Futbol sadece sahada oynanan bir oyun değil; duyguların, stratejinin ve en önemlisi ders almanın sahnesidir. Ancak Boluspor’un Ankaragücü karşısındaki performansı, bu derslerin hâlâ alınmadığını ve aynı hataların tekrarlandığını bir kez daha gösterdi.
Maç, ilk yarıda Ankaragücü’nün kontrolünde geçti ve Boluspor defansında yine klasikleşen pozisyon hatalarının cezası, üst üste gelen iki golle kesildi. İlk 30 dakikada 2-0 geriye düşmek, takımın motivasyonunu sorgulatırken taraftarları umutsuzluğa sürükledi. Ancak ortaya konulan direnç, Boluspor’un aslında neler yapabileceğini gösterdi. Önce fark bire indi, ardından beraberlik golü geldi. Bu süreçte takım, sahada müthiş bir geri dönüş ruhu sergiledi.
Ancak işte tam burada, maçın hikayesi değişti. 2-2’ye getirilmiş bir maçta kontrolü ele alıp öne geçmek yerine, Boluspor maalesef yine gereksiz bireysel hatalara ve bitiricilikteki eksiklere teslim oldu. Beraberlik sonrası yakalanan net pozisyonlar değerlendirilse, sahadan üç puanla ayrılan taraf Boluspor olabilirdi. Ancak futbol basit hataları affetmez; son dakikada yenilen golle maç 3-2 kaybedildi ve umutlar bir kez daha hayal kırıklığına dönüştü.
DERS ALMAK NEDEN BU KADAR ZOR?
Bu hikâye Boluspor için yeni değil. Sezon boyunca defalarca aynı türde senaryolar izledik: Kötü başlayan maçlar, ikinci yarıda toparlanma çabası ve son dakikalarda gelen şok mağlubiyetler. Hatalardan ders çıkarmak, bir takımın büyüme yolunda atacağı en önemli adımdır. Ancak Boluspor, bu adımı atmaktan ısrarla kaçınıyor gibi görünüyor.
Defansif organizasyon zaafları, orta sahadaki pas hataları ve hücum hattındaki bitiricilik problemi kronikleşmiş durumda. Teknik ekibin bu sorunlara çözüm bulamaması, takımın sahadaki reflekslerini de olumsuz etkiliyor. İyi oynanan dakikalarla maç kazanılamayacağını, maçın tamamına konsantre olunması gerektiğini görmek için kaç mağlubiyet daha yaşanması gerekiyor?
TARAFTARIN SABRI TÜKENİYOR
Boluspor taraftarı, bu takımın potansiyelinin farkında. Ancak sahada aynı hataları görmek, her seferinde umutlanıp hayal kırıklığına uğramak, taraftarın da sabrını zorluyor. Bu maç özelinde de tribünlerdeki tepkilerden bunu açıkça görebilirdik. Taraftar sadece galibiyet istemiyor; sahada mücadele eden, hatalarından ders alan ve aynı yanlışları tekrar etmeyen bir takım görmek istiyor.
ÇÖZÜM NEDİR?
Bu kısır döngüyü kırmak, teknik ekip ve oyuncuların elinde. Öncelikle bireysel ve kolektif hataların üzerine gidilmeli, doğru analizlerle sorunlar belirlenmeli ve çözüm yolları uygulanmalı. Sadece saha içi değil, mental anlamda da oyuncular güçlendirilmeli. Unutulmamalı ki futbol, sadece fiziksel bir oyun değil, aynı zamanda zihinsel bir savaş alanıdır.
Boluspor, bu sezon derslerini almayı başarabilirse, kayıpları telafi etmek hâlâ mümkün olabilir. Ancak aynı senaryolar devam ederse, bu hikâye maalesef sezonun kalanına da damgasını vuracak.
Artık kısır döngüyü kırma zamanı.