Koca evde birlikte yaşıyoruz. Kıskanma huyunu saymazsak herkes halinden memnun.
Gül gibi geçinip gidiyoruz.
Beni başkalarına karşı kıskanıp sahiplenmesi, ne yalan söyleyeyim hoşuma da gitmiyor değil.
Evden çıkarken beni kapıya kadar geçirip, eve dönüşlerimde ise boynuma atlayıp yaptığı yaramazlıkları sanki anlatmaya çalışır.
Sonrası ise sarılıp sevişiriz Onunla oynamak bütün yorgunluğumu alıp götürür.
Her güzelin olduğu gibi onunda bir kusuru var.
Camdan çok bakıyor. Bu seferde ben onu kıskanıyorum.
Kendine oyunlar buluyor ve en ufak şeylerle mutlu olmasını biliyor. Bazen saklambaç oynuyoruz ama beni her defasında eliyle koymuş gibi bulup sobeliyor.
Yemek konusunda ise son derece titiz ve seçicidir.
Beğenmediği yemek olursa arkasına bakmadan söylenerek gitme huyuna sıkça rastlamışımdır.
Somon balığı, sığır eti ve tavuğa hele, hele birde tavşan eti olursa o gün ondan mutlusu yoktur.
En kötü huyu da Yemeğini yedimi ortalıklardan kaybolması olmuştur. Teşekkür etmeyi ise sonraya bırakır.
Bazen yanıma gelir birlikte yatarız.
Bazen de çalışma odama gelir beni hiç yalnız bırakmaz.
‘ Hadi git artık’ dediğimde ise söylenerek odayı terk ettiğine şahit olmuşumdur.
Daha sonra ‘Gel bir öpeyim’ dediğimde ise başını kaldırarak kendisini öptürür dargınlık nedir hiç bilmez.
Birlikte dışarıya çıktığımızda ise öyle havalıdır ki kimseye pas vermez. Endamı ve sevimliliği ile herkesin ilgisini çekmesini bilir, fakat mesafesini iyi korur.
Güzel oluşundan kimseye pas vermez kolay, kolay da başkalarının vermiş olduğu vaatlere de kanmaz.
Arsız ve hırcın bir yaratılışı vardır. Yerine göre de çok sakin ve söz dinleyen birisidir.
Anladığınız üzere, onu küçük yavru iken sahiplendiğim şimdi üç yaşında olan evin neşe kaynağı kedim Duman’dan paylaşımlarda bulundum.
Sessiz canlar dediğimiz kediler sevimlilikleri bir yana İslamiyet’te temizlik ile simgelenmiştir.
Bilimsel araştırmalara göre evde kedi besleyen ailelerin çocuklarının daha sakin, stres ve endişeden uzak olduğu saptanmıştır.
Evcil hayvan besleyen yaşlılarda ise Alzheimer hastaları daha az atak yaşamakta olup, kalp krizi risklerinin de azaldığı gözlenmiştir.
Evcil hayvan sahibi olan bireyler, eve yeni gelen evcil hayvanın ne kadar çabuk aileden biri haline geldiğini iyi bilirler.
O halde bizlerde sokakta gezen sessiz canlarımıza sahip çıkıp, bir yudum su, mama veya evde besleyerek dostluklarını kazanalım.
Yazımı Peygamber Efendimizin İslamiyet’te kediye verdiği değeri bizlere anlatan kıssadan bir hissesiyle bitirmek istiyorum.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (Sav) Uhud seferinde ordunun önüne yavrularını emziren bir kedi çıkınca kedinin başına bir nöbetçi dikip, koca bir orduyu o kedinin etrafından dolaştırmış.
Seferden döndüğünde ise o nöbetçi den kediyi istemiş ve sahiplenerek adını Müezza koymuş.
Efendimiz Müezza’yı o kadar çok severmiş ki, bir gün sedir de oturan Peygamberimiz (Sav)’in giysisinin uçunda uyuyakalmış.
Uyuyan bu güzelliğe kıyamayan Efendimiz, onu uyandırmaktansa giysisinin ucunu keserek kalkmayı tercih etmiş.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (Sav)’in bir kedi dostu olması Müslümanlar için bir övünç kaynağı olmuştur…
