Eğitim-Sen Bolu Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici, Eğitim-Bir-Sen Bolu Şube Başkanı Ahmet Koçak, Türk Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Erhan Bayram ve Eğitim İş Bolu Şube Başkanı Erkan Korkmaz, Kovid-19 vaka sayılarının artışının göz önünde bulundurularak temel eğitim ve okul öncesi Eğitim kurumlarının tamamı ile Anaokulları, Özel Eğitim Okulları Ve Meslekî Teknik Liseleri'nin uygulamalı bölümleri dâhil olmak üzere bir an önce tam zamanlı uzaktan eğitime geçilmesi hususunda İl Hıfzıssıhha Kurulu'na seslenerek  “öğretmenler bir an önce aşılansın”  çağrıda bulundular. Başta öğretmenler olmak üzere aşılama çalışmalarının hızla yapılması gerektiğini belirten sendika başkanları, maske, mesafe, hijyen önlemlerine de dikkat çektiler.

Özel Haber: Aslı Akış

15 Şubat’ta köy okullarında başlayan yüz yüze eğitim 2 Mart’tan itibaren seyreltilmiş olarak diğer okullarda da sürüyor. Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının yüz yüze eğitime geçilmeden önce ‘öğretmenler aşılanacak, listeler hazırlandı, e-nabızdan randevu alabilirler’ açıklamalarının üzerinden zaman geçmesine rağmen henüz aşı yaptırılabilen öğretmen sayısı çok az. İlimizde artan vakalar ve her gün bir okuldan gelen korona virüs testi pozitif öğretmen sayısı da giderek artış göstermekte. Öte yandan pandemi döneminde hayatını kaybeden öğretmen sayısı 16’ya yükseldi.

Eğitim-Sen Bolu Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici, eğitim emekçilerinin sağlık bakanlığı aşı sırlamasında 2 gurubun 7. sırasında yer aldığını belirterek; Henüz aşılama hızı istediğimiz düzeyde değil maalesef. Sağlık Bakanlığı demişti ki günde 1 milyon kişiyi aşılayacağız ama böyle bir şey mümkün değil.  Eğitim emekçilerine gelince, 1 Şubat itibarıyla köy okullarının yüz yüze eğitime geçmesi söz konusuydu. Orda da aynı şekilde hızla devam eden aşılama süreci yok. Tam tamamlandığını söyleyemeyiz. Rakam olarak bilmiyorum ama daha doğrusu okul açıldıktan sonra bile devam eden ikinci doz aşılar yetişmedi.

“OKULUMDA HİÇ AŞILANAN YOK” 

Merkezde çalışan eğitim emekçisi arkadaşlarımızın yaş durumu ile aşı sırası gelenler var. Onun dışında yaygın bir şekilde eğitim emekçilerinin aşılanmadığını görüyoruz. Bakan eğitim emekçilerine aşı başladı diyeli 1 ay oldu bir de fotoğraf vermişti. Ama bunun gerçekliği yansıtmadığını biz biliyoruz. Benim okulumda hiç aşılanan yok. Daha doğrusu öğretmenlere öncelik sırasında değilsiniz deniyor” dedi.

“16 EĞİTİM EMEKÇİSİ HAYATINI KAYBETTİ”

Her geçen gün vaka, vefat sayısının arttığını söyleyen Zehra Kulalı Gezici, önceliklerinin eğitim olduğunu fakat salgının da kontrol altına alınması gerektiğinin altını çizdi. Gezici; “Geliştirilen sosyal politikalar, “AVM mi açılsın? Okul mu açılsın?” Önceliğini aslında iktidarın düşünmesi gerekirdi. Biz istedik ki salgında en son okullar kapansın, en önce okullar açılsın. Çünkü gerçekten ciddi bir gelecek kuşağı kaybediyoruz. Eğitim emekçilerinin sağlık hakkından olduklarını biliyoruz ki 15 Şubat- 4 Nisan arasında 16 eğitim emekçisi kovid nedeniyle hayatını kaybetti. Bunların hepsinin önlenebilir ölümler olduğunu biz biliyoruz. Dolayısıyla bunun sorumluları karar alıcılardır, mevcut iktidardır. Bu anlamda yüz yüze eğitim devam ederken, biz biliyoruz ki salgın yayılımı hepimizin takip ettiği gibi bütün ülke kırmızıya boyanmış durumda. Her geçen gün vaka sayısı, vefat sayısı artıyor, tablo çok vahim. Mevcut önlemlerle bu salgın kontrol altına alınamıyor. Biz buradan karar alıcılara tekrar söylüyoruz. Önceliğimiz eğitim olmak zorunda ama eğitim olurken de önceliğimiz tabi ki salgının kontrol altına alınması gerekiyor” şeklinde konuştu.

