Bolu İl Sağlık Müdürlüğüne Bağlı İzzet Baysal Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Rengin Aygüler, akciğer kanserine karşı sigara ve tütün maddelerinden uzak durmanın en önemli koruyucu faktör olduğunu söyledi. Aygüler; “Ailesinde akciğer kanseri öyküsü olan ve sigara içenler gerekli tetkikleri yaptırılmalı” dedi.

Haber: Aslı Akış

Akciğer kanseri Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre tüm dünyada en yaygın görülen ve ölüme en çok yol açan kanser türü. Özellikle sigara ve tütün ürünlerinin kullanımı olmak üzere, radon gazı, ailede kanser olması, asbest, iyonizer radyasyon, kurşun, civa, arsenik, kimyasal ajanlara maruz kalma, hava kirliliği de başlıca nedenleri arasında gösterilebilir.  Öksürük, solunum sıkıntısı, aşırı kilo kaybı, ses kısıklığı, kan tükürme vs. belirtileri yaşayanların ise doktora başvurmasını önerdi Bolu İl Sağlık Müdürlüğüne Bağlı İzzet Baysal Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr.Rengin Aygüler.

Peki, Akciğer Kanseri nedir, nedenleri ve risk faktörleri nelerdir? Aygüler merak edilenleri anlattı.

AKCİĞER KANSERİ NEDİR?

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Rengin Aygüler, akciğer kanserinin meme kanserinden sonra ikinci sırada yer aldığına dikkat çekerek;  “Akciğer dokusunda bulunan patolojik hücrelerin giderek çoğalması ve diğer organlara da yayılabilmesi durumudur. Türkiye’deki oran erkeklerde yüz binde yetmiş beş, kadınlarda da yüz binde on kadardır ve akciğer kanseri hem Türkiye’de hem de Dünya’da kanserden ölümlerin ilk sırada gelen sebebidir. Özellikle erkek nüfusta çok daha fazla ölüme sebep olmaktadır. Kadın nüfusu için meme kanserinden sonra ikinci sıradadır.” şeklinde konuştu.

BELİRTİLER NELERDİR?

Geçmeyen kuru öksürük ve kanlı balgamın akciğer kanseri belirtileri arasındaki en önemli semptomlar olarak aktaran Aygüler;  “Maalesef akciğer kanserinde ağrı olmadığı, akciğer dokusunda, sinir olmadığı için dokunun kendi içerisinde geç tanı konuluyor. Bu da bizim akciğer kanserinin neden kötü gittiğinin, neden geç tanı konulduğunu en iyi anlatan sebeptir ve hastalarımızın çoğu sigara içtikleri için semptomların çoğunu sigaraya bağlıyorlar. Örneğin en sık bizim karşımıza gelen semptom öksürük. Yani geçmeyen öksürüğü olduğunda hastanın mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurması gerekiyor. Karşımıza en çok öksürükle gelirler. İkinci ve yine çok önemli semptom kanlı balgamdır. Yine herhangi bir diyet yapmadan meydana gelen aşırı kilo kayıpları, göğüs ağrısı, sırt ağrısı, omuz ağrısı, beklenmedik bir balgam miktarında, renginde değişiklik veyahut uzak organ yayılımı olmuşsa ona bağlı olarak gelişen bir göz kapağında düşüklük, nefes darlıkları, hırıltılı hışıltılı solunum, sık sık geçirilen zatürreler, bu tarz durumlarda hastalarımız mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurmalılar” ifadelerini kullandı.

SİGARA KULLANIMI VE MESLEKİ MARUZİYETLERE DİKKAT!

Rengin Aygüler,  hastalığın risk faktörlerinde birinci sırada sigara kullanımı yer aldığının da altını çizerek;  “Hastalar sigara içiyorsa;  bu sigara içmenin yaşı çok önemli kaç yaşında sigaraya başladı, kaç yıldır sigara içiyor, günde ne kadar kaç paket sigara içiyor? En önemli risk faktörü sigaradır, ikinci sırada mesleki maruziyetler özellikle bizim asbest dediğimiz toprakta bulunan, beyaz toprakta bulunan lifli ince bir yapı var gemi sanayinde, otomotiv sanayinde çok kullanılan bir maddedir. O yüzden asbeste maruz kalan kişiler radon dediğimiz yine toprakta bulunan madde de bunlar kanserojendir. Yine sigaranın içerisinde olan ve bazen sulara da karışan arsenik maruziyetlerinde çok fazla bu kanser gelişebiliyor. Bunlara maruz kalan kişilerin dikkatli olması ve doktora başvurmaları gerekecektir” dedi.

“AKCİĞER KANSERİNİN TÜRÜNE GÖRE BİR EVRELEME YAPIP TEDAVİ BELİRLİYORUZ”

Akciğer kanserinde tanı konulduğu için evreleme yapıldığını dile getiren Aygüler, hastalığın ilerleme süreci ve yaşanılanlar hakkında da bilgi verdi. Aygüler; “Hastaların doktora başvurduktan sonra bir anamnezini alıyoruz. Bu anamnez bizim için tanı koymada ilk basamak, daha sonra akciğer grafisini çekiyoruz, akciğer grafilerinde şüpheli bir alan varsa tomografi çekiyoruz. Tomografide de hastanın eğer kitlesi varsa bu kitleden bir biyopsi alıyoruz. Biyopside ışıklı bir videolu kamera yöntemi var bunu akciğere burundan girerek ulaşıyoruz ve anormal gördüğümüz bir oluşum varsa oradan biyopsi alıyoruz ve patoloji tarafından bu doku biyopsisi inceleniyor ve buna göre de tanı koyuyoruz. Uzak organ metastazlarında yani yayılma pet dediğimiz bir tomografi şekli var bununla da uzak organ metastazlarını saptayabiliyoruz. Tanıyı koyduk evreleme yapıyoruz bu evreleme yöntemi de yine söylediğim tetkiklere göre işte patolojik sınırına göre, petteki yayılımına göre ve hatanın doku biyopsisindeki akciğer kanserinin türüne göre bir evreleme yapıp buna göre de tedavi belirliyoruz.  Hastanın performansı, tümörün türü ve yayıldığı yerler çok önemli. Bu evrelenmesi, biyopsiden gelen patoloji sonucu ve hastanın performansı, genel durumu bize tedaviyi yönlenlendirmiş oluyor” diye konuştu.

ERKEN TANI ÖNEMLİ

Rengin Aygüler, Ailesinde akciğer kanseri bulunan kişilerin bu hastalığa yakalanma riskine işaret ederek; Özellikle ailede Akciğer kanseri öyküsü olanların ve sigara da içiyorlarsa mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurmalarını önereceğim. Çünkü o grupta erken tanı bizim için her zaman en güzel yöntemdir. Çünkü cerrahi yani tedaviye daha gelmedik. Cerrahi büyük bir şanstır ve biz o şansı yakaladığımızda beş yıllık yaşam süresi oldukça fazladır. Tarama yöntemimiz yoktur ama risk faktörü olan kesimiz mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanına gelip tetkiklerini yaptırmalarını öneririm.”  Şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim