İzzet Baysal Halk Eğitim merkezince “Arı Sütü Üretimi ve Ana Arı Yetiştiriciliği” kursuna katılan yetiştiriciler belge dağıtım töreni düzenlendi.

Haber: Aslı Akış

Törene,  Tarım Hayvancılık ve Arıcılık Federasyonu(TAHAP)Genel başkanı Mustafa Sarıoğlu, Kırsal Kalkınma ve Örgütlenme Şube Müdürü Hasan Şen, İzzet Baysal Halk Eğitim Merkezi Müdürü Kenan Öztürk, Ziraat Odası Başkanı Hakkı Fidan, Bolu Tarım ve Hayvancılık ve Arıcılık Derneği Başkanı Celal Öztürk ve arı yetiştiricileri katıldı.

Bolu İzzet Baysal Halk Eğitim Merkezi tarafından Arı Sütü ve Ana Arı Yetiştiriciliği Kursu açıldı. Kursu başarıyla tamamlayan yetiştiriciler sertifika almaya hak kazanarak tören gerçekleştirildi. Saygı Duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan törenin açılış konuşmasını İzzet Baysal Halk Eğitim Merkezi Müdürü Kenan Öztürk yaptı.

“O MASKEYİ TAKAN, AĞUSTOS SICAĞINDA TERLEYEN ARICILIĞIN KIYMETİNİ BİLİR”

Öztürk, arıcılığın kolay bir iş olmadığını vurgulayarak; “Celal Öztürk ağabeyimiz bizi o kadar çok zorladı ki, arıcılık kursu istiyoruz dedi ve e sonunda kursu açtırdı. Sağ olsun Milli Eğitim Müdürlüğü bize çok sağlam destek verdi yine Tarım İl Müdürlüğünden destek aldık. Her iki kuruma da çok teşekkür ediyoruz.  Arıcılıkla çok bağım yok ama amatör arıcıyım. Arıcılık dışarıdan bakıldığında çok kolay bir iş değilmiş. Dinlendirici, haz verici önüne oturup seyrettiğinizde keyif alacağınız bir iş. Bunu arıcılar herkesten iyi bilir. Hatta zehri bile şifadır. Kovanı açıp o kokuyu almak insanın ciğerlerini açar. Bu işin içine giren, o maskeyi takan, Ağustos sıcağında terleyenler bu işin kıymetini herkesten çok bilirler” şeklinde konuştu.

“ARILAR OLMAZSA DÜNYADA HAYAT DURUYOR”

Arı bal alanlarının giderek azaldığına işaret eden Kenan Öztürk; “Kıbrıscık’tan, Gerede’den, Mengen’den tüm ilçelerimizden arıcılık çıkacağını düşünüyorum. Bunların geliştirilerek, tarıma uygun şekilde arıcılığa kazandırılmasını istiyoruz. Arıcılar bilirler. Arı bal alanları giderek daralıyor maalesef. Ekilen alanlar, zirai ilaçlar, şehirciliğin farklı şekilde gelişmesi biraz arıcılığın alanlarını daraltıyor” dedi.

“DÜNYA MARKASI OLALIM”

Öztürk, Bolu’da arıcılık faaliyetleri konusunda yapılması gereken ne varsa destek olunup Türkiye’de dünya markası olunması noktasında önerisini sunarak; “Arı çizgi filmi vardı çocuklarla on izledik. Tüm hayat arılara bağlıymış. Arılar olmazsa dünyada hayat duruyor. Böyle olunca bizim arıcılığa farklı gözle bakmamız gerekiyor. O yüzden ben tüm yetkililere sesleniyorum. Bolu’daki arıcılık işini, yapılması gereken her neyse birlikte yapalım. Elimizi, kolumuz, gövdemizi koyalım. Bal ormanıysa, bal ormanı talep edelim. Eğer alanlarda arılar için çiçek yetiştirilecekse yetiştirelim. Bunun için pazar kurulacaksa kuralım. Ama Ankara-İstanbul arasında böyle güzel bir flora’ya sahip bir ilde biz Arıcılık’ta değil Türkiye markası dünya markası olalım istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“TAHAP İMECE MERKEZLİ BİR HAREKET” 

İzzet Baysal Halk Eğitim Merkezi Müdürü Kenan Öztürk’ün konuşmasının akabinde Türkiye Tarım ve Hayvancılık ve Arıcılık Federasyonu Başkanı Mustafa Sarıoğlu, TAHAP hareketi hakkında bilgiler vererek; “Ülkemizde arı ve arıcı merkezi tanımı kitabı yeniden yazılmalıdır. Yeniden bürokratik bir yapı yapılanmalıdır. Ülkemizde imece merkezli TAHAP hareketi eğer 40-50 yıllık STK’ların çözemediği, çözmeyi beceremediği gübre problemini çözüyorsa arıcıya piyasa fiyatının yarısı kadar şekeri verebiliyorsa, gıda kampanyası düzenleyebiliyorsa, unu verebiliyorsa bu güne kadar yapılmayanla ilgili sorgulama sürecine gidiyoruz.” diye konuştu.

“KONVEKSİYONEL TARIMDAN VAZGEÇMELİ, EKOLOJİK TARIMA DÖNÜLMELİ”

Sarıoğlu, Bolu’da yapılacak tüm faaliyetlerde TAHAP olarak yanlarında olacaklarının sözünü vererek; “Bolu özel bir yer. Gerede’ye balı ben getirdim. Gerede flora açısından gerçekten çok farklı bir yerdir. 8 yıl önce geldim, 8. yılda balımı aldım bir daha gelmedim. Soğuk iklime sahip olduğu için her zaman bal vermiyor. Bir arıcı kendi kullanacağını doğal selüsyon yöntemiyle kendisi üretemiyorsa bu meslekte ilerleyemez, başarılı olamaz, bölgesel ekotipleri koruyamaz. TAHAP gönül hareketinin birinci prensibidir, bölgesel ekotipleri korunması, bölgesel yerli ırkların olduğu yerde yetiştirilmesi. Bununla ilgili biz Bolu’da yapılacak arıcılık, hayvancılık, bitkisel üretim adına yapacağınız her faaliyetlerin hepsinde TAHAP olarak yanınızdayız. Ülkemiz acilen konveksiyonel tarımdan vazgeçmelidir, ekolojik tarıma dönülmelidir. Artık kimyasal gübreye destek verilmemelidir” dedi.

Konuşmaların ardından “Arı Sütü Üretimi ve Ana Arı Yetiştiriciliği” kursundan belge almaya hak kazanan yetiştiricilere belge ve plaket takdimi yapıldı.

Editör: TE Bilisim