“EĞİTİM EMEKÇİLERİ SAĞLIKLI GÜVENLİ BİR ORTAMDA ÇALIŞMA HAKKI YOK”

Zehra Kulalı Gezici, milyonlarca öğrencinin eşit koşullarda eğitim alamadığına vurgu yaparak; “Dünya sağlık örgütünün ve bizimde bağlı olduğumuz eğitim enternasyonali her 100 bin de 10 vaka olduğu zaman normalleşmeden bahsedebiliriz diyor.  Şuanda baktığımızda 14 günlük kuluçka süresinde hesapladığımızda 100 binde neredeyse bin vaka sayısına ulaşmış illerimiz var. Artık dönüp bir bakmak lazım ve önlenebilir ölümlerden artık daha fazla yurttaşımızı kaybetmememiz gerekiyor. Sosyal devlet olmak çok önemli. Halk çok ciddi bir geçim sıkıntısı yaşıyor. Sağlıklı beslenmesi, stresi işe hastalığa her gün davet çıkartan yaşam koşulları var.  Dolayısıyla biz sosyal destekli tam kapanma talep ediyoruz. Bahsettiğim vaka sayılarına düşebilsin ki biz normalleşelim. Ve önceliğimizin okulların açılması olması gerekiyor. Çünkü milyonlarca öğrencimiz mevcut eşitsizliklerin çok derinleştiği bir noktada eğitim hakkına ulaşamıyor. Eğitim emekçileri sağlıklı güvenli bir ortamda çalışma hakkı yok. Öğrencilerimizin güvenli bir ortamda eğitim alma hakkı yok sayılmış durumda” diye konuştu.

“EĞİTİM EMEKÇİLERİ, ÖĞRENCİLERİMİZ VE VELİLERİMİZ RİSK ALTINDA”

“Sadece eğitim, öğretmenler ve öğrenciler değil, milyonlarız biz” diyen gezici; “Eğitim bileşenleri düşündüğünüzde 16 milyonun üzerindeyiz. Dolayısıyla bu çok ciddi bir halk sağlığı sorunu ve salgın için çok ciddi bir odak eğitim. Bizler bir kişi daha eksilmeyeceğiz diye bu yolda hep söylüyoruz, bir öğrencimizi daha geride bırakmayacağız diye, bu sürecin ele alınmasını istiyoruz. Maalesef karar alıcılar demokratik bir süreç yürütmüyor, dayanışmayı yürütmüyor, ortak aklı çalıştırmıyor. Karar bir yerlerden alınıyor ama bu da bizim gerçekliğimize maalesef uymuyor. Eğitim emekçileri risk altında, öğrencilerimiz risk altında, velilerimiz risk altında ve tüm toplum risk altında diyorum”  ifadelerini kullandı.

“PANDEMİNİN EN ÇOK ETKİLEDİĞİ GRUP DEVLET MEMURLARI”

Eğitim camiasının Pandeminin etkilediği gurupların başında geldiğini aktaran Eğitim-Bir-Sen Bolu Şube Başkanı Ahmet Koçak; “Ülkemiz ve dünya 1 yıldır korona pandemisiyle mücadele ediyor. Öncelikle dünyada ve ülkemizdeki sağlık çalışanlarının hakkını teslim etmek gerekir. Gerçekten kahramanca mücadele ediyorlar. Sağlık çalışanlarından sonra pandeminin en çok etkilediği grup devlet memurları. Bunların içerisinde de muhataplarının öğrenci olması sebebiyle eğitim çalışanlarımız ve öğretmenlerimiz var.

