Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan, Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk Sağlık Sen üyesi sağlık çalışanları, basın açıklaması yaparak, doktorların maddi haklarının iyileştirilmesine yönelik düzenlemenin diğer sağlıkçıları kapsamasını istedi.

Haber: Aslı Akış

Türk Sağlık Sen’e bağlı yaklaşık 150 sağlık çalışanı “Sağlık ekip işidir” yazılı pankart açarak TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen düzenlemenin sadece hekimleri kapsamasına tepki gösterdi. Türk Sağlık Sen Bolu İl Başkanı Furkan Özübek, sağlık çalışanlarının arsında yapılacak bir ayrımı kabul etmediklerini vurgulayarak kayıpların telafi edilmesi gerektiğine işaret etti.

“TÜM SAĞLIK MESLEK MENSUPLARININ ÜCRETLERİNDE ARTIŞ YAPILMALIDIR”

Türk Sağlık Sen Bolu İl Başkanı Furkan Özübek, sağlık hizmetlerinin ekip işi olduğunu belirterek tüm sağlık çalışanlarının ekonomik sıkıntılarının dikkate alınmasının önemine vurgu yaptı. Özübek; “Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca TBMM'de yaptığı açıklamada Pratisyen hekimlere 2 bin 500, uzman hekimlere 5 bin TL'lik bir ücret artışı yapacaklarını ifade etmesinin ardından Türk Sağlık-Sen olarak tüm sağlık çalışanlarının ekonomik sıkıntı yaşadığı ve hepsinin ücretlerinde zam yapılması gerektiğini ifade etmiştik. Sayın Bakanın açıklamasından birkaç saat sonra bir önerge ile söz konusu düzenleme TBMM'de kabul edilmiştir. Böylesine bir süratle yapılan düzenleme ile sağlık çalışanlarını yok saymak, onların yaşadığı ekonomik sıkıntının görmezden gelinmesi, kayıplarının dikkate alınmaması kabul edilemezdir. Doktorlarımızın ücretlerinde artış yapılması zaruridir. Bu zaruret ebe, hemşire, sağlık memuru, sağlık teknisyeni, ATT, paramedik vb. sağlık çalışanlarının tamamı için de vardır. Tüm sağlık meslek mensuplarının ücretlerinde artış yapılmalıdır. Çünkü ekonomik olarak tüm çalışanların ciddi kayıpları vardır. Bu durum mutlaka düzeltilmeli; kayıplar telafi edilmelidir. Sağlık hizmetleri bir ekip işidir. Ekibin büyük bir bölümü görmezden gelinemez. Zam, doktorlarımız için de geriye kalan tüm sağlık personelimiz için de gereklidir” dedi.

“SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ARASINDA YAPILACAK BİR AYRIMI KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL”

Tüm sağlık çalışanları için geçer, makul ve kapsayıcı bir artış yapılmasına vurgu yapan Özübek, “Türkiye Kamu-Sen olarak tüm kamu çalışanları için ek zam talep ettiğimiz ve bunu ısrarla vurguladığımız bir dönemde sağlık çalışanlarının arasında yapılacak bir ayrımı kabul etmemiz mümkün değildir. Ayrımcılık yapılarak, çalışma barışı bozularak bir yere varılamaz. Yapılması gereken tek şey, tüm sağlık çalışanları için geçer, makul ve kapsayıcı bir artıştır. Sayın Bakan bunun hayata geçmesi için çaba sarf etmeli, tüm sağlık çalışanlarını sevindirecek bir müjde vermelidir” ifadelerini kullandı.

“1000 TL SEYYANEN ZAM VE AYRICA %3 REFAH PAYI İSTİYORUZ”

Özübek, sürekli değer kaybeden memur maaşının da yeniden değerlemeye ihtiyacının olduğunun altını çizerek, “Hazine ve Maliye Bakanlığı yeniden değerleme oranlarını 6,2 olarak belirledi. Buna göre vatandaştan alınacak vergi, resim ve harçlar 6,2 oranında zamlanacak. Bir tarafta memur ve emeklilere %5+7 zam yapılırken diğer tarafta vergilerin 6,2 artması büyük bir tezat içeriyor. Vergi öderken 6,2 zamla karşılaşıyoruz ama cebimize giren para sadece %5+7 artıyor. O da resmi olarak  'lere dayanmış enflasyon kadar bile değil. Verirken cimri alırken bonkör olunca çalışanların bir cebine girmeden öbür cebinden fazlasıyla geri alınan zamlarla karşılaşıyoruz. Dolayısıyla sürekli değer kaybeden memur maaşının da yeniden değerlemeye ihtiyacı var. Bu noktadan bakınca kamu çalışanlarının gelirlerinin erimemesi için makul olan oranın en az yeniden değerleme oranı olan 6,2 olması gerekiyor. İşte bu yüzden biz, "Nimette de külfette de adalet" diyoruz. Bu adaletin sağlanması için derhal maaşlara 1000 TL seyyanen zam ve ayrıca %3 refah payı istiyoruz” şeklinde konuştu.

“KAMU GÖREVLİLERİ İÇİN YENİ DÜZENLEMELER YAPILMALI”

Enflasyon farkı ödemesinin maaşlardaki erimeye çare olmadığı söyleyen Özübek; “Maaşlar enflasyon karşısında hızla erirken, döviz ve altın kurlarındaki hareketlilikler bu erimeyi daha da hızlandırmaktadır. Toplu sözleşme görüşmesinde dile getirdiğimiz refah payı uygulamasındaki ısrarımızdaki haklılığımız bu gelişmelerle bir kere daha görüldü. Enflasyon farkı ödemesinin maaşlardaki erimeye çare olmadığı ortaya çıktı. Bu noktada kayıpların karşılanması amacıyla ek zam talebimizin bir an önce hayata geçirilmesi, bunun yanında refah payı uygulamasının yürürlüğe konulması konusunda ısrarlı talebimiz devam etmektedir. TBMM'de devam eden Bütçe görüşmelerinde kamu görevlileri için yeni düzenlemeler yapılmalı ve bütçeden memura müjde çıkmalıdır." Dövizde yaşanan artış, elektrik, doğalgaz, benzin fiyatlarına yansıması, üretim girdi maliyetlerindeki yükselme, temel mal ve hizmetlere gelen yüksek zamlar, dar ve sabit gelirli milyonlarca ailenin geçim şartlarını daha da ağırlaştırdı. Günbegün artan fiyatlar karşısında zaten yetersiz olan ücret gelirlerinin satın alma gücü daha da geriledi” dedi.

“TÜM SAĞLIK ÇALIŞANLARINI SEVİNDİRECEK BİR MÜJDE VERMELİ”

Özübek, tüm sağlık çalışanlarını sevindirecek bir müjde verilmesi gerektiğini aktararak, “Kasım 2021 ayı sonucuna göre; Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlik sınırı) 3.191,55 TL'ye, Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 10.395,91 TL'ye, Bekar bir çalışanın 'yaşama maliyeti' ise aylık 3.902,57 TL'ye yükseldi. Hal böyle iken sayın bakanın sağlık hizmetlerinin bir bütün ve ekip işi olduğunu hatırlayarak zamların ayrıştırıcı değil kapsayıcı olacak şekilde yeniden ele alıp hayata geçirmesi için çaba sarf etmeli, tüm sağlık çalışanlarını sevindirecek bir müjde vermelidir” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim