Ayıp: Utanacak şey. Utanmayı doğuran, edepsizlik anlamında (Ç. Uyub)

Sayın okurlar;

Beşer şaşar. Önemli olan, rahmetli İsmet İnönü’nün dediği gibi “aynı hatayı iki defa yapmamak”

Ancak dil; astarsız, perdesiz, akıl; kurtlu, düşünce çamur olunca olay değişiyor. Nitekim, Akif adamla serseri, cahil, ukala ve şımarık adam arasında bir fark vardır. Birini frenlersen oturur ve seni dinler. Serseri, seviyesiz, cahil ise başı boş ve yularsızdır. Bu (hal) çoğu zaman değişmez. Nitekim, gerçek Akif dinler, gaflet uykusunda olan serseri, seviyesiz, dengesiz akıl medcezir misali bir gider ve gelir. Aslında, serseriye cevap verilmez. Buna susmak cevaptır. Biraz daha ileriye gidelim; aptallara lafın tamamı anlatılmaz çünkü dinlemez. Bunların tabiki amiyane ile “eli işte, gözü oynaştadır” Kafa kaporta, beyin de kerpiçtir. Akıllarına mercimek kadar “doğruyu (salla vur) tokmağı ile çaksan, bir ıklamada geri çıkarır. Çünkü kafa yalama, tutmuyor, tutmaz. Uğraşma ve bırak. Taşa altın ol demek beyhudedir. Ama bakıra altın ol dersen yeri vardır. Az da olsa bbakır madendir.