“AŞILAMA MAALESEF İSTENİLEN ORANDA DEĞİL”

Şubat ayında aşılama başladı. Aşılama grupları yüz yüze eğitim veren köy okullarından başlandı. Köy okulları ve seyreltilmiş öğrencisi az olan gruplardan başlandı. Ama merkezde de ilkokullar, özel eğitim okulları, okul öncesi grupları ve halk eğitimdeki öğretmenlerimiz birebir tamamen derse giriyorlar. Ortaokul son sınıflarımızın ve lise son sınıflarımızın sınava girecek olması nedeni ile öğretmenlerimiz yüz yüze eğitime giriyorlar. Aşılama maalesef istenilen oranda değil. Merkezde hemen hemen yok denecek kadar az. Şimdi aşılanan gruplara baktığımızda özellikle köy okullarındaki aşılanan öğretmenlerin olduğu yerlerde gerçekten herhangi bir problem yok. Yok denecek kadar az. Maalesef Bolu’da ve Türkiye’de de aşılamanın istediğimiz seviyede hızlı bir şekilde yapılmaması bizi üzüyor. İlimizde de, ülkemizde de koronadan şuanda evde, hastanede tedavisi devam eden ve maalesef hayatını kaybeden meslektaşlarımız var. Son olarak Nevşehir’de bir meslektaşımız hayatını kaybetti.” şeklinde konuştu.

“EĞİTİMİN ÖNEMLİ ÖNCELİĞİMİZ”

Ahmet Koçak, eğitimin sağlıklı sürdürülebilmesi için mutlaka öğrencilerin başında duran öğretmenlerin aşılanmasının tedbirin birinci önceliği olduğuna dikkat çekerek; “Eğitimin önemli önceliğimiz. Sınıftaki tek yetişkin öğretmen, öğretmenden kaynaklı bir virüs hem öğretmenin kendi canını, hem de çocukların vasıtasıyla onların ailesine gidebilir. Bunu başından beri söyledik, söyleyemeye devam ediyoruz.” dedi.

“MAALESEF CAN KAYIPLARININ TELAFİSİ YOK”

Ahmet Koçak, öğrenme kayıplarının telafisinin yapılabileceğini fakat can kayıplarının telafisinin mümkün olmadığına işaret ederek; “Giden her meslektaşımız bizim için bir kayıptır. Her insanımız bizim için bir kayıptır. Bu anlamda bütün yetkililerden, Eğitim çalışanlarına sahip çıkması bakımından, öğretmenlerin, eğitim çalışanlarının bir an önce aşılanmaları yapılması ve bununla birlikte sadece eğitim çalışanları değil, kamu hizmeti veren bütün kurumlardaki, vatandaşlarla yüz yüze olan bütün noktalardaki kamu çalışanlarının da aşılanması gerekir. Bunu insanlarımız yanlış anlamasın çünkü kamu çalışanları devlet adına vatandaşa hizmet ediyor. Bu bireysel bencillik değildir. Tamamen kamu çalışanları vasıtasıyla millete yürüyecek hizmetin engellenmemesi için bunu talep ediyoruz. Yoksa bu özel bir talep değildir” diye konuştu.

“TEMENNİMİZ BİR AN ÖNCE AŞILAMALAR YAPILSIN”

Daha fazla can kayıpları yaşanmadan bir evvel aşılamaların yapılmasını temenni eden Koçak; “Temennimiz bir an önce aşılamalar yapılsın. Çocuklarımız eğitimden mahrum kalmasın. Bir yıldır uzak kaldılar. Yüz yüze eğitim uzaktan eğitime göre çok daha verimli, daha iyi, bunu son bir yılda da gördük. Tekrar ifade ediyoruz, öğrenme kayıplarının telafisi olabilir, can kaybının telafisi olmaz. Daha fazla can kaybı yaşamadan, aşılamanın bir önce yapılmasını talep ediyoruz. Bu konuda da ısrarımız talebimizi takip etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“BÜTÜN YAŞ GURUPLARI ETKİLENİYOR”

Türk Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Erhan Bayram,  pandemi sürecinin ülkemizde görülmeye başladığın günden bu yana eğitim camiasının aşılanması konusunda hassasiyetlerini belirttiklerini dile getirerek; “Vaka sayılarının 50 binli rakamlara ulaştığını hep birlikte görüyoruz. Ayrıca, vaka oranlarının 0-9 yaş grubu da dahil olmak üzere bütün yaş gruplarını etkilediğini maalesef görüyoruz. Çocuk yoğun bakımlarında bile vakaların görüldüğü bilgileri kulağımıza gelmekte. Biz pandemi sürecinin başladığı günden itibaren eğitim çalışanlarının aşılanması konusunda hassasiyetimizi ortaya çıkarmıştık. Bunu bir sendikal duruş eğitim çalışanını temsil eden bir sendika değil, bunu bir toplum sağlığı meselesi olduğunu o günlerde ifade etmiştik. Hatta sağlık çalışanlarının hemen akabinde eğitim çalışanlarının aşılanması gerektiğini ifade etmiştik” şeklinde konuştu.

