Konutlardaki fahiş fiyat artışı vatandaşın ortak problemi haline geldi. Öyle ki uygun fiyatlı ev bulmakta zorlanıyorlar. Ev sahipleri ve kiracılar kendilerini haklı bulurken anlaşmazlıklar her geçen gün çoğalıyor. Bolu halkı artan kiralık ve satılık konut fiyatları ile ilgili düşüncelerini mikrofonlarımıza anlattı.
ÖZEL HABER: NİLAY ÇELİK
Konutlardaki fiyat artışı vatandaşları isyan ettirdi. Kiralık evler en düşük 3-4 bin TL aralığında olurken yüksek kiralı daire fiyatları da 25 bin TL’yi buluyor. Ev satın almak isteyen vatandaş en düşük fiyatlı ev için en az 550 bin TL’yi gözden çıkarıyor. Bolu’da satılık dairelerde en yüksek fiyat ise 9 milyona kadar ulaşıyor.
“KİRACILARINDA ALDIĞI MAAŞLAR YETMİYOR”
Aytaç Yaşlı, ev sahibi olarak hem kiracının hem de ev sahiplerinin orta yolu bulması gerektiğini belirterek, “Kendi evimde kira da oturuyorum ama ev sahibiyim aynı anda. Şimdi devletimin burada haksız bir yasası var. Kiracıların yüzde 25 üzerinde bir arttırma gibi yasası var. Bu yasa ev sahiplerini aslında mağdur edebiliyor çünkü enflasyonun, TÜİK artışları çok normal değil. Dolayısıyla bununla ilgili bir dengeleme yapması lazım. Ev sahiplerini de mağdur etmemesi lazım kiracıları da mağdur etmemesi lazım. İki tarafa baktığın zamanda iki tarafta haklı konumda, kiracılarında aldığı maaşlar yetmiyor. Verdiği kiraları karşılamıyor. Bununla ilgili kendi adıma söyleyelim ben hem ev sahibi hem kiracı olduğum için iki tarafında mağdur olduğunu çok iyi biliyorum. Aslında bununla ilgili bir arabulucu şeklinde bir kişi devletin yönlendirmesi ile olabilir. İki tarafında anlaşabileceği şekilde bir yasa çıkartılabilir” dedi.
“HERKES KİRADAN ŞİKAYETÇİ”
Dursun Kinem, fiyatlardaki sorunun en kısa zamanda çözülmesi gerektiğini vurgulayarak, “Türkiye’nin işi çok karıştı. Herkes kiradan şikayetçi anlıyorum. Adam kiradan çıkarmak için elinden gelen gayreti gösteriyor. Ondan sonra başkasına veriyor yüksek fiyata. Bundan şikayetçiyiz. Bu sorunu çözmeleri lazım, devlet mi çözecek kim çözecekse çözmesi lazım. Ben kirada değilim ama bakıyorum çok kişi mağdur. Vatandaşın bütçesi belli, her şeye zam. Kiracıların çok sorunu var. Sadece kiracıların değil esnafın, bütün herkesin sorunu var” şeklinde konuştu.
Kiralardan dolayı zorlandığını ve dört çocuğu olduğunu, okuyan çocukları olduğunu belirten ismini vermek istemeyen vatandaş çözümü bilmediğini belirtti.
“KREDİLERİN UYGUN OLMASI LAZIM”
Yeni ev almak istediğini belirten Musa Eker uygun kredi olmamasından yakınarak, “ Ev alacaktım. Evler de yüksek. Ev satılıyor ama alan yok. Krediler yok. Ev fiyatları yüksek, kredi vermiyorlar 2.88’den başlıyor en düşük kredi. Bir milyon çeksen üç milyon faiz ödüyorsun. Şuan ben kiradayım, çocuklar kendi evimde. İlk evi de alamıyorum, benim üzerime olmuyor. Bekleyeceğiz bakalım. Kredilerin uygun olması lazım. Krediler uygun olsa fiyatlar yine artacak. Bir denetleme olması lazım nasıl arabalarda olduğu gibi bunda da olması lazım. Bekliyoruz bir çözüm” ifadelerini kullandı.
“BİR ŞEKİLDE EKONOMİNİN DÖNMESİ LAZIM”
İsmini vermek istemeyen bir vatandaş, kredi yollarının açılması gerektiğini vurgulayarak, “Ne düşünebilirim ki gerçekten çok kötü, gülmeyi unuttuk yani. Kira fiyatları 10 binin altında ev yok hatta 10 bine bile ev bulmak imkansız. Ev fiyatları deseniz, 3 milyonun üstüne çıktı. Diyecek bir şey yok. Bir şekilde ekonominin dönmesi lazım. En azından kredi yolları açılsa iyi olur. Müteahhitler de bir takım iyileştirmeler yapması lazım ki alt seviyedeki insanlar ev alabilme kabiliyetine ulaşabilmeleri için bir takım iyileştirmeler yapılmalı” dedi.
“KİRACILARA KISITLAMA KONULMALI”
Leyla Hanım, çözüm önerisi olarak kısıtlama getirilmesi gerektiğini belirterek, “Çok yüksek düşüncemiz bu. Ev almaya kalksak kesinlikle alamayız. Kiradayız, haliyle zorlanıyoruz. Herkes gibi bizde zorlanıyoruz. Biraz daha düşük olabilir. Kira artış fiyatları da çok yüksek, zam oranları da çok yüksek ev sahiplerine diyecek bir şey bulamıyoruz artık. Birazcık kiracıları da düşünmeleri gerekiyor. Çözüm önerisi olarak, zam oranını arttırmamaları için kiracılara kısıtlama konulmalı. Herkes kafasına göre artış yapıyor bunun belli bir miktarı olması lazım ve evin büyüklük oranına göre de belli bir fiyat konulursa en azından kiracıları zorlamaz onlarda ona göre bir ev bulur. Şuan kirada olan insanlar bir yılı doldurduktan sonra kafasına göre ev sahipleri 5 bin, 6 bin, 10 bin istiyoruz diyorlar. Bu da herkesin bütçesine uymayabiliyor. Buna bir çözüm bulunabilir açıkçası. Bunun dışında da pek bir önerimiz yok” şeklinde konuştu.
