(Özel Haber: Oğuzhan EKE) – Kıbrıscık’ta yapılan çalışmalar ve arşiv taramaları sonucunda kıyafetleri ve müzikleri özenle hazırlanan Kıbrıscık Halk Oyunları ekibi, senede 50 gösteride sahne alıyor. Halk oyunları eğitmeni Orhan Aytar, “Kıbrıscık’a özel olan 3 kırma, çoban kavalı dediğimiz oradaki yöresel müzikleri kullanıyoruz” dedi.
Bolu’nun 3 bin 200 nüfusuyla en küçük ilçesi olan Kıbrıscık, yüzlerce yıllık kültürü bünyesinde barındırıyor. Son yıllarda göç veren ve nüfus problemi yaşayan ilçe, bu olumsuzluğa rağmen kültürüne sahip çıktı.
KIBRISCIK’IN ÖZEL MÜZİKLERİ VE HALK OYUNLARI SEÇİLDİ
2017 yılında Halk Oyunları Eğitmeni Orhan Aytar’ın önderliğinde kurulan Kıbrıscık Halk Oyunları ekibi; kıyafetleri, ekipmanları, müzikleri ve danslarıyla ilçenin sanat kültürünü yaşatıyor. Yaşları 28 ile 40 arasında değişen 12 kişilik ekip, sergiledikleri performans ile beğeni topluyor. Ekibin oynadığı halk oyunları arasında, Kıbrıscık’a özgü; Yılan, Karaköy Sekmesi, Düz Oyun, Çiftetelli, Cezayir, Oyalıda Yazma yer alıyor. Gösteriler sırasında kullanılan müzikler de Kıbrıscık’a özel olarak seçildi.
“TOPLAM 16 TANE OYUNUMUZ KIBRISCIK’TA MEVCUT”
Bolu’nun farklı ilçelerinden de oyunların bulunduğunu belirten Aytar, “Bu oyunlar, 1988 ile 2002 yılları arasında Bolu Kıbrıscık yöresinden derlenmiş erkek oyunları. Bunun dışında 8 kadın, 8 erkek şeklinde oyunlarımız, toplam 16 tane oyunumuz Kıbrıscık’ta mevcut. Bunun dışında Mudurnu’da 4 oyun, Göynük’te 4 oyun, Gerede’de 2 oyun, Dörtdivan’dan 1 oyun derlememiz var. Zaman zaman gruplarımızla çalışarak, sahneye sunacağız” dedi.
“ABARTISIZ SENEDE 50’YE YAKIN GÖSTERİLERİ OLUYOR”
Çalımalar sonucunda senede 50’ye yakın gösteri gerçekleştirdiklerini aktaran Aytar, “2017 yılında arkadaşlarımız, beni aradılar, bir şekilde buluştuk. Bu şekilde arayan arkadaşlarımız oluyor ama bir devamlılık olmuyordu. Fakat bu arkadaşlarımız gerçekten özveriyle çalıştılar. Yaklaşık 2 yıl çalıştıktan sonra ortaya bir şeyler çıktığında, abartısız senede 50’ye yakın gösterileri oluyor. İstanbul’a gittik, Bursa’ya gittik. Onun dışında Ankara, Beypazarı, Polatlı ve Pendik’te festivallere katıldık. Bir arada, birbirlerine sahip çıkan, kültürüne sahip çıkan gençler” ifadelerini kullandı.
“KIYAFETLERİN BİREBİR DERLEMESİNİ YAPTIM”
Halk oyunları ekibinin kıyafetleri ise arşivlerin taranmasıyla oluşturuldu. Yapılan çalışmayı anlatan Aytar, “Geçmiş yıllarda, 1980 ve 2002 yılları arasında bu kıyafetlerin birebir derlemesini yaptım. Ardından bu konuyla ilgili iyi bir kostüm şirketiyle görüşüp, kıyafetlerimizi yaptırdık. Bu şeyde önemli olan etkenlerden birisi kıyafettir kostüm tabi. 1960’lı hatta daha önceki 1948 yılında TRT’nin ve Kültür Bakanlığının araştırmalarında, bu kıyafetler mevcut. Aynı zamanda yine 88 ile 2002 yıllarında araştırma yaptığımızda, köylerdeki sandıklardan çıkarttığımız kıyafetlerde birebir bunları gördük. Aslına uygun olsun diye bu şekilde yaptık” diye konuştu.
“3 KIRMA KAVALI TÜRKİYE GENELİNDE BİR YERDE GÖRÜLMEDİ”
Aytar, müziklerde sadece Kıbrıscık’ta kullanılan, 3 kırma kavalının kullanıldığını belirterek, “Kıbrıscık’a özel olan 3 kırma, çoban kavalı dediğimiz oradaki yöresel müzikleri kullanıyoruz. Bu Kıbrıscık 3 kırma kavalı, başka Türkiye genelinde bir yerde görülmedi” şeklinde konuştu.
