Bolu Halkevi Başkanı Emekli Öğretmen Ramazan Kaman, 1 Eylül Dünya Barış Gününde; “Barış, demokrasi, özgürlük, güvenceli iş, emeğimize ekmeğimize ve emeklilerimize saygı, insan onuruna yaraşır koşullar sağlanmalı, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine son verilmelidir!” diyerek taleplerini dile getirdi.

 HABER: ASLI AKIŞ

Bolu Halkevleri Şubesi, Bolu Tüm Emekliler Sendikası, Bolu Atatürkçü Düşünce Derneği, Bolu Çağdaş Yaşam Derneği ve üyeleri bir araya gelerek ‘1 Eylül Dünya Barış’ gününde dünyanın dört bir yanında yaşanan savaş, katliam, sınıfsal ayrımcılık, doğa katliamı ve göçmen sorununa dikkat çektiler.

“EN ÇOK BARIŞA İHTİYACIMIZ VAR”

Açıklamayı yapan Bolu Halkevi Başkanı Emekli Öğretmen Ramazan Kaman, barışa daha çok ihtiyaç duyulan bir süreçten geçildiğine işaret ederek; “Dünyada barışa çağrıların yapıldığı, barışa ihtiyacın duyulduğu, barış içinde bir yaşam, barış içinde bir doğa, barış içindeki bir evrene en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönmedeyiz. Bu gün tüm dünyadaki barış, insanlık, eşitlik çağrıcılarıyla ortak bir ses oluyoruz. Yaşatmaktan yana, barıştan, insandan, yaşamdan yana dünyanın dört yanında buluşuyoruz; barış umutlarımızı büyütüyoruz” diye konuştu.

“BÜYÜK BİR ACI VE GÖZYAŞI BIRAKILDI”   

Kaman, insanlık tarihinde milyonlarca cana, doğa katliamına, tarifsiz acılara yol açan savaş, çatışma örneklerine rağmen silah harcamaları sürekli arttığına vurgu yaparak; “Yeni nükleer silah denemelerinin ardı arkası kesilmiyor. Ülkeler arası silahlanma yarışı uzayda gerçekleştirilen yeni silah denemeleri ile daha tehlikeli bir hal alıyor. Sadece dünyayı değil galaksimizi tehdit eden bu çılgınlığın arka planında her zamanki gibi sınırsız kar güdüsü, sömürü çarkı ve sınıfsal hegemonik güç savaşları yatmaktadır. Oysa İkinci Dünya Büyük Emperyalist Paylaşım Savaşı öncesinde de dönemin iktidarları silahlanmada ileride olduklarının, ırklarının üstünlüğünün müjdesini veriyorlardı! Sonuç olarak; geride en az elli iki milyon ölü, milyonlarca engelli, yerle bir edilmiş kentler, yeri belirsiz gömülü halde tonlarca patlamamış mühimmat ile büyük bir acı ve gözyaşı bırakıldı!” ifadelerine yer verdi.

“LAİKLİK VE BARIŞ MÜCADELESİNİ YÜKSELTECEĞİZ”

Temel hak ve özgürlüklerin en çok ayaklar altına Afganistan’da alındığını belirten Kaman; “Emperyalist, gerici güçler sermayenin sınırsız ve koşulsuz dolaşımı için kan dökmeye, işgale ve büyük bedeller ödenerek elde edilmiş temel hak ve özgürlükleri ayaklar altına almaya devam ediyorlar. Bunun son örneği şu an Afganistan’da yaşanıyor. 20 yıldır işgal ettiği, kendi kaderini belirleme iradesini yok saydığı Afganistan’ı apar topar terk eden emperyalist ABD bu kez de yeni işbirlikçisi gerici Taliban güçlerini yerine bırakmıştır. Benzer zihniyete sahip ülkelerin iktidarları Taliban’ı tanıma yarışına girdiler. Uluslararası bu güçlerden destek bulan Taliban’ın ilk işi ise IŞİD’ten de bildiğimiz kadınların haklarına yönelik saldırı, kadınlara kölelik koşullarında yaşam. Emperyalizme, Gericiliğe, Savaş Politikalarına Karşı Eşitlik, Özgürlük, Laiklik ve Barış Mücadelesini Yükselteceğiz! dayatması, çocuk yaşta evlilik, taciz ve tecavüzlerin normalleştirilmesi olmuştur” şeklinde konuştu.

