Bolu İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdür Vekili Fahri Tetik, müdürlük tarafından yıl boyu devam ettirilen alternatif ürün çalışmaları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Alternatif ürünlerle Bolu çiftçisinin daha fazla gelir elde etmesini amaçladıklarını söyleyen Fahri Tetik, “Bolu’da yüzde 20 civarında tarım arazisi var. Bizim buradaki amacımız yüzde 20’lik alandan yüzde 100 verim elde etmek, hedefimiz bu.” diye konuştu.

MEHMET FATİH YALINIZ

2017 yılı boyunca Bolu ili ve ilçelerinde alternatif ürün denemeleri yaptıklarına dikkat çeken Bolu İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdür Vekili Fahri Tetik, bu denemelerden en önem verdikleri alternatif ürünün Çivril Ayşe Fasulyesi olduğunu söyledi.

Sulak alanda gelir getirecek bir çeşidin ortaya konduğunu söyleyen Tetik şöyle konuştu; “Merkeze bağlı Çivril köyünde uzun yıllardır yaygın olarak yapılan yetiştiricilikle ilgili sırık fasulyesi adı altında Bolu Bağışçılar Vakfı tarafından ekilen ve iyileştirilmesi yapılan ürünümüz. Bu sene de vakfın talebi üzerine il müdürlüğümüz tarafından projelendirilerek coğrafi işaretleme konusunda başvuru yaptık. Bu kapsamda 8 köyde 29 kadın çiftçimiz tarafından 7 dekar alanda tohum ekilimi yapıldı. Tarla kontrollerimizde de bu ürünle ilgili değerlendirmeler yapıldı ve çok güzel sonuçlar elde ettik. Tarla günlerimizde yeşil ve kuru verim değerlerini ayrı ayrı değerlendirdik. 2017 yılında yeşil olarak 1074 kg. dekara ürün elde ettik. Yine kuru olarak da 150 kg. ürün elde ettik. Bu ne demektir? Bolu’da patateste ve diğer, buğday, arpa gibi hububata alternatif ürün çalışmalarımızda gerçekten bize sulak alanlarda verim getirecek bir çeşidimizi ortaya koymuş olduk. Piyasa şartlarında 5 TL değerle kilogramı satılıyor. Kuru olarak da 2 – 2.5 TL’de 7 bin 600 TL’ye kadar değer elde ediliyor. Ortalama bir dekarda bir çiftçimizin elde edebileceği kâr 5 bin TL’yi bulabiliyor. Bundan masrafları çıktığımızda 4 bin 500 TL civarında dekarda bir gelir elde edilebiliyor. En önemli nokta bu patatese oranla 3 kata yakına fazla bir kazanç elde edilebiliyor. Yöremizdeki hem münavebe dönemi her yıl patates ekilmemesi için, hem de değişik alternatif ürün çalışmaları için Ayşe Fasulyesi sulak alanlarda suyun bol olduğu yerlerde denemelerimizin iyi sonuç verdiği alternatif bir ürünümüz.”

Nohutta yüzde 100’lük artış”

Tetik, kurak ve kırsal kesimlerde alternatif nohut bitkisinden yüzde 100’lük artış elde ettiklerini söyledi. Tetik şöyle devam etti; “Alternatif ürün olarak daha çok kurak alanlarda ve kırsal kesimlerde münavebe ürünü ve alternatif ürün çeşidi olarak da 7 köyümüzde nohut denemesi yaptık. Eskişehir Geçitkuşağı Araştırma Enstitüsünden temin edilen tohumlarla nohutlardan 4 çeşidini denedik. Bunda Türkiye verimi 125 kg. iken, biz bundan 250 kg. yani yüzde 100 artış elde ettik bu bizim için çok güzel bir netice. Tohumluk olarak da ortalama 8 – 10 kilogramlık bir tohum ekilişimiz var. Piyasa koşullarında 7 – 10 TL ortalama satışı var. Bunun da piyasa koşullarına göre buğday ve arpaya oranla 5 kata yakın bir fazla ürün elde edilmesi demek.”

