine ne ile gerçekleşmiş diye detaylarına baktım. Bununla ilgili bir çalışma yaptık. Bu teklifle ilgili maddelerin görüşülmeye başlandığı, dönemin Çevre Şehircilik Bakanı Sayın Erdoğan Bayraktar’ın konuyu ele aldığı bununla ilgilide yasal zemine oturttuğu torba yasa teklifi hazırlamış. Bizim yayla sorunumuz tamamen ortadan kalkıp bir yasal statüye kavuşacak iken. Yaylalarımızın bazıları mera üzerinde, bazıları orman arazisi, bazıları hazine arazisi üzerinde. O arazi üzerinde statüye kavuşturulabiliyor. Ormanda kiralama hakkı var. Bununla ilgili müracaat eden insanlarda var. Evin ikisinin üzerinde olanlar var. Adam ne meradan kiralıya biliyor ne ormandan.  Bunun yasal bir statüye kavuşması gerekir. Kavuşması gerekirken bununla ilgilide ciddi bir çalışma yapılmış. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bu konular manipüle edilmiş” ifadelerine yer verdi.