Sağlık Ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Bolu Şubesi Eşbaşkanı Kevser Yongacı Pala, 5 Mayıs ve 12 Mayıs ebe ve hemşireler günü nedeniyle basın açıklaması yaptı.

 HABER: ALİ ÇAĞRI DEMİRTAŞ

Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında ebe ve hemşirelerin mesleki özerkliklerini yok sayılmış olduğunu dile getiren Pala, ebeler ve hemşireler olarak ekonomik, özlük ve sosyal taleplerimizi tekrarlamaktan vazgeçmeyeceğiz diyerek, “Hekim odaklı çalışma sistemi ve meslek tanımlarımızın muğlaklaştırılması sonucunda ebe ve hemşireler, sağlık alanında verilen her görevi ve angaryayı yapmaya mecbur bırakılmışlardır. Bu nedenle ebe ve hemşireler gününde vaat dinlemeyi, oyalanmayı kabul etmiyoruz, çözüm istiyoruz.” dedi.

“EBELİK VE HEMŞİRELİK HAK ETTİĞİ DEĞERİ GÖRMEMEKTEDİR”

Toplumsal bir saygınlıkları olduğunu ancak hak ettikleri değeri göremediklerini söyleyen Pala, “Geçmişten bugüne sağlık hizmetinin temel yapı taşı olan ve en eski meslek olarak kabul gören ebelik ve hemşirelik mesleğinin toplumsal bir saygınlığı olsa da hak ettiği değeri görmemektedir” ifadelerini kullandı.

“KADIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİ BİRLİKTE YÜRÜTMEKLE MÜMKÜNDÜR”

Kevser Yongacı Pala, birlikte kadın özgürlük mücadelesinin mümkün olduğunu vurgulayarak, “Hemşire ve ebeler olarak hem kadın, hem de ücretli emekçi olarak sömürünün katmerlisini yaşamaktayız. Bu nedenle de kadın mesleği olarak algılanan ebelik ve hemşirelik mesleklerinin sorunlarının çözümü, emek mücadelesi ve kadın özgürlük mücadelesini birlikte yürütmekle mümkündür” çağrısında bulundu

“VERİLEN HER GÖREVİ VE ANGARYAYI YAPMAYA MECBUR BIRAKILMIŞLARDIR”

Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında ebe ve hemşirelerin mesleki özerkliklerini yok sayılmış olduğunu dile getiren SES Bolu Şubesi Eşbaşkanı, “AKP eliyle yürütülen neoliberal politikaların ürünü olan Sağlıkta Dönüşüm Programı ebe ve hemşirelerin mesleki özerkliklerini yok saymış ve sorunlarını daha da büyütmüş, hemşirelik mesleğini yardımcı sağlık personeli, ebelik mesleğini de yardımcı sağlık çalışanı şeklinde tanımlamıştır. Hekim odaklı çalışma sistemi ve meslek tanımlarımızın muğlaklaştırılması sonucunda ebe ve hemşireler sağlık alanında verilen her görevi ve angaryayı yapmaya mecbur bırakılmışlardır” kelimelerini kullandı.

“EBE VE HEMŞİRELER BİR ÇOK SORUNLA BOĞUŞUYOR”

Sorunlarının olduğunu işaret eden Pala, “Ebe ve hemşireler olarak ağır iş yükü nedeniyle sağlık sorunlarımız, sosyal yaşama ve iş güvencesine dair önemli sorunlarımız bulunuyor. ASM, TSM, özel ve kamu hastanelerinde emek veren ebe ve hemşireler, iş ve gelir güvencesizliği, yoğun nöbetler, düşük ücret, riskli çalışma koşulları, performans sistemi, toplam kalite yönetimi anlayışı, emekliliğe yansımayan ek ödemeler ve ek ödemelerin hastane yöneticilerinin insafına bırakılması sorunları ile boğuşuyor” şeklinde bulundu.

“TÜKENMİŞLİK VE DEĞERSİZLEŞTİRİLME DUYGUSU İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

Bu yıl Ebeler ve Hemşireler Haftasını, salgının yarattığı olumsuzluklara, derinleşen ekonomik krize, artan yoksulluğa ve yaşanan intiharlara, antidemokratik uygulamalara ve artan baskılarla bağlayan Kevser Yongacı Pala, “Salgın kontrolden çıktı. Ebe ve hemşireler de salgını yönetemeyen yöneticilerin yol açtığı sonuçların diyetini ödüyor. Artan iş yükü, angarya çalışma, mobbing, şiddet ve değersizleştirilme nedeni ile sağlık ve sosyal hizmet üretirken tükeniyor ve ölüyorlar. Normalleşme adı altında alınması gereken tedbirlerin toplumun bir kesimi lehine göz ardı edilerek, her şey normalmiş görüntüsü verildi.  Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin çalışma koşullarını, sosyal, ekonomik ve psikolojik durumlarını güçlendirilmesi,  işyerlerinde korunması, gözetilmesi ve güvenliklerinin sağlanması gerekiyor. Hem Ebe-Hemşireler olarak hem de sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak tekrarladığımız tükenmişlik duygusunun yanı sıra değersizleştirilme duygusu ile de karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.

