Taşeron işçilerin kadro düzenlemesini içeren 696 sayılı KHK ile ilgili açıklamalarda bulunan Yol-İş Sendikası Ankara 2 Nolu Şube Başkanı Rıdvan Öztaş, özel idarelerde taşeron yanında çalışan işçilerin kadroya alınmamasının çalışanlarda üzgünlük yarattığını söyledi.

Bolu İl Özel İdaresi Lokalinde açıklamalarda bulunan Yol-İş Sendikası Ankara 2 Nolu Şube Başkanı Rıdvan Öztaş, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “Olağan Üstü Hal Kapsamında yayımlanan "696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname" ile kamu kurum ve kuruluşlarının taşeronlarının çalıştırdığı işçiler ve Devlet Memurları Kanunu uyarınca 4/B, 4/C kapsamında çalışan işçilerin, kadroya geçirilmesi memnuniyet yaratmıştır.

Söz konusu Kararname ile Karayolları Genel müdürlüğünde asıl işin bir parçası olan yol bakım ve yama hizmetleri, karla mücadele hizmetleri gibi süreklilik arz eden işleri anahtar teslimi olarak üstlenen taşeronların yanında çalışan işçilerin, Tünel işletmeciliğinde tünellerin bakım ve hizmetlerini yapan işçiler ile müşavirlik hizmeti altında tünellerdeki HGS dâhil her türlü işleri yapan işçilerin, KİTLER’deki taşeronların yanında çalışan işçilerin, Köylere hizmet götürmek için Kanunla kurulmuş Köylere Hizmet Götürme Birliklerinde çalışan işçilerin kapsam dışı bırakılmaları, Özel İdarelerde taşeron yanında çalışan işçilerin kadroya alınmamaları, buralarda 5 ay 29 gün çalışan işçilerimizin ise çalışma sürelerinin 4 ay uzatılma hakkından yoksun bırakılması bu işçi kardeşlerimizi hüsrana uğratmıştır.

Kadroya geçişte taşeron yanında çalışan işçiler arasında ayrım yaratılması tüm çalışanları aileleri ile birlikte üzmüştür.

Kararname ile yapılan düzenlemenin yarattığı diğer bir endişe de, taşeron işçilerin kadrolarına geçirildikleri kurumun yaptığı asıl işe göre Sosyal Güvenlik Kurumu'nda tescil edilmiş olan dosyadan Kuruma bildirilmeleri yerine, kadroya geçecek her bir işçinin yaptığı işin koluna göre ayrı bir bağımsız işyeri tescil edilerek o dosyadan kuruma bildirilmesidir. Böyle bir uygulamanın gereksiz yere sendikalar arasında sürtüşmelere neden olabileceği gibi, giderek farklı uygulamaların yaratacağı huzursuzlukların çıkmasına ve bu durumun giderek çalışma barışının bozulmasına neden olacağı açıktır. Oysaki Sendikalar ve Toplu iş Sözleşmesi Kanunu, böyle bir ortamın oluşmaması, aynı işyerinde asıl İşin yanında birden çok yapılan yardımcı işler için ayrı bağımsız işyerinin tesciline imkân tanımamış, tüm yardımcı işlerde çalışanların ayrımsız olarak asıl iş koluna göre tescil edilen işyeri dosyasından Kurum'a bildirilmesini ve sendikal örgütlenmenin de buna göre oluşmasını hükme bağlamıştır.

Taşeron yanında çalışan işçiler arasında ayrımcılık yaratan ve adil olmayan bu düzenlemelerin değiştirilerek, tüm taşeron işçilerinin, başlangıçta hükümetimiz tarafından açıklandığı gibi kapsama alınması biz işçilerin Başta Sayın Cumhurbaşkanımızdan ve Sayın Başbakanımız ile Hükümetimizden beklentimizdir. Bizler haklı Taleplerimizin dikkate alınarak Karayolları Genel Müdürlüğü'nde muvazaalı olarak asıl işin bir parçası olan anahtar teslimi işlerde, KİT'lerde, Köye Hizmet Birlikleri'nde, taşeron yanında çalışan işçi arkadaşlarımızın kurumlarının kadrolarına geçirileceğine, Özel İdarelerde taşeron yanında çalışan işçilerin şirket marifetiyle değil doğrudan kadroya alınacaklarına, buralarda 5 ay 29 gün çalışan işçilerimizin ise çalışma sürelerinin 4 ay uzatılma hakkından yararlandırılacaklarına ve İlgili kurumların kadrolarına geçirilen işçilerin, kadrolarına geçtikleri kurumların tescilli oldukları asıl işyeri dosyası üzerinden tescillerinin yapılarak buna göre sendikal örgütlenmelerine imkân sağlanıp, çalışma barışını bozulmasını önleyeceği düzenlemenin yapılacağına inanıyoruz.”

 

Editör: TE Bilisim