Eğitim Bir-Sen Bolu Şube Başkanı Ahmet Koçak, Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün ek ders ücreti konulu yazısının ders ve ek ders ücretlerinin toplu sözleşme hükmüne aykırı kısımlarının iptali için dava açtıklarını açıkladı.

 Haber: Aslı Akış

Eğitim Bir-Sen yönetici ve öğretmenlerin özlük haklarının korunması ve toplu sözleşmeyle kazanılan hakların uygulanması için çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda Eğitim Bir-Sen Bolu Şube Başkanı Ahmet Koçak, Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün 23 Eylül tarihli yazısında yer alan ders ve ek ders ücretlerinin toplu sözleşme hükmüne aykırı kısımlarının iptali istemiyle genel merkez olarak dava açıldığını Bolu’dan de tam destek verdiklerini dile getirdi.

Eğitim Bir-Sen Bolu Şube Başkanı Ahmet Koçak, açıklamasında; “Eğitim-Bir-Sen olarak, Millî Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün “Ek Ders Ücreti” konulu 23.9.2020 tarihli yazısının, ders ve ek ders ücretlerinin toplu sözleşme hükmüne aykırı kısımlarının iptali istemiyle dava açtık.

 “GÖREVLERİNİ YAPMIŞ SAYILIRLAR HÜKMÜ YER ALMAKTADIR”

28.8.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararının “Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Koluna İlişkin Mali ve Sosyal Haklar” başlıklı bölümünün “Ders görevinin yapılmış sayılacağı haller” başlıklı 2. maddesinde, “(1) Milli Eğitim Bakanlığına bağlı örgün ve yaygın eğitim kuramlarında ders yılı içerisindeki iş günlerinde genel idari izinli olmaları sebebiyle eğitim ve öğretim faaliyetlerini fiilen yerine getiremeyen yönetici ve öğretmenler ile öğrencilerin çeşitli nedenlerle sınıf veya okul bütünlüğünde izinli sayılmaları sebebiyle eğitim ve öğretim faaliyetlerini fiilen yerine getiremeyen yönetici ve öğretmenler, bu sürelerde üzerlerinde bulunan aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılırlar” hükmü yer almaktadır.

Buradan hareketle çalışma takvimi doğrultusunda 21 Eylül tarihi itibarıyla yüz yüze eğitim faaliyetlerine başlanılması gerekirken, Bakanlığın tek taraflı tasarrufuyla yüz yüze eğitim faaliyetlerine başlamalarına onay verilmeyen (a) ortaöğretim kurumları (liseler) ile temel eğitim kurumlarının 5, 6, 7 ve 8. sınıflarında bulunan öğrencilerin okul bütünlüğünde; (b) temel eğitim kurumlarının 2, 3 ve 4. sınıflarında bulunan öğrencilerin sınıf bütünlüğünde, yine haftada sadece iki gün derse gelen 1. sınıf ve okul öncesi öğrencilerinin de sınıf bütünlüğünde haftanın kalan günleri/ders saatleri özelinde izinli sayılmaları sonucunun doğduğu açıktır. Bu itibarla yüz yüze eğitim faaliyeti yerine getiremeyen yönetici ve öğretmenlerin idari izinli sayılmaları noktasında bir düzenleme yapılmayacaksa bile yüz yüze eğitim faaliyetlerine başlanılmayan sınıflarda bulunan öğrencilerin sınıf/okul bütünlüğünde izinli sayılmaları nedeniyle eğitim ve öğretim faaliyetlerini fiilen yerine getiremeyen yönetici ve öğretmenlerin, bu sürelerde üzerlerinde bulunan aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılması gerektiğine şüphe yoktur.

“SENDİKA OLARAK HAKLARIN UYGULANMASININ TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

Bakanlığın söz konusu yazısını, bu husus göz ardı edildiği ve toplu sözleşme hükmüyle kazanılan hakkı ihlal ettiği için, iptal istemiyle yargıya taşıdık. Sendika olarak, yönetici ve öğretmenlerimizin özlük haklarının korunmasının ve toplu sözleşmeyle kazanılan hakların uygulanmasının takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

 

Editör: TE Bilisim