(İHA) – Bolu’da hava sıcaklığının eksi 30 dereceyi görmesi sonrası harekete geçen akademisyenler, Ondokuz Mayıs Üniversitesinde soğuğa karşı dayanıklı üzüm melezleme çalışmalarına başladı.

Bolu’da ve kış aylarında hava sıcaklıklarının aşırı düşmesi sonrasında, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Köse önderliğinde yeni bir proje başlatıldı. Bağ Yetiştiriciliği ve Islahı Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Bülent Köse'den alınan bilgilere göre, "vitis vinifera L." türüne giren kültür asması çeşitlerinin büyük çoğunluğu kış soğuklarına karşı hassas olması ve bunların soğuk-karasal iklimlerde yetiştiriciliği önemli bir sorun olarak görülüyor.

Bolu gibi soğuklukların fazla düştüğü illerde yetiştirilebilecek yeni üzüm türünün geliştirilmesi için araştırma başlattılar. Geliştirilen bu proje ile üzüm çeşitlerinin eksi 35 dereceye kadar dayanılmasını hedefleniyor. Böylece hem ekonomik kayıpların hem de bazı bölgelerde üzüm yetiştirilmesinin önü açılmış olacak.

BOLU’DA EKSİ 30 DERECE ÖLÇÜLDÜ

Yurdun iç bölgelerinde kışın sıcaklıkların zaman zaman eksi 30 derecelerin dahi altına kadar düştüğünü belirten Köse, "İklim değişikliği etkileri yıldan yıla daha fazla hissediliyor. 2021 yılı Şubat ayı içerisinde Bolu’da sıcaklığın eksi 30 derece olarak ölçülmesi, iklim değişikliğinin etkilerinin ilerleyen dönemlerde daha şiddetli hissedilebileceğini göstermektedir. Yürütmekte olduğumuz soğuğa dayanıklı üzüm çeşitlerinin geliştirilmesi projesi kapsamında Kuzey Amerika orjinli, eksi 40 dereceye kadar dayanımı yüksek vitis riparia kökenli üzüm çeşidine ait çiçek tozları kendi üzüm çeşitlerimiz ile melezlenmektedir. Elde edilen melez bitkilerden dona dayanımı yüksek olarak belirlenen adayların, ülkemizin Erzurum, Kars gibi çok soğuk iklimlerinde dahi yetişebilmesi hedeflenmektedir” dedi.

“KAYIPLARIN AZALTILMASINA DA KATKI SAĞLANMIŞ OLACAKTIR”

Köse, yeni türün don olaylarına karşı dayanıklı olacağını belirterek, “Yürüttüğümüz bu projede aynı zamanda geç uyanan, ilkbahar don riski olan bölgelerde yetişebilecek çeşitlerin geliştirilmesi de hedeflenmektedir. Bu sayede ilkbahar geç donlarının meydana getirdiği ekonomik kayıpların azaltılmasına da katkı sağlanmış olacaktır" diye konuştu.

Editör: Oğuzhan EKE