(HABER: SELDA SELİN ÖZBAY)- Tüm Emekliler Sendikası Bolu Temsilcisi Lütfiye Özkan, emeklilere, Ocak 2024 için öngörülen yüzde 37’lik zammın tam bir aldatmaca olduğunu, sefalete mahkum edildiklerini dile getirerek; “Torunlarımıza harçlık veremez, çocuklarımızın desteğine muhtaç hale düşürüldük. Bıçak etimizi delip, kemiğimize kadar dayandı” dedi.

SSK, Bağkur ve tarım emeklilerine yapılacak zammın belli olmasıyla birlikte emekliler hayal kırıklığı yaşadı. Aralık enflasyon rakamları açıklandı. 6 aylık enflasyon rakamları sonrasında emekli zammı ortaya çıktı. SSK, Bağkur ve tarım emeklilerine yüzde 37,57 oranında zam yapılacak. Beklentilerinin gerçekleşmediği ve emekli maaşlarının en az asgari ücret tutarında olması gerektiğini söyleyen Tüm Emekliler Sendikası Bolu Temsilcisi Lütfiye Özkan tepki gösterdi.

TÜİK ve ENAG  yıllık enflasyon verilerinin birbiri ile örtüşmediğine işaret eden Özkan; “TÜİK'in sahte hesabına göre yıllık enflasyon %64,77, son 6 aylık dilimde ise %37,57 olarak açıklandı. BAĞ-KUR ve işçi emeklileri için kök maaşlarına yapılacak %37,57 zam ile milyonlarca emeklinin maaşları taban emekli maaşının çok altında kalacaktır.  Yani zam alamayacaklar. Memur emeklileri ise %12 toplu sözleşme farkı ile %49,25 zam alacaklar. 

ENAG'a göre yıllık enflasyon %127.21.  Biz bunun gerçek enflasyon olduğunu biliyoruz.  İTO'ya göre yıllık enflasyon %74,88.  Ortalama ücrete dönüşen asgari ücret ise 17.002 TL oldu ve bu ücret artık 6 ay değil, bir yıl boyunca geçerli olacak.  TÜRK-İŞ'e göre Aralık 2023 de açlık sınırı 14.431 TL’dir. 01. Ocak itibariyle yapılan zamlarla bu oran daha da yükseldi.” şeklinde konuştu.

“BIÇAK ETİMİZİ DELİP, KEMİĞİMİZE KADAR DAYANDI”

Özkan, asgari ücretten yüksek olan en düşük emekli maaşının süratle asgari ücrerin yarısının altına düşürüldüğünü belirterek; “TÜİK'in sahte enflasyon hesapları,  milli gelir artışından pay verilmemesi, ABO'yu 2008 de 5510 sayılı kanunu çıkararak %28'lere kadar düşürmeleri ve gerçek bir intibak yasasını defalarca söz vermelerine rağmen bir türlü çıkarmayarak, asgari ücretten yüksek olan en düşük emekli maaşı süratle asgari ücretin yarısının da altına düşürüldü. Biz bıçağın etimizi delip, kemiğimize kadar dayandığını bizzat yaşamımızdan biliyoruz. Görüldüğü gibi resmi rakamlar da bu gerçeği açıkça gösteriyor.” dedi.

 “ASGARİ ÜCRETİNDE OLDUKÇA ALTINDA BİR YAŞAMA MAHKUM EDİLİYORUZ”

TÜİK rakamlarına göre göre yapılacak zam oranının milyonlarca emeklinin yoksulluğunu daha da artıracağına vurgu yapan Özkan; “İktidar TÜİK'in ısmarlama sahte rakamları üzerinden yapacağı zam ile sadece milyonlarca emekli, dul ve yetimin yoksulluğunu daha da ağırlaştıracağını bildiği için defalarca uyguladığı gibi, örneğin EYT meselesini çözerken!, Örneğin ek zam yerine bir defalık 5.000 TL lik ikramiye de emeklileri çalışan - çalışmayan diye bölüp, parçalayarak yönetme politikası gibi emeklileri de, hatta çalışanlar ve emeklileri, örneğin kamu çalışanlarına verilen ve emekli kamu çalışanlarına verilmeyen 8.077 TL,  bölerek zam yapmaktadır.  Çünkü yapacağı zam ile milyonlarca emekliyi açlık sınırı olan 14.431 TL'nin oldukça altında, hatta açlık sınırı altında kalan asgari ücretinde oldukça altında bir yaşama mahkum ettiğini biliyor. 

