Bolu’yu ziyaret eden Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, esnaf ve vatandaş ziyareti gerçekleştirdi. Yenilik Partisi’nin vaatlerini aktaran Yılmaz, “Bütün öğrencilerin yurt-yol-yemeğini parasız sağlamak istiyoruz. Tarım kesiminin, tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarını tamamen silmek istiyoruz. Dijital kent kurmak istiyoruz. Yani 2 milyon gencimizi dijital kentle buluşturmak istiyoruz” dedi.

Haber: Oğuzhan Eke

Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, Bolu’da ziyaretlerde bulundu. Yenilik Partisi Bolu Milletvekili Adayı Sevilay Gül ve ekibiyle bir araya gelen Öztürk Yılmaz, daha sonra esnaf ve vatandaş ziyareti gerçekleştirdi. İzzet Baysal Caddesi üzerinde, vatandaşlarla sohbet eden Öztürk Yılmaz, Köroğlu heykeli önünde basın açıklaması yaptı.

“ÖĞRENCİLERİN YURT-YOL-YEMEĞİNİ PARASIZ SAĞLAMAK İSTİYORUZ”

Öğrencilerin ihtiyaçlarını ücretsiz olarak karşılamak istediklerini belirten Genel Başkan Yılmaz, tarım konusunda da vaatlerde bulunarak, “Yenilik Partisi, parti olarak milli üretimi istiyor. Bir, milli ilaç endüstrisi kurmak istiyoruz. İki, Türkiye’de eğitimi, A-‘dan Z’ye, bütün öğrencilerin yurt-yol-yemeğini parasız sağlamak istiyoruz. Çiftçi kesiminde planlama yapmak istiyoruz. Planlamaya dayalı bir ekonomi oluşturmak istiyoruz. Planlama şöyle, her yörenin kendi üretim yapısına göre, iklimine göre, doğal şartlarına göre planlama yapıp, yalnız hem planlama yapıp hem de temel girdileri karşılamak istiyoruz. Ancak o şekilde tarım kesimini ayakta tutabiliriz. Tarım kesiminin, tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarını tamamen silmek istiyoruz. Bakın faizleri değil, tamamen silmek istiyoruz, bir defasına mahsus olmak yapmak istiyoruz. Biz Mecliste bunların çalışmasını yapmak istiyoruz” dedi.

“DİJİTAL KENT KURMAK İSTİYORUZ”

Dijital kent kurmak istediklerini aktaran Yılmaz, “Ayrıca dijital kent kurmak istiyoruz. Yani 2 milyon gencimizi dijital kentle buluşturmak istiyoruz. Dünya’nın en çok software yazan, en iyi software üreticilerini, en iyi bunu pazarların bu ülkeden çıkmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“MADENLERİN YABANCILARA SATIŞINA YASAK GETİRMEK İSTİYOR”

Limanlar ve enerji alanında da yatırım planları olduğunu açıklayan Yılmaz, “Keza Yenilik Partisi, limanların kamulaştırılmasını istiyor. Yani Hopa limanından, Mersin limanına kadar… İki, madenlerin yabancılara satışına yasak getirmek istiyor. Tarım arazilerinin yabancılara satışına yasak getirmek istiyor. Enerjide, yenilenebilir enerjiyi ortaya çıkarmak istiyoruz. Fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmak istiyoruz. Özellikle petrole ve doğalgaza yıllık 50-60 milyar Dolar para veriyoruz. O parayla bir defasına mahsus, Türkiye 50-60 bin megavat elektrik üretebilecek alternatif güç kaynaklarına sahiptir. Bununla da bütün araç sistemini elektrikli yapmak istiyoruz Türkiye’de. Yani petrole bağımlılığa son vermek istiyoruz” diye konuştu.

“PARTİ OLARAK BİR KARAR VERECEĞİZ”

Yenilik Partisi olarak, cumhurbaşkanlığı seçiminde kimi destekleyeceklerine dair görüştüklerini aktaran Yılmaz, “Parti içi danışmalarımız var ama şunu açıkça söyleyeyim, Türkiye’de asla diktatörlüğü veya otokratik bir eğilimin yanında olmayacağımızı başından beri söylüyoruz. Benim zaten kırmızıçizgim bu. Onun dışındaki unsurları değerlendiriyoruz. Yani bazı şeyler kesinlikle olamaz. Peki, olabilecek,  yani ehven-i şeriye, onlar da olmaz da aslında, onlar da bir alternatif olmaz ama ehven-i şeriye… Ne olabilir, eskilerin değimiyle onu değerlendiriyoruz. Bakacağız, parti olarak bir karar vereceğiz” açıklamasında bulundu.

“EL ALTINDAN KONUŞUYORLAR”

Yılmaz, farklı ittifaklardan teklifler aldıklarını da belirterek, “İttifaklardan teklifler zamanında da geldi, şimdi de mesela el altından konuşuyorlar. Birilerini gönderiyorlar. Bir şeyleri bize ulaştırıyorlar. Ama şunu açık söyleyeyim, Türkiye’de benim bildiğim, şahsımın bildiği çok şey var. Ama şunu söyleyeyim Türkiye’de bu ittifak sistemleri, sadece koltuk yarışına döndü. Yani yer kapma, milletvekili sırası kapmaya döndü. Türkiye’nin sorunları tartışılmıyor; işçinin, çiftçinin, köylünün, öğrencinin, adalet sisteminin hiçbir şeyi konuşulmuyor. Böyle bir sistemde zıt kutuplardaki insanlar, ideolojik olarak farklı şeyleri yapacak insanlar bir araya geliyor. Birisi diyor ki, ‘Türk bayrağını asla gönderden indirmem.’ Diğeri de diyor ki, ‘Türk bayrağının adından rahatsız’ mesela. Şimdi bunlar bir arada oluyor. Biri diyor ki, ‘Teröre karşıyım’, diğeri de terör unsurlarıyla bir araya geliyor. Biri diyor ki, ‘Türkiye’nin üniter yapısından yanayım’, diğeri de yerel yönetimlere özerklik şartından bahsediyor. Dolayısıyla bu ittifak sistemleri Türkiye’nin bütüncül bir, bütün içerisinde kalmasına fayda sağlayacakmış gibi takdim ediliyor ama aslında Türkiye’de kaotik bir dönemin, iç siyasi çekişmeleri başlatacak süreci de başlatacak” şeklinde konuştu.