“BAKIM YÜKÜ ALTINDA EZİLME NOKTASINA GELMİŞLERDİR”

Kevser Yongacı                 Pala ebe ve hemşirelerin ezildiğini söyleyerek, “Bir yıldan uzun süredir sağlık ve sosyal hizmet emekçileri plansızlık ve atılmayan adımlar nedeniyle aile yaşantılarında sorun yaşamakta, özellikle ebe ve hemşireler çalışma alanları nedeni ile çocuklarının velayetlerinin bile söz konusu olduğu durumlar ve ev içinde artan bakım yükü altında ezilme noktasına gelmişlerdir” dedi.

“DİNLENMİYOR VE GÖZDEN ÇIKARILIYORUZ”

İktidarın sorumsuz politikalarının bedeli ödemek istemediklerinin de altını çizen Pala, “Kimse kahramanlık vurgusuyla daha fazla sağlık emekçilerinin emeğini sömürmeye kalkmasın. Meslek hastalığını bizlere hak görmeyen iktidarın, sorumsuz politikalarının bedellerini biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri ödemek istemiyoruz. Sorumluların yönetemediği pandemi sürecinde daha ne kadar bedel ödeyeceğiz. Pandemi ile mücadele ederken sermaye için çarkları döndürme çabaları, kuralsız ve pervasız uygulamalar nedeni ile sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak her zaman ki gibi yine dinlenmiyor ve gözden çıkarılıyoruz” ifadelerini kullandı.

“EKONOMİK, ÖZLÜK VE SOSYAL TALEPLERİMİZİ TEKRARLAMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”

Çalışma koşullarının düzenlenmesini istediklerini belirten Pala, “Başta Covid-19’un illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı ve iş kazası kabul görmesi özlük, mali ve demokratik haklarımızın verilmesi, meslek tanımımız netleşmesi, güvenceli, kadrolu istihdam, çalışma koşullarımızın düzenlenmesi istiyoruz. Pandemi döneminde şiddet ve mobbinge maruz kalmak, çocuklarımız ve işimiz arasında tercih yapma zorunda kalmak istemiyoruz. Sorunlarımızın bu kadar biriktiği ve iktidarın çözüme yönelik adım atmaktan imtina ettiği bu dönemde 5 Mayıs ve 12 Mayıs ebe ve hemşireler günü, mevcut koşulların değiştirilmesi ve taleplerimizin elde edilmesi yönünde kararlılığımızı ifade edeceğimiz günlerdir. Bu nedenle ebe ve hemşireler gününde vaat dinlemeyi, oyalanmayı kabul etmiyoruz, çözüm istiyoruz. Sağlığın ve toplumsal yaşamın en önemli dinamiği olan ebeler ve hemşireler olarak ekonomik, özlük ve sosyal taleplerimizi tekrarlamaktan vazgeçmeyeceğiz” kelimelerini kullandı

 

SES Bolu Şubesi Eşbaşkanı Kevser Yongacı Pala, son olarak Taleplerinden bahsederek, “Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yasası kaldırılmalı. Ebe ve hemşireler işlerine başlatılmalı, KHK ile işlerine son verilen tüm sağlık ve sosyal emekçileri işlerine iade edilmeli. Ebelik ve hemşirelik mesleği ağır ve tehlikeli işler kapsamında olmasından dolayı yıpranma payı yasası geçmiş yılları kapsayacak şekilde ve fiili çalışma şartı kaldırılarak yeniden düzenlenmeli. Performansa dayalı ücretlendirmeden vazgeçilerek temel ücret yoksulluk sınırı üzerinde olmalı ve yapılan/yapılacak tüm ek ödemeler emekliliğe yansıtılmalı. Esnek kuralsız çalışma, iş yerlerinde maruz kaldığımız her türden riske karşı; iş güvencesi, can güvencesi, güvenli çalışma koşulları sağlanmalı. Ebe-hemşire ve sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak yıllardır talep ettiğimiz ek gösterge, 3600 den başlatılarak kademelendirilmeli. İşyerlerinde şiddet, mobbing ve tacize karşı önleyici uygulamalar yaygınlaşmalı ve hukuki yardımdan kadro durumuna bakılmaksızın istisnasız tüm çalışanlar yararlandırılmalı. Her iş yerinde 7 gün 24 saat açık, ücretsiz, nitelikli kreş hizmeti sunulmalı. İşyerlerinde kadrolaşma ve baskıya son verilmeli. Ebelik ve hemşirelik mesleği özgün birer meslek olduğu için görev tanımı ve yetkileri belirlenmeli, uzmanlaşmaları önündeki engeller kaldırılmalı. Ebelik ve hemşirelik mesleğinin yardımcı sağlık elemanı/Aile sağlığı elamanı sınıfından çıkarılacak düzenlemeler yapılmalı. İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarına gereken önem verilmeli, Covid­-19 tanısı alan sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin illiyet bağı aranmaksızın iş kazası ve meslek hastalığı sayılmalı. Ebe ve hemşirelik mesleğindeki açık, 4B, 4C, 4D, Taşeron, vekil, sözleşmeli, ücretli olarak değil; güvenceli iş, kadrolu istihdam ile giderilmeli. Pandemi döneminde ebe ve hemşirelere dayatılan kurum içi yer değişikliğine son verilmeli. ASM’lerde vekil ve sözleşmeli olarak çalışan ebe ve hemşireler kadroya alınmalı” isteklerinde bulundu.

 

Editör: TE Bilisim