“EMPERYALİST GÜÇLERİN UMURLARINDA DEĞİL”

Ramazan Kaman, emperyalist güçlerin açlığa, susuzluğa, sefalete sürüklenen milyonların, göç yollarında yitip giden yüz binlerin, her geçen gün derinleşen gelir adaletsizliğinin umurlarında olmadığının altını çizerek;  “Emperyalist, gerici güçler kendi politikalarının neden olduğu mültecilik, göçmenlik üzerinden halklar arasındaki milliyet, din, dil, etnik kimlik farklılıklarını düşmanlaştırma politikalarına, savaşlara gerekçe haline getiriyorlar. Açlığa, susuzluğa, sefalete sürüklenen milyonlar, göç yollarında yitip giden yüz binler, her geçen gün derinleşen gelir adaletsizliği umurlarında değil! En son Ankara Altındağ’da yaşanan olaylarda da görüldüğü üzere mülteciliğe yol açan politikalara yönelmesi gereken öfkeyi savaşların mağdurlarına yönelterek bir yandan da yeni çatışmaların fitilini ateşliyor, böylece iktidarlarını pekiştiriyorlar. Öte yandan Bölgenin kadim sorunları Kürt ve Filistin sorunları konusunda da emperyalistler ve iktidarlar rant ve paylaşım çerçevesinde oyalama, inkar ve çözümsüzlük politikalarında ısrar ediyor, çatışmaları derinleştiriyorlar. Ekmeğimize, geleceğimize, aşımıza, ormanımıza, suyumuza göz dikenler, halkların bir arada yaşama iradesini de iktidarları için en büyük tehdit olarak görüyorlar.” dedi.

“BARIŞÇIL BİR BİRLİKTELİĞİ BÜYÜTEBİLİRİZ”

Her şeyle barışçıl bir birlikteliği büyüterek ülkeyi ve dünyayı güzelleştirmenin mümkünlüğünü ifade eden Kaman;  “Ülkemizde,  Kürt sorunu, alevi sorunu, demokrasi sorunu, eğiti sorunu, sağlık sorunu ve insan hakları sorunları gibi temel sorunların; eşitlik, temel hak ve özgürlükler çerçevesinde acilen çözüme kavuşmasına ihtiyaç vardır; farklı kültür, kimlik, inanç, cinsiyet eşitliği ve farklı yaşam biçimlerinin anayasal güvenceye kavuşması ile tüm toplumsal kesimlerimiz rahat bir nefes alacak; sevgi, saygı, dayanışma, işbirliği, demokrasi, barış, hoşgörü değerleri güçlenecektir. Hayatın her anında, herkesle, her şeyle barışçıl bir birlikteliği büyüterek ülkemizi ve dünyayı  güzelleştirebiliriz” ifadelerini kullandı.

TALEPLERİNİ SIRALADILAR

Açıklamanın sonunda taleplerini sıralayan Kaman; “Dünya da yitip giden hayatların yanı sıra doğa tahribatının dünyanın geleceğini tehdit eder düzeye ulaşmasının son kanıtı olan pandemiye, yaşanan orman yangınları ve sel felaketleri gibi açık göstergelere rağmen doğa talanı, HES’ler, canlıların yaşam alanlarının ortadan kaldırılması, sera gazlarının kullanımı vb. devam ediyor. Sermaye ve rant için yaşama dair ne varsa ortadan kaldırılması zerre kadar umurlarında değil! Bu gidişatı DURDURMAK MÜMKÜN! Bunun yolu emperyalizme, gericiliğe, savaş politikalarına karşı eşitlik, özgürlük, laiklik ve barış mücadelesinden geçiyor. Talebimiz net: Barış, Demokrasi, Özgürlük, Güvenceli İş, emeğimize ekmeğimize ve emeklilerimize saygı, İnsan Onuruna Yaraşır Koşullar Sağlanmalı, Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliğine Son Verilmelidir!  Birlikte, ortak, örgütlü ve kararlı bir mücadele ile barışı dünyanın her yerinde kökleşmiş bir ağaç haline getireceğimize olan inancımız her zamankinden daha güçlüdür” şeklinde konuştu.

Editör: Oğuzhan EKE