“EV SAHİBİ İLE MAHKEMELİĞİM ŞUANDA”
Özay Özelli, ev sahibinin kiraya zam yapmasını kabul etmediğinden ötürü mahkemeye verildiğini ifade ederek, “Ben kiracıyım, ev sahibi ile mahkemeliğim şuanda. Aklına göre zam yapıyorlar, devletin verdiği rakamları uygulamıyorlar. Ayın 14’ünde mahkemem var. Bakalım ne olacak. Asgari ücretle 14-15 bin lira kira istiyorlar, asgari ücretli bu kirayı nasıl ödeyebilir ki? Devletimizin verdiği kararları uygulamaları lazım yoksa git gide kötüye gidiyor. Ev sahibi kafasına göre zam artışı yapıyor, kontratım var. Artırım yapıldı, bende kabul etmedim. Evden çık dedi, çıkmadım. Normalde günü gününe yatırıyorum kiramı. Ondan sonra mahkemeye vermiş tahliye kararı diye. Bu şekilde bekliyorum” kelimelerine yer verdi.
Öğrenciler eve çıkmayı düşündüklerini fakat kira fiyatlarından ötürü yurtta kaldıklarını ifade etti.
“KİRACIYLA, BİZİ KARŞI KARŞIYA GETİRİYORLAR”
Sadettin Aykut, malzeme arttığı sürece zamların tavan yapacağına dikkat çekerek, “Malzeme arttıkça konut fiyatları da artıyor. Şimdi 3 bin liraya, 5 bin liraya olsun diyorlar kiraları düşüreceğiz diye ama ben 2 trilyona para bağlamışım nasıl olacak? Kiracıyla, bizi karşı karşıya getiriyorlar. Malzeme arttığı müddetçe her zaman tavan yapacak. Benim kendi dairelerim 3 bin lira, vatandaş aynı benim binadan 10 bin liraya verdi ev. Bu nasıl olacak? Bunda nasıl dengeyi bulacağız? Ben emekliyim, bütün imkanlarımı zaten binaya bağladım. Yüzde 25 zam nasıl beni tatmin edecek?” dedi.
Kemalettin Bey ise konu ile ilgili şunu ifade etti: “Hiç iyi düşünmüyorum. Üç yüz bin liraya satılmayan daireler birden bir milyon, iki milyon olunca şimdi kiralarda arttı diyorlar. Adam bir buçuk milyona daire aldı da, üç yüz bin liraya satılan daireyi zamanında kiraya verir mi? Vermez kimse. Adam satar daireyi faize yatırır, faizde çıktı, dolara yatırır, faize yatırır, niye kiracı ile uğraşsın. Adam 3 bin liraya kiraya vermiş, 5 senedir oturuyor. Öteki de 20 bine kiraya veriyor. Adam ister istemez huzur bozuyor. Daire fiyatları yüzde yüzden fazla artmayacak dese 300 binlik daire, 600 bin olur bu gidişle”
“SEÇİMDEN SONRA HER ŞEY ÇÖZÜLECEK DENDİ AMA HER ŞEY ARTTI”
İsmini vermek istemeyen bir diğer vatandaş ise ev sahibinin ve kiracının zor durumda olduğunu ifade ederek, “Ev sahibiyim. Anlaşmazlıklar oluyor. Can dayanacak gibi değil bu artışlara. Her şey yükseldi. Dolar, kiralar yükseldi. Emekli maaşları düşük. Benim kiracım var. Ben kirayı 1200’dü, 6 bin yaptım. Sekiz senedir oturuyordu öyle. Daha yeni yaptım. Benim yan dairem benimkinden küçük, 10 bine kiraya verdi. Bakıyorsun ev sahipleri de haklı. Ev sahibinin işi de sakat, kiracının kötü. Bu işlerin biran önce çözülmesi lazım seçimden sonra her şey çözülecek dendi ama her şey arttı” dedi.
“EV FİYATI KADAR TEKRAR KREDİ ÇEKMEK ZORUNDA KALIYORUZ”
Nursen Kartaltepe, ev satın almanın zorluğuna değinerek, “Kiralar acayip değişik yani. Uçuşta. Ev fiyatları ayrı bir şey satıp yeni bir ev kesinlikle alamıyorsunuz. Biz ev sahibiyiz, kendimiz oturuyoruz. Değiştirmek istiyoruz ama satıp ta yeni bir ev kesinlikle alamıyoruz. Bir ev fiyatı kadar tekrar kredi çekmek zorunda kalıyoruz. O yüzden kımıldayamıyoruz. Bir çözüm önerim yok, ne diyebilirim ki” açıklamasında bulundu.
Vatandaşların bir kısmı kiraları asgari ücrete göre normal bulurken, bir kısmı ise yorum dahi yapmak istemediklerini ve kiraların akıl almaz derecede yükseldiğini belirtti. Bolu halkının büyük bir çoğunluğu fahiş konut fiyatlarından ötürü dert yandı.