İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması yönünde alınan karar Bolu Barosu avukatları tarafından Bolu Adliyesi önünde protesto edildi. Bolu Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Fatma Kubilay; “İstanbul Sözleşmesi’nden ve kazanımlarından vazgeçmeyeceğiz. Kadının insan hakları kazanımlarından geriye gidişe neden olacak her türlü düzenlemenin karşısındayız” dedi.

 Haber: Servet Gökçek

 Türkiye; 2011 yılında imzaladığı ve 10 Şubat 2012’de Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, kamuoyunda bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi’nden resmi olarak çekildi. Cumhurbaşkanlığı kararının yürütmesinin durdurulması için birçok kurum tarafından dava açılmıştı. Ancak Danıştay, kararı yerinde buldu. Bolu Barosu da karara tepki göstermek için Bolu Adliyesi önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.

Bolu Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Fatma Kubilay tarafından okunan basın metninde, Cumhurbaşkanı Kararı ile sözleşmeden ayrılmanın mevzuata ters düştüğüne ve sözleşmenin insan haklarını koruyan bir anlaşma olduğuna dikkat çekildi.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN ÇEKİLME MEVZUATLARA AYKIRI”

Cumhurbaşkanı Kararı ile sözleşmeden çekilmenin mevzuata aykırı olduğunu hatırlatan Bolu Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Fatma Kubilay, “İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye yönelik Cumhurbaşkanı Kararı’nın Anayasamıza, Kanunlarımıza ve Uluslararası mevzuatlara aykırı olmasına rağmen; Türkiye Barolar Birliği, Barolarımız, Dernekler, Siyasi Partiler tarafından Danıştay 10. Dairesinde açılan iptal davalarında yürütmeyi durdurma taleplerimizin reddi nedeniyle, 01 Temmuz 2021 tarihinde ülkemiz sözleşmeye taraf olma sıfatını kaybetmektedir” dedi.

 “İSTANBUL SÖZLEŞMESİ, BİR İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİDİR”

İstanbul Sözleşmesi’nin insan haklarını koruma adına bir çalışma olduğuna dikkat çeken Komisyon Başkanı Av. Kubilay, “İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddeti ayrımcılığın ve eşitsizliğin bir sonucu olarak gören, kadına, çocuğa yönelik şiddeti engellemek için taraf devletlere, kadına yönelik her türlü şiddetin, ev içi şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçların kovuşturulması, suçluların cezalandırılması, kadına karşı şiddetle mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü, etkili işbirliği içeren politikaların hayata geçirilmesi görevlerini yükleyen ve artık uluslararası hukukun kaynaklarından olan örf adet hukukuna da dönüşmüş bir İnsan Hakları Sözleşmesidir” ifadelerini kullandı.

“KAZANIMLARDAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ”

İstanbul Sözleşmesi sonucunda kazanılan haklardan vazgeçmeyeceklerini ifade eden Kubilay,  “Kadının insan haklarının ihlaline yol açan şiddeti önleme; bunun için de öncelikle devletlere kadın-erkek eşitliğini sağlama, ayrımcılığı önleme yükümlülüğü getiren sözleşme kadınlarımız için çok önemlidir. Uzun yıllar sürdürülen mücadeleler sonucunda hazırlanan İstanbul Sözleşmesi’nden ve bu sözleşme doğrultusunda düzenlenen kazanımlardan asla vazgeçmeyeceğiz. Danıştay’ın Anayasamıza açıkça aykırı olan bu işlemi iptal edeceği inancını muhafaza etmek istiyoruz. İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmediğimizi belirterek, Sayın Cumhurbaşkanını Anayasaya aykırı olan bu işlemi kaldırmaya davet ediyor, kadının insan hakları kazanımlarından geriye gidişe neden olacak her türlü düzenlemenin karşısında olarak, Türkiye’nin her yerinde Barolar ve Barolarımız Kadın Hukuku Komisyonları/Merkezleri, tarafından kadın haklarının korunması, geliştirilmesi ve İstanbul Sözleşmesinde imzanın çekilmesi işleminin geri alınması için mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuyla saygılarımızla paylaşıyoruz” şeklinde konuştu.

 

Editör: TE Bilisim