Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuğba Yüzüak Türkcan, bahar aylarında hissedilen yorgunluk, metabolizma ve D vitamini ilişkisi ile kilo verme konusunda bilgiler verdi. Türkcan; “Bahar yorgunluğunun en etkili çözümü C vitamininin dikkatli alınması, genel tabloda vitamin ve mineral değerlerinin bakılması ve mutlaka su tüketimi çok önemli” dedi.
Haber: Aslı Akış
“D VİTAMİNİNİ ÖNERİYORUZ”
Metabolizma ve D vitamini ilişkininin önemli olduğunu vurgulayan Tuğba Yüzüak Türkcan; “Son yapılan çalışmalarda metabolizma D vitaminin yakın ilişkili olduğu ortaya çıktı. O yüzden genel toplum itibariyle de biz danışanlarımızla tetkik istediğimizde ve baktığımızda genel değerlerimizde yaşadığımız iklim dolayısıyla da ciddi anlamda yetersizlik ve düşüklük var. D vitaminini sadece güneş enerjisi ile alabildiğimiz için besinler içerisinde bulunmadığı için o yüzden mutlaka ciddi anlamda eksiklikler karşımıza çıkıyor. Bu da metabolizmanın %50 oranında yavaş çalışmasına yol açıyor. O yüzden özellikle de bayanlarda ve kapalı bayanlarda D vitamini oranları düşük çıktığı için metabolizmanın yavaşladığını fark ediyoruz. Biz genel danışanlarımızda süreç içerisinde mutlaka D vitaminin takviye olarak özelikle kış aylarında alınmasına çok özen gösteriyoruz. Mevsimsel olarak şu an biraz daha havalar açıldığı, güneş enerjisine maruz kaldığımız için yavaş yavaş güneşten almaya başladığımız bir sezondayız ama genel tabloda yetersiz kalabiliyor. Biz burada danışanlarımıza takviye olarak ampul formatında her gün 10-15 damla kadar D vitaminini her yaştaki danışanımıza öneriyoruz” şeklinde konuştu.
“SU TÜKETİMİ ÇOK ÖNEMLİ”
Türkcan kilo vermek ve mevcut kiloyu korumak için neler yapılmalı noktasında su tüketiminin önemli olduğunu belirterek; “Kilo vermek özellikle şu sezonu kapsarsak eğer en önemli birinci unsur su. Mutlaka su tüketimi çok önemli. Buradaki en baştaki sıvımız tabi ki su oluyor. Kişinin kilosuna göre değişmek ile birlikte genel tabloda 2-2,5 litrenin altında su tüketilmesini istemiyoruz. O yüzden sıvı tüketimi hem kilo verme sürecinde hem de kiloyu koruma sürecinde her yaş gurubunda bizim için önemli. Hele ki havaların biraz daha ısınması ve ramazan ayının da yaklaşmasından dolayı şu dönemden itibaren artık sıvı yani su tüketiminin birazcık artırılmaya başlanması önemli. Bununla birlikte fiziksel aktivite hem koruma sürecinde hem de kilo verme sürecinde olmazsa olmazlarımız arasında. Yine aynı şekilde havanın ısınması ile birlikte aktivitenin biraz daha artırılması gerekiyor. Onun dışında tabi ki düzenli ve dengeli beslenme, ara öğün tüketimi çok önemli. Akşam yemeğinin saatlerine biraz daha özen gösterilmesi, meyve ve tatlı tüketimine dikkat edilmesi gerekiyor. Çünkü birazcık daha şekerli meyvelerin başladığı sezondan bahsediyoruz. Bunlara dikkat edilirse kilo koruma ve verme sürecimiz daha kaliteli olur” ifadelerini kullandı.
