KADIN GİBİ ZARİF BİR DÜNYAYA...
Dünya Kadınlar günü…
1857 yılında başlayan büyük bir grevin ardından 120 kadın işçinin can vermesi üzerine ortaya çıkan Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmaya başladı. İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının ön plana çıkarıldığı “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” ülkemizde de ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak tarihe geçti.
HABER: Ebru Buket Dönmez
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların eşitlik ve kendilerini geliştirmelerine olanak sağlamanın amaçlandığı, kadınlara eşit hakların verilmesinin dünya barışını güçlendireceği bir gün olarak kabul edildi.
KADIN HER GÜN HATIRLANMALI, ANLAŞILMALI
Kadını sadece bir gün hatırlamak, anlamak elbette yeterli değil. Sadece anne ya da kız kardeş olmak değil, kadın oldukları için hak ettikleri değer her gün hatırlanmalı her gün anlaşılmalı.
Çünkü kadın sabırdır, şefkattir, zarafettir. Korur, kollar, merhamet eder. Her yer, her şey kadın ile güzeldir. Kadın ise her zaman, her koşulda güzeldir.
Eğitimden sağlığa, siyasetten iş dünyasına kadar üstlendikleri sorumluluklarla geleceğe güvenle bakmamızın teminatı olan kadınlar, bir toplumun gelişme düzeyinin en önemli göstergelerinden biridir. Sahip oldukları özgürlük, toplumda taşıdığı saygınlık, üretim ve yönetimdeki yeri ve tarih boyunca istiklal mücadelelerimizde en ön sıralarda yer alan kadınları her zaman baş tacı eden, onlara büyük değer veren, her türlü ayrımcılığı reddeden bir toplumun temsilcisi olma yolunda desteklemek boynumuzun borcu.
Toplumsal yapımızın ve aile bütünlüğümüzün sağlanmasında, başarılı ve mutlu nesillerin yetiştirilmesinde şüphesiz ki en önemli paya sahip kadınlarımıza yönelik şiddet ve kadın cinayetleri hepimizi üzüyor.
Tacize uğrayan, hakkı elinden alınan, eğitimi engellenen, görünüşüyle dalga geçilen, hor görülen binlerce kadın ve binlerce kız çocuğu ne yazık ki ülkemizin gerçeği.
KADINA ŞİDDETTE İLK SIRALARDAYIZ
Kadının şiddet gördüğü, gözler önünde öldürüldüğü yerde gelecek de öldürülüyor. Maalesef bu konuda dünyada %38’lik bir oranla ilk sıralarda yer almaktayız.
Bununla birlikte küçük yaşta kötü emeller, çıkarlar için evlendirilen kız çocukları da var. Ülkemizde 100 çocuktan 15’i çocuk yaşta evlendiriliyor ve yine çocuk yaşta, daha kendisi çocukken anne oluyor.
Kadınların reddetme hakkının olduğu, her istenildiğinde sahip olunamayacağı bilinmelidir ki kadınların yaşama haklarının olduğu anlaşılsın. ”Kadın toplumun esiri değil, kederlerinin ve sevinçlerinin tam anlamıyla ortağıdır.” Bu yüzden bu ortaklıkta sevgi, saygı, anlayış, hoşgörü olmalı.
Genellikle bir kaba sığdırılmaya çalışılan kadın unutmayalım ki;
Zayıfken de kadındır, kiloluyken de...
30 yaşında evli ve çocukluyken de mutludur, bekar ve kariyer yaparken de...
Bir kadın ev hanımıyken de iş sahibidir, bir şirkette çalışırken de...
Kadın yetiştirir, büyütür, öğretir, kişilik, şahsiyet kazandırır.
Aynı anda birden fazla işe yetişir.
Kadın o kadar güçlüdür ki, yapamayacağı şey yoktur.
Kadının bilgeliğe, okumaya, düşünmeye, fikirleriyle var olmaya ihtiyacı var. Bu imkanı da toplum olarak hep birlikte sağlayacağız.
Kadına köle gibi bakılmadığında şiddetlerin, cinayetlerin, tacizlerin son bulacağı; kadın gibi zarif bir dünya dileğiyle...
Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun...