Danelik mısırda Pazar sıkıntısı yok”

Bir diğer alternatif ürün olan danelik mısırda pazar bakımından Bolu’nun avantajlı olduğuna dikkat çeken Fahri Tetik, mısırda hedefin 6 bin dekar olduğunu ifade etti. Tetik, “Bir başka alternatif ürünümüz var. Bolu için çok değerli bir ürün. Danelik mısır. Bolu kanatlıda, yüzde 30 oranında entegresi olan bir yöre. Bu yüzden mısıra çok ihtiyaç var. Bu konuda bizim daha çok yoğunlaşmamız lazım. 2016 yılında 60 dekar ekim yapıldı. 2017 yılında da 600 dekar ekim yapıldı danelik mısırda. Yapılan tarla kontrollerimizde de Türkiye ortalaması 1000 kg. iken biz buradan 1500 kg. verim elde ettik. Patates ve diğer ürünlere alternatif olarak yaptığımız çalışmalarda, 2 kata yakın mısır elde ettik. Bolu bu konuda avantajlı, pazar sıkıntımız yok. En büyük entegre firmalarımız bunu satın alıyor. Bunu buğday ve arpaya oranladığımız zaman, serbest piyasa koşullarında 2 – 2.5 kat oranında daha çok gelir elde ediliyor. Bunu 60 dekardan 600 dekara çıkardık. Hedefimiz 6 bin dekar. Her yıl 10 kat, 20 kat arttırmayı düşünüyoruz.” dedi.

Yağlık ayçiçeği bizde de iyi yetişiyor”

Yağlık ayçiçeği bitkisinin Trakya ve diğer bölgelerde olduğu gibi Bolu’da da iyi yetiştiğini dile getiren Tetik, bu ürüne de yoğunlaşacaklarını kaydetti. Tetik, “Yağlık ayçiçeği denememiz oldu. 2017 yılında 70 dekara deneme amaçlı diktik. Türkiye ortalaması 150 kg. iken, bizde 350 kg. yani yüzde 350 artış gösterdi. Bu bizi bile şaşırttı. Bunla ilgili de toplam dekar maliyetleri ve masraflar çıktıktan sonra diğer hububatlara göre Türkiye ortalamasının 1.5 – 2 katı bir artı verim gerçekleşti. Trakya ve diğer bölgelerde yetişen yağlık ayçiçeği bizde de çok iyi bir şekilde yetişiyor ve güzel bir ürün elde ediliyor. Bunun üzerine de inşallah yoğunlaşacağız. Yağ fabrikaları bunu çok rahat alıyorlar. Bunu da 70 dekara, 700 dekara, hatta 1000 dekara çıkartacağız. Bunla ilgili çalışmalarımız devam ediyor.” diye konuştu.

Diğer alternatif ürünlerle ilgili de bilgiler veren Tetik, “Süt otu dediğimiz bir bitkinin denemesini yaptık. İlimizde 3 bin kg. ürün elde edildi. Türkiye ortalamasının iki katına yakın bir denememiz var. Bu da arpa ve buğdaya göre 1.5 kat serbest piyasa koşullarında gelir getiriyor. Kinoa dediğimiz bir bitki var. Astronot besini derler. Uzun süre tokluk hissi veren bir bitki. Bunu da ziraat odamızın desteği ile 260 dekarda ekimini yaptık. Türkiye ortalamasında 160 kg. iken, bunda da 250 kg. verim elde ettik.” dedi.

