Bolu’da, memurluk yapan Uğur Eker, geliştirdiği projesi ile iletişim ve hızlı veri akışı sağlamak amacıyla kullanılan fiber optik kablolardaki veri(data) hızını 6 katına çıkarmayı hedefliyor.

Haber: Ömer ÇETİNASLAN

Bolu’da resmi bir kurumda memurluk yapan Uğur Eker, ışık hızı ile iletişim ve veri akışı sağlamak amacıyla kullanılan fiber optik kablolardaki veri hızını 6 katına çıkaracak bir proje geliştirdi. Geliştirdiği projeyi Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi optik laboratuvarında test eden Eker, patentini aldığı projenin hayata geçirilmesi ile birlikte fiber optik kablolardaki veri hızının 6 kat artmasının yanında maliyetlerinin de yarı yarıya düşmesini hedefliyor.

Hacettepe Elektronik Bölümü ve 19 Mayıs Üniversitesi Fizik Öğretmenliği Bölümü’nü bitiren Uğur Eker, ışık hızı yoluyla hayatın birçok alanında iletişim ve veri akışı sağlamak amacıyla kullanılan fiber optik kablolar üzerinde geliştirdiği projesi ile ilgili bilgiler verdi.

 “PATENT BAŞVURUSUNDA BULUNDUM VE YAKIN ZAMAN İÇERİSİNDE RESMİ KAYITLARA GEÇTİ”

Uğur Eker, patentini aldığı projesinin ayrıntıları ile ilgili olarak, “Fiber optik kablolarda, uluslararası hatlarda kutuplama denen bir olay vasıtasıyla hat hızı 2 katına çıkartılıyor. Ben buna değişik bir bakış açısı getirdim kendime göre ve data hızını 6 kat artırdığını tahmin ediyorum. Şöyle ki, elimde o hızları ölçecek bir ölçü aleti yok. Buna örnek vermek gerekirse; uluslararası hatlara 110 Gbps dersek, bunu 120 GHz’lik bir bilgisayar işlemcisi gibi düşünebilirsiniz. Benim yöntemim uygulandığı zaman 330 GHz’e çıktığını söyleyebilirim. Fakat bu hızlarda çalışan hiçbir osiloskop veya multimetre ölçü aleti yok. Fakat bu hız parçalanmış bir şekilde işlendiği zaman rahatlıkla kullanılabiliyor. Başka yerlerde kullanıldığını da söyleyeceğim, çünkü iki parçadan oluşuyor benim yöntemim. Birincisi kutuplama; kutuplama, uluslararası hatlarda kullanıyor ve patenti var mı yok mu tam bilmiyorum. Biz deney olarak da üniversitede bunu yaptığımız için patent hakkı olduğunu zannetmiyorum. Fakat kendi çalışmamın bir patent başvurusunda bulundum. Yakın bir zaman içerisinde de resmi kayıtlara geçti” ifadelerini kullandı.

“100 TL’YE HABERLEŞİRKEN 50 TL’YE HABERLEŞEBİLİYOR OLMANIZ DEMEK”

Eker, proje ile fiber optik kablolardaki maliyetlerin yarı yarıya düşeceğini ifade ederek, “Lazer ışığı, dümdüz bir şekilde yollandığı zaman hedef üzerine ulaşıyor. Fakat yansımadan dolayı ikinci bir dalga oluşuyor. Yani ışık gözünü alır da kenarlarda huzmeler oluşur gibi bir durum oluyor burada. Fakat oluşan ikinci dalgayı, birinci dalganın üzerine gelecek şekilde bir disk yerleştirirsek, yani iki dalga üst üste gelecek şekilde yollarsak ve bir prizmadan geçirirsek lazer ışığı dikey olarak kutuplanıyor ve ışık kutuplanmış oluyor. Bu, bilinen bir yöntem; benim bulduğum bir yöntem değil kutuplama olayı. Fakat bu sayede uluslararası hatlarda hem yatayda hem de dikeyde yatay kısmı içinde prizmanın öbür kısmına gelinmesi yeterli. Hem yatay hem de dikey kutuplama sayısında hız, 2 kat artıyor. Yani iki kat artması demek; 100 TL’ye haberleşirken 50 TL’ye haberleşebiliyor olmanız demek. Bir de benim ilave ettiğim, benim gerçekleştirdim kısım var. Hızın 6 kat artmasına neden olan kısım. Üç farklı lazer var, renklerinin bir önemi yok, önemli olan saf ışık olması. Bir tanesini 45 derecelik açıyla diğer ucu da 45 derecelik açıyla olacak şekilde prizmaya tam ortadan gelecek şekilde lazer yansıttığımız zaman normalde 42 dereceden daha fazla açı yaptığı için buradaki ışık olduğu gibi karşıya geçecektir. Diğer ışıklarda aynı şekilde, lazer ışığı yollandığı zaman az yoğundan çok yoğuna mutlaka ışık geçişi olacaktır. Yani her halukarda ikinci ortama ışık geçecektir, burada bir yansıma söz konusu değil. Diğer iki lazer, aynı şekilde aynı noktadan yollandığı zaman, toplamda 3 lazer ışığı dikey kutuplu olarak yollanmış olacaktır. 3 ayrı data hızı söz konusu olacaktır” şeklinde konuştu.