“PRİMLERİMİZİ PEŞİNEN ÖDEDİK”

Bizde biliyoruz ki yıllardır TÜİK'e açıklatılan sahte enflasyon rakamları ve milli gelir artışının maaşlarımıza yapılan zamlara yansıtılmamasıyla Aralık 2023 itibariyle 47.000 TL yi geçen yoksulluk sınırının üstünde maaş alan emekli sayısı %1'lere kadar indi. Hal bu ki bizler emekli olduğumuzda insan onuruna yaraşır bir yaşamın bedelini çalıştığımız dönemde fazlasıyla ödedik. İşçisiyle, işvereniyle dünya ortalamasının oldukça üstünde primlerimizi peşinen ödedik. Prim ödeme gün sayılarımızda Türkiye'de ki ortalama yaşam süresi gelişmiş kimi ülkelerle kıyaslandığında gelişmiş ülkelerle aynı seviyede.  Tüm bu gerçeklere rağmen SGK zararda, emekliler merkezi bütçeye yük oluyorlar deniyorsa, bizler değil, kestiği yüksek primlerle çok güçlü bir mali yapısı olması gereken SGK'nın zararının sorumlusu kurumun fonlarını, yani bizden kesilen primleri yandaşlarına enflasyonun çok altında kredi adı altında yağmalatan iktidarlardır.” İfadelerine yer verdi.

“İNSANCA YAŞAMAMIZA YETECEK BİR MAAŞ İSTİYORUZ”

İktidarın neoliberal politikaları acımasızca uyguladığını ifade ederek, emeklileri çaresiz duruma getirdiğini belirten Lütfiye Özkan, “Bir sosyal devlette asgari ücret işe yeni başlayan genç işçilere işte tecrübe kazanacağı kısa bir süre ödenecek asgari şartlarda yaşamasını sağlayacak ücrettir ve bu ücret asla açlık sırını altında olmaz. Yine bir sosyal devlette ömrünü ülkesinin kalkınması, gelişmesi için çalışarak geçirmiş bir emekliye ödenecek maaş bırakın asgari ücretin altında olmasını, asgari ücret ile aynı seviyede olması dahi asla kabul edilemez.   İktidarın acımasızca uyguladığı neoliberal politikalar emeklileri öylesine çaresiz bir duruma getirdi ki 7.500 TL gibi emeklilere yönelik bir ekonomik soykırıma dönüşmüş en düşük maaş yüzünden pek çok emekli en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çıkarılmasını dahi önermeye başladı.  Biz bedelini peşin olarak ödediğimiz insanca yaşamamıza yetecek bir maaş istiyoruz. Bu maaş artışının da iktidarın denetimindeki bir kuruma açıklatılan sahte oranlarla, iktidar sahiplerinin insafına göre belirlenmesi yerine emekli sendikası ile toplu sözleşme masasında belirlenmesini istiyoruz.” diye konuştu.

“TORUNLARIMIZA HARÇLIK VEREMEZ, ÇOCUKLARIMIZIN DESTEĞİNE MUHTAÇ HALE DÜŞÜRÜLDÜK”

Özkan, 9 milyonu geçkin emekli, dul ve yetim için 7.500 TL'nin altında olan maaşlarına (kök maaş) yapılacak yüzdeli bir zammın herhangi bir artışa yol açmayacağını da dile getirerek; “Bu nedenle en düşük kök maaş asgari ücret seviyesine çıkarılıp, gerçek 6 aylık enflasyon oranında esnafıyla, işçisiyle, kamu emekçileriyle, emeklileri bölmeden hepsine yapılmalıdır. Çünkü markete, mağazaya veya pazara gittiğimizde kasiyer aldığımız ürünleri bizlerin 4A, 4B veya 4C'li emekli olduğumuza göre fiyatlandırmıyor. 

Torunlarımıza harçlık veremez, çocuklarımızın desteğine muhtaç hale düşürüldük. Çocuklarımızda yardım edemez haldeyse ilerlemiş yaşımızda iyice azalmış fiziksel gücümüz ve zayıflamış reflekslerimizle daha fazla iş kazası riskine rağmen çalışmak zorunda olduğumuz bir yaşamı asla hak etmedik.   2021 Tüm Emekliler Sendikası olarak emeklilerin her geçen gün daha fazla yoksullaştırılmasına karşı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada tüm emekli sendikaları, dernekleri ve platformlarıyla alanlarda birlikte mücadeleyi yükseltmek için üzerimize düşeni fazlasıyla yerine getireceğiz.” açıklamasında bulundu. 

Editör: Servet GÖKÇEK