Bolu’nun tanınmış doktorlarından, İzzet Baysal Mütevelli Heyeti Üyesi Dr. Mesut Kalaycıoğlu, yaşamını yitirdi. Kalaycıoğlu’na bir veda mektubu yazan İzzet Baysal Vakfı Sekreteri Mustafa Yaman, mektubunda duygu yüklü ifadeler kullandı.
İzzet Baysal Vakfı Sekreteri Mustafa Yaman’ın kaleminden çıkan mektupta şu ifadeler yer aldı; “Değerli dostum, arkadaşım, torunlarımın ve ailemizin, Vakıf Mütevellilerinin, çeşitli dernek vakıf ve kulüplerin, dostlarının ve akrabalarının, doktor ve hemşirelerinin ücretsiz doktoru Mesut Kalaycıoğlu ‘nu kaybettik. Bolu’muzun Alpağut köyünden HAYRİĞİLLER sülalesinden olan Kalaycıoğlu,1950 yılında dünyaya geldi. Turgut ve Ayşenur’un ağabeyidir. İlkokulu babasının görevi icabı Şereflikoçhisar’da ortaokul ve liseyi Ankara’da bitirdi. 1975 yılında Hacettepe Üniversitesi tıp Fakültesinden mezun oldu. Aynı yıl Hacettepe Çocuk Hastanesinde ihtisasa başladı. 1979 yılında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı oldu. Askerlik görevini tamamladıktan sonra 1981 yılında Bolu’da Özel muayenehanesini açtı. Bu güne kadarda aynı işini devam ettirdi.
Diğer bir ifade ile tedavi ettiği çocuklar bugün 0 ile 36 yaş aralığında olup, bunların bir kısmı şu anda Bolu’da ve Türkiye’nin diğer illerinde önemli görevleri ifa etmektedirler.
1976 Yılında anasınıfı öğretmeni Emine Kıraç hanımla evlendi. Biri makine, diğeri elektronik mühendisi olan Tarık ve Taner adında iki oğlu, Deniz, Öykü ve Nehir adlarında üç torunları olan Kalaycıoğlu ve eşi Emine hanım, örnek alınacak ailelerden biri idi.
Kalaycıoğlu’nun sosyal yönü ve tıp camiasındaki çevresi ve yeri çok üst düzeyde idi. Branşında ise kendini çok iyi yetiştirmiş herkese yol gösteren, araştıran ve neticelendiren bir kişiliğe sahipti.
Kendisi ile 1995 yılından bugüne kadar İzzet Baysal Vakfında tam 22 yıldır birlikte Çalıştık. Sağlık alanında vakfımızın danışmanlığını ve yönetim kurulu üyeliği yaptı. Düşünen, araştıran, soran ve öğrendiklerini çok iyi anlatan ve yazan bir kişiliğe sahipti. Karşılıklı fikir alışverişinde bulunmayı severdi. Ben yazdıklarımı ona gönderirdim. O da yazdıklarını birde benim görmemi isterdi. Vakıfta kendisiyle çok iyi bir ikili olmuştuk. Her cuma soğuk, yağmur kar demeden Bolu Belediyesinde bulunan Vakıf bürosuna gelir orada bir haftanın değerlendirmesini yapardık. Bizim vakfın dışında diğer vakıf kulüp ve derneklerde önemli görevler üslendi.
Beni yalnız bıraktın doktor, ben şimdi her hafta kiminle değerlendirme yapacağım.
Bu hafta ben gelemeyeceğim yoklamada beni yok yazma diye kim telefon edecek.
Çok kızdığım ve üzüldüğüm zaman, kim üzülme Mustafa bey, biz tedavülden kalkmış para gibi olduk diyecek.
Ailenin Tüm rahatsızlıklarında hangi branş doktoruna gideceğimizi bize kim söyleyecek.
Bunlar iyi günlerimiz ilerde daha zor günler gelecek bunlara hazır ol diye kim ikaz edecek.
Mustafa Bey kilo alma, her gün en az yarım saat yürü, haftada iki defa, olmazsa bir defa balık yemeği sakın ihmal etme, dikkat et stendler tıkanmasın, sağ böbreğini aldırdın, bol su iç içmeyi unutma diye kim tembih edecek.
Ruhi Kaygusuz arkadaş benim bir doktorum var, Mesut Kalaycıoğlu, ben her şeyi ona sorarım o ne derse öyle hareket ederim derdi. Şimdi bu ve bunun gibi olanlar kime soracaklar.
Hani Amasra’ya balık yemeğe giderken bir polis bizi durdurdu. Ben biz hatalı bir hareket yapmadık derken, sen biraz sonra anlarız deyip arabayı sağa çektin, Polis memuru gelip Mesut bey merhaba beni tanıdınız mı? Ben Bolu’da çalışırken benim çocuğumu siz iyileştirmiştiniz. Plakayı görünce arabayı durdurdum, kusura bakmayın nasılsınız sizi hiç unutmadık bir emriniz var mı? Demişti. O anı unutmak mümkün mü? Amasra’da en iyi balık nerde yenir onu da sen öğretmiştin bize.
Eşin Emine kimle yürüyüşe çıkacak, sebze yemeklerinin yanında yaptığı salatayı kiminle paylaşacak.
Herkese şifa dağıtırken, İçimizde kilo almayan ve en fit olan kişi olarak Doktor Kalaycıoğlu dostumun meğer 3 damarı tıkalı imiş nerden bilebilirdik.
Başta Ankara İstanbul ve Bolu’daki doktorlar ve onların yakın arkadaşları hep ailenin yanında oldular. Telefonlarımız hiç susmadı. Hep senden Haber sordular.
Ne çok sevenin varmış doktor, seni sana yakışan bir cenaze töreni ile uğurladılar.
Tedavi ettiğin tüm çocuklar, onların aileleri ve biz senin için dua ediyoruz Allah ailene sevenlerine ve bizlere sabırlar versin. Güle güle doktor ruhun şad mekânın cennet olsun.