 “MALİYETİN 6 KAT UCUZLAMASI YA DA DATA HIZININ 6 KAT ARTMASI SÖZ KONUSU”

Projesini optik laboratuvarda deneyerek başarılı olduğunu söyleyen Uğur Eker, “Peki, kutuplama olayı bir şey herhangi bir şey değiştirebilir mi? Hayır. Dalgalar bir kere oluştuktan sonra bir daha geri dönüşü yok. Yani oluşturulmuş dalgayı yok edemiyoruz. Suyun üzerine bir taşı atarsanız, biraz çöp falan olsun üzerinde, attığınız taş halka halka dalgaları yayar. İki taşı birden atarsanız, iki taşın dalgaları da birbirinin içinden geçerek ve dalga çukurları oluşturarak yayılır gider. Dolayısıyla oluşturduğumuz dalga hiçbir şekilde bozulmaz. Bir de bunun yatay kutuplusu var. Yatay kutuplamada lazer ışığını, prizmanın sağından değil, solundan geçirilmesi yeterli. Böylelikle 3 sensör dikey, 3 sensör de yatay olmak üzere toplam 6 sensör yapar. 6 sensör demek; maliyetin 6 kat ucuzlaması ya da data hızının 6 kat artması anlamına geliyor. Yani artık bunun sonlandırma devrelerini hazırlayan şirketler veya başlatma devrelerine hazırlayan şirketler, nasıl öngörürler onu bilemiyorum fakat bu, teoriden öte denenmiş bir olaydır. Üniversitenin optik laboratuvarında bunu denedim ve başarılı oldum” diye konuştu.

“PATENT ALMAK ZOR BİR ŞEY DEĞİL KESİNLİKLE YILMAYIN”

Bilimsel çalışmalar ile ilgilenen insanlara çağrıda bulunan Eker, patent almanın zor olmadığına vurgu yaparak, “Bu güne kadar sesimi çıkarmadım. Çünkü patent nedir, nasıl alınır? Bilmiyordum. CİMER'e başvurdum. CİMER patent ile ilgili konulara yönlendirdi. Nereye başvurduysam patent hep karşıma çıktı. Daha sonra bu tür konularla ilgilenen bir arkadaşıma danıştım. Ondan öğrendiğim birkaç yarım yamalak bilgi ile Türk Patent’e başvurdum. Türk Patent başvurmak çok kolay İnternet adresine giriyorsunuz, gerekli bilgileri dolduruyorsunuz. PDF ve JPEG formatında fotoğrafları veriyorsunuz ve eğer kabul edilirse patent sahibi oluyorsunuz. Bunun ücreti de 50 TL tuttu. 50 TL’ye patent sahibi oluyorsunuz.  Benden sonra uğraşacak arkadaşlar için söylüyorum; patent almak zor bir şey değil çok kolay bir şey ve kesinlikle yılmayın. Aradan 15-20 yıl da geçse bazı şeyler çok basit olmasına rağmen insanlar tarafından bilinmiyor” ifadelerine yer verdi.

“PROJE HAYATA GEÇTİĞİ ZAMAN OPTİK FİBERİN ULAŞTIĞI HER YERE ULAŞACAK”

Uğur Eker son olarak, projenin hayata geçmesiyle birlikte birçok alanda kullanılacağının altını çizdi; “Bu proje hayata geçtiği zaman bir defa optik fiberin ulaştığı her yere ulaşacak. Bunda sorun yok fakat son hat daima bakır kablo. Ondan kurtulamıyoruz. Evlerde hatta cep telefonlarının baz istasyonlarının birbiri arasındaki mesafelerinde dahi kullanılacağını tahmin ediyorum. Ama bu o kadar büyük bir alan ki baz istasyonları kendi aralarında belki 6G, 7G ya da 8G diyecekler adına ama kendi aralarında optik fiber kullanacaklar.”

Editör: TE Bilisim