“BAHAR YORGUNLUĞUNUN ÇÖZÜMÜ C VİTAMİNİ”
Bahar aylarında özellikle mevsim geçişlerine bağlı yorgunluk yaşayanlara önerilerde bulunan Diyetisyen Tuğba Yüzüak Türkcan; çilek ve erik tüketiminin bahar yorgunluğunu aldığını söyledi. Türkcan; “Sezon itibariyle en çok yorgunluk hissettiğimiz dönemlerden geçiyoruz. Bunun için de mutlaka C vitaminini ve multivitamin takviyeleri önemli. Biz genel danışanlarımıza mümkün olduğunca multivitamin takviyeleri öneriyoruz fakat besinsel olarak nasıl karşılarız dersek en çok yeşil yapraklı sebzelerden ve şu an dönemin meyveleri olan çilek, erik C vitamini yoğun içerikli olan meyvelerin tüketimi ile de bu süreci birazcık daha hafif tempoda atlatabiliriz. Yine aynı şekilde yorgunluğu giderek şey su tüketimidir. Mutlaka B12 içeriği yüksek et ve et guruplarının ve bitkisel kaynaklı protein guruplarının alınması da önemli. Bahar yorgunluğunun en etkili çözümü C vitamininin dikkatli alınmasıdır. O yüzden genel tabloda vitamin ve mineral değerlerinin mutlaka bakılması önemli” diye konuştu.
“HERKESİN METABOLİZMASI FARKLIDIR”
Beslenme alışkanlıklarının diyet yapmada önemli bir faktör olduğuna dikkat çeken Türkcan; “Beslenme dediğimiz zaman çok kişiye yönelik bir tablo. Genel konuşmak çok doğru olmayan bir konu beslenme konusuysa eğer. Çünkü her kişinin hem beslenme alışkanlığı farklıdır hem sosyal yaşantısı çok farklıdır hem de alışkanlıkları farklıdır. Şu an ekranlarda gördüğümüz yanlış bilgilerden biri akşam 6’dan sonra yemek yemeyin şeklinde. Bu her kişi için geçerli olmayan bir bilgidir. O yüzden genele indirgemek çok doğru bir tablo değildir. Herkesin metabolizması farklıdır. Cinsiyete, yaş gurubuna göre değişmektedir. Genel tabloda sağlıklı beslenmeyi konuşursak burada en bariz konuşacağımız şey su ve su tüketimi, fiziksel aktivite olmalı. Karbonhidrat protein dengesinin güzel ayarlandığı bir beslenme programı, ara öğünlerin yapıldığı vücudu çok fazla aç bırakmadan uygulana beslenme programları bizim için önemlidir. Ama dediğim gibi kişiye özel bir alandan bahsettiğimiz için direk şu tüketilmeli ya da şu mutlaka yenilmeli, herkes mutlaka bunu yapmalı diye yorum yapmamız çok doğru değil. Burada da devreye diyetisyen mantığı giriyor aslında çünkü diyetisyenin sizin kendi kişisel yaşantınıza göre beslenme programı uygulayacaktır. Biz aynı şekilde ölçümlerimiz ile birlikte biraz daha danışanımızın kilosuna, yağ, kas, sıvı oranına bakarak ilerlediğimiz bir süreçten bahsediyoruz. O yüzden burada ölçüm takibinin yapılması ve mutlaka bunun sürekliliğinin yani istikrarlı olmasının gerekli olduğu süreçten bahsettiğimiz için bir uzman desteği muhakkak beslenme uzmanı olmak şartıyla uygulanması gerekir. Şu an bahara girdiğimiz için bahar detoksları, hızlı beslenme programları vs. bununla birlikte bitki çayları ve kürler uygulanmakta. Bunları tek başına uygulaması bir danışanın çok tehlikeli. Çünkü bunun negatif sonuçlarını çok görüyoruz. Özellikle tetkikler boyutunda karaciğer enzimlerinde sıkıntılar gibi. O yüzden bu tarz detokslar yapılacaksa bir uzman eşliğinde yapılması bizim için çok önemli.”