“Bolu’daki her deneme iki veya üç katı verim getiriyor”

Denemelerde her üründen iki veya üç katı verim elde ettiklerini söyleyen Fahri Tetik, bu konu ile ilgili Bolu ve merkez ilçeler dahil tarım master planı çıkartıp önümüzdeki yıl içinde çalışmayı tamamlamak istediklerini ifade etti. Tetik, “Yaptığımız denemelerde şunu görüyoruz. Bolu’da yaptığımız her deneme en az iki veya 3 katı verim getiriyor. Bu şunu gösteriyor; Bolu bölgesi bakir bir bölge. Tarım İl Müdürlüğü olarak bizim çiftçinin önünü açacak bu değişik projeleri daha çok yaygınlaştırıp, sahaya yaymamız lazım. Bu konu ile ilgili inşallah müdürlük olarak bizim hedefimiz, Bolu ili merkez ilçe ve ilçeler dahil, 8 ilçe ile beraber bir tarım master planı çıkartıp, alternatif ürünler üzerinde hangi bölgede hangi alternatif ürün olur, hangisi olmaz bunun saha çalışmalarını inşallah önümüzdeki yılın ortasına kadar tamamlayıp, havza bazı destekli bakanlığımızın bir desteği var. Havza bazlı desteğe bu ürünleri dahil edip, bakanlık desteklerini içine almak. Bu konudaki çalışmalarımız devam ediyor.” diye konuştu.

“Patatesi dışlamayacağız, patatese de muhtaç kalmayacağız”

Bolu Ovasında patates haricinde bir çok ürünün yetiştirilebileceğini ifade eden Tetik, alternatif ürünleri yaygınlaştırarak, Bolu’da çeşitlilik oluşturmak istediklerini söyledi. Tetik sözlerini şöyle sonlandırdı; “Bizim denemelerimiz bu 4 ana başlık altında değil. Belediyemizin yaptığı çalışmalar var onlara biz de zaman zaman eşlik ediyoruz. Bu çalışmalarda da değişik alternatif denemeler oluyor. Karpuz, kiraz ve diğer sebze denemeleri yapılıyor. Bunlara da biz katkı sağlıyoruz. Bu alternatif ürünler, inşallah Bolu yöresinde yaygınlaşırsa, ilçeler bazında da, özellikle 4 tane büyük ilçemizde, Gerede, Dörtdivan, Kıbrıscık ve Seben ilçelerimizde toplulaştırma çalışmalarımız devam ediyor. Çalışmalar Gerede ve Dörtdivan’da başladı. Bu ilçeler sulamaya kavuştuğu zaman bu alternatif ürünlerin de çok büyük faydası olacak. Seben ilçesinde sulama ihalesi oldu. Bu da sulamaya açılırsa, Seben yöresinde bu alternatif ürünler çok daha yaygınlaşacak. Ayrıca buradaki sulama birliğimizle çalışmalar var. Kapalı sulamaya geçilmesi ile ilgili çalışmalar bittiğinde Bolu ovasında yetişmeyecek hiçbir ürün yok. Taş eksek yetişecek. Hep dediğimiz gibi, patatesi dışlamayacağız, ama patatese de muhtaç kalmayacağız. Hedefimiz alternatif ürünü çoğaltmak. Çünkü bizim esas görevimiz bu. Biz ziraat mühendislerinin, veteriner hekimlerin sahada olmamız lazım. Masa başında oturarak bir şey üretemeyiz. Bizim amacımız da inşallah bunu yaygınlaştırarak alternatif bir çeşitlilik yaratarak sadece Bolu deyince patates ve kanatlı akla gelmeyecek. Kanatlının altyapısı mısırdır, gerekirse soya. Bolu’daki makarna fabrikasının Antep’ten, Urfa’dan ürün alması bizim tarım olarak handikabımız, bizim bunu burada yetiştirmemiz lazım. Hedefimiz bunlar. Bu konularla ilgili denemelerimiz devam edecek. Ekiplerimizi sürekli araştırma enstitülerimize gönderiyoruz, kurslara gönderiyoruz. Her gün yüzlerce veterinerimiz, ziraat mühendislerimiz arazideler. Bu çalışmaları yoğunlaştıracağız.”

Editör: TE Bilisim