İslam âlimleri insanı, hem “düşünen ”, hem de “konuşan ” canlı anlamına gelen  “hayvân-ı nâtık” şeklinde tanımlamışlardır. Konuşmak ve düşünmek insanın en önemli özelliklerindendir. Karşılıklı iletişim ve ilişkilerde en vazgeçilmez vasıta şüphesiz sözdür. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’de, konuşma organları olan “dil ve iki dudak” Allah’ın insanlara verdiği başlıca nimetler arasında gösterilmiştir (1).

Bununla birlikte İslam ahlak kaynaklarında Konuşma Adabı (Âdâbu’l-lisân) ve Dilin Zararları (Afâtu’l-lisân) gibi başlıklar altında, dilin yaratılış hikmetine uygun olarak, Allah’a hizmet ve insanlara iyilik yolunda kullanılmasının gerekliliği üzerinde önemle durulmuştur. Çünkü, “İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında onu gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın” (2)  ayeti, ağızdan çıkan her sözün kaydedildiğini hiçbir şüpheye yer bırakmayacak kesinlikte ortaya koymaktadır. Böylesine yakından bir takip ve tespite tabi olduğunu bilmek, dili koruma konusunda alınabilecek en etkili yoldur.

Kur’an-ı Kerimde; "Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden gönül kırma gelen bir sadakadan daha hayırlıdır."(3) buyurulurken Peygamberimiz de bir hadis-i şeriflerinde; “Allah’a ve ahiret gününe inanan, ya hayır söylesin ya da sussun!” (4)   buyurmaktadır.

Yine Rabbimiz Kur’an-ı Kerimde; Mü’minlere en güzel örnek olan (5) Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.)’a  ve O’nun şahsında tüm mü’minlere hitaben " ... Onlara öğüt ver ve onlara içlerine tesir edecek güzel, yumuşak söz söyle"(6) talimatını vermesi, "Allah, kötü sözün açıkça söylenmesini sevmez..."  (7) ve "Hikmetle ve güzel öğütle (insanları) Rabb’inin yoluna çağır..." (8) âyetleri yapılan konuşmalarda yumuşak, hikmetli, iyi, güzel ve anlamlı kelimelerin kullanılmasını, kötü sözlerden kaçınılmasını ifade etmektedir.

Görülüyor ki, cinsiyeti, ırkı, dili, dini ve yaşı ne olursa olsun insan tabiatı ve fıtratı güzel, tatlı ve yumuşak sözlerden daha çok etkileniyor.

Dil ve dudak Allah’ın nimeti, söz de onun meyvesidir. Bu sebepledir ki, sözü düşünerek, acelesiz ve sabırla güzel olanını söylemeliyiz. Belki bundan önce dinlemesini bilmeliyiz. Çünkü Allah iki kulak ve bir ağız vermiştir. Yani iki dinleyip bir konuşmalıyız. Bir başka ifade ile “Söz gümüş ise sükut altundur”,  İbretlik söz güzel, anlamlı, yerinde ve zamanında söylenen sözdür. “Söz bilgiyle süslenip akıl ile söylenmelidir”. Bunun içindir ki, Peygamberimiz “Güzel söz sadakadır”(9) buyurmuştur. Her söylediğimiz doğru olmalı, ama her doğruyu her yerde söylememeliyiz. Çünkü “  Söz var iş bitirir, söz var baş yitirir”.Öyle ise sevgili Peygamberimizin şu va’di ile sözümüzü tamamlayalım: “Kim bana iki çenesi arasındaki (dili) ile iki budu arasındaki (tenasül uzvu) organını koruma sözü verirse, ben de ona cennet sözü veririm”. (10)

Ali Rıza TAHİROĞLU/Bolu İl Müftüsü

________________

1- Beled, 8,9

2- Kaf, 18.

3- Bakara, 263.

4- Riyazü’s Salihin, 6/434.

5- Ahzab, 21.

6- Nisa, 63.

7- Nisa, 148.

8- Nahl, 125.

9- Buharî, Cihad, 128, Edep, 34;

10- Riyazü’s Salihin,3/104, H. No:1542.