(HABER: ASLI AKIŞ)- Yedi cihanda hüküm süren Osmanlı Devletinin mutfak kültürü de yüzyıllara meydan okuyor. “İmparatorluk Mirası Osmanlı Mutfağı Yemek Yarışması” ile bu kültürün gelecek nesillere aktarılması hedefleniyor.

 Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde İzzet Baysal Abant Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde “İmparatorluk Mirası Osmanlı Mutfağı Yemek Yarışması” düzenlenecek.  Osmanlı mutfağının tanıtılması amacıyla geleceğin aşçıları bu yıl ikincisi düzenlenecek olan yarışmada hünerlerini sergileyecek. Yarışmada 72 çeşit yemek hazırlanacak, Türkiye’nin en seçkin şeflerinden oluşan jüri değerlendirme yapacak.

 Birbirinden leziz tatların hazırlanacağı yarışma İzzet Baysal Abant Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi organizasyonunda 21-22 Ekim 2023 tarihlerinde gerçekleştirilecek. Yarışma sonunda en iyi başlangıç, en iyi ana yemek, en iyi tatlı, en iyi şerbet değerlendirmesi ile ödüller sahiplerini bulacak.

“KÜLTÜRLERARASI” BİR LEZZET SENTEZİ...

İzzet Baysal Abant Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Ayhan Vural;Osmanlı İmparatorluğu, yüzyıllar boyunca dev bir coğrafyada birçok ulusla iletişimde oldu. Bu milletlerin farklı yaşam ve mutfak kültürüyle yoğrularak, tüm bu zenginlikleri kendi sarayının mutfağına taşıdı. Ortaya çıkan sonuç, eşşiz bir “lezzet ve kültür” senteziydi. Sadece Osmanlı saraylarında ruh ve kimlik bulan ve bu yüzden tüm dünya mutfakları arasında “tek” olan “kültürler arası lezzet sentezi” olarak tanımlanmaktadır.

HEM ÖZGÜN, HEM ÖZEL…

Osmanlı Saray Mutfağı, Anadolu, Orta Asya, Balkanlar, Orta Doğu (İslam dünyası), kısmen Akdeniz ve Avrupa yemek kültürlerinin harmanlanmasından oluşan geniş bir yelpazeye sahiptir. Geleneksel Türk mutfağında yer almayan birçok yemek ve lezzet, Osmanlı Saray Mutfağı’nda bulunmaktadır.

“SARAYA” HAS MUTFAK…

Osmanlı döneminde evlerde pişirilen yemekler ile saray mutfağında pişirilenler farklı olmuştur. İmparatorluk coğrafyasında yer alan değişik yemek kültürlerinin en şaşaalı biçimde ortaya konduğu mekân, Osmanlı sarayıdır. Bu yüzden, saray mutfağı, geleneksel Osmanlı mutfak kültürünün üst düzeyde değerlendirildiği bir mekân olarak karşımıza çıkmaktadır. Saray aşçıları tarafından dönemin padişahlarının tercihleriyle de harmanlanan lezzetler sadece ve sadece bu mutfaklarda kimlik kazanmışlardır.

MEVSİMLERE GÖRE DEĞİŞEN LEZZETLER…

Gıdaları teknolojik olarak korumanın mümkün olmadığı asırlarda, saray aşçıları, mevsimsel hasat dönemlerine göre yaz, kış ve bahar aylarında farklı reçeteler oluşturmuşlardır. Bu yüzden saraylarda pişirilen yemekler, monoton tadlardan ziyade, mevsimlere göre farklı lezzetler içermişlerdir. Senenin her dönemi aynı tadları sunan birçok dünya mutfağıyla kıyaslandığında, Osmanlı Saray Mutfağı, çok daha özgün, yenilikçi, değişimci ve gelişimci bir lezzet sentezini ifade etmektedir.

PİŞİRME VE SERVİS SANATI...

Her sarayda olduğu gibi Osmanlı saraylarında da kendine has bir pişirme ve servis sanatı oluşmuştur. Bu kültür, dönem padişahının yönlendirme ve katkılarıyla da kimlik kazanmış ve bir sonraki nesile aktarılmıştır. Aşçı loncalarının geleneksel olduğu kadar gelişimci bir bakış açısına sahip olmaları, Osmanlı saray mutfağını, dönemin diğer saray mutfaklarından farklılaştırmıştır. Şaşırtıcı denecek kadar nitelikli pişirme yöntemlerinin yemeklere kattığı lezzet ise, Osmanlı Saray Mutfağını daha da cazip kılmıştır.

Geleceğimizin teminatı yeni nesil Aşçı Adaylarımıza geçmişini tanıyıp geleceğe daha emin adımlarla ilerleyebilmeleri için kıtalara hükmeden “Cihan İmparatorluğu Ecdadımız Osmanlının Mutfak Kültürüne” dikkat çekmek, farkındalık yaratmak, araştırmaya sevk etmek, sektördeki Aşçılarımızın deneyimlerini yeni nesil Aşçılık eğitimi alan genç Aşçılarımıza aktarma fırsatı ve imkanı sunmaktır” şeklinde konuştu.