“HIZLI BİR ŞEKİLDE YAYILIM SÖZ KONUSU”          

Toplumun genelini ilgilendiren bir bulaşın engellenmesi adına aşılama konusunda gerekli uygulamasın yapılması önerisinde bulunan Bayram; “Ülke genelinde 18 milyon öğrencimiz var. Aşılama takviminde aşının bulunması süreci ve maalesef gecikmeler yaşandı.  Fakat biz şunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Eğitim çalışanlarının önceliği noktasında hala ağır davranılmasının biz çok toplum sağlığı açısından sakıncaları olduğunu değerlendiriyoruz. Onun için yetkililere öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının bir an önce aşılanması için gerekli tedbirlerin alınması noktasında kararlı bir çağrıda bulunmak istiyoruz. Bu sadece eğitim çalışanlarının sağlığı ile ilgili değerlendirirsek eksik değerlendirmiş oluruz. Toplumun genelini ilgilendiren bir yayılımın engellenmesi için bir an önce eğitim çalışanlarının aşılanmada öncelik altına alınması gerekmektedir. Bunun yanında son günlerdeki vaka artışlarını da göz önünde bulundurduğumuzda hızlı bir şekilde yayılım olduğunu görüyoruz. Bu yayılımında en çok etkilediği kesimde eğitim çalışanları ve çocuklarımı olmaktadır” ifadelerini kullandı.

“İL HIFZISSIHHA KURULUNA ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ”

Erhan Bayram,  Bolu Valiliği ve il hıfzıssıhha kuruluna temel eğitim ve okul öncesi kurumlarının da biran önce kapatılmasına dair bir karar verilmesi yönünde çağrıda bulunarak; “Ara sınıfların bir kısmı kapalı. Temel eğitimde ilkokul ve okul öncesi öğrencilerimiz ve eğitim çalışanlarımız yüz yüze eğitime devam etmektedir. Biz noktada inisiyatifin yerel idarelere il hıfzıssıhha kurullarına verildiğini takip ediyoruz. Bolu Valiliğimiz ve il hıfzıssıhha kurulumuz bir an önce insiyatif almalıdır. Bugün pek çok ilimizde temel eğitim kurumları ve okul öncesi kurumları da kapatılmış durumda. Bolu İl Hıfzıssıhha Kurulunun da gelişmeleri değerlendirmesi ve temel eğitim, okul öncesi kurumlarının da biran önce kapatılması gerektiğini değerlendiriyoruz. Bu konuda İl Hıfzıssıhha Kuruluna çağrıda bulunuyoruz.” dedi.

“EĞİTİMİN TELAFİSİ OLUR AMA SAĞLIĞIN OLMAZ”

Okullarda gerekli hijyen tedbirlerinin alındığı fakat çocukların Maske, mesafe, temizlik noktasında yeterli bilince sahip olmadıklarının da altını çizen Bayram; “Eğitim çok kıymetlidir. Eğitimin öneminin farkındayız. Eğitimin telafisi olabilir ama sağlığın telafisi olmayacağı gerekçesiyle biran önce okullarımızın tam zamanlı uzaktan eğitime geçmesi ve aşılama takviminin eğitim çalışanları için biran önce başlaması gerektiğini güçlü bir ifadeyle kamuoyuna ve yetkililerimize iletmek istiyorum. Bize gelen her ne kadar konuyla ilgili resmi verilere ulaşamasak ta pek çok vaka var. Eğitim çalışanlarımız, öğrencilerimiz, okul idarecilerimiz, yardımcı personellerimiz dahil olmak üzere covid pozitif vakasına şahit oluyoruz. Bu süreçte ilimiz yüksek riskli iller kategorisinden çok yüksek riskli iller kategorisine geçtiğini biliyoruz. Bu noktada okullar aslında bakarsanız en güvenli yerler olarak ifade ediyoruz.

“ÇOCUKLARIMIZDA BİRBİRLERİYLE TEMAS HALİNDELER”

Gerekli tedbirler alınıyor. Fakat çocuklarımızın yaşları itibariyle toplumun salgına önlem alma noktasında bilinç düzeyi en düşük yaş kesimi olduğunu hepimiz farkındayız.

Dolayısıyla okula geliyorlar. Maske, mesafe, temizlik noktasında yeterli bilince sahip değiller. Birbirleriyle yakın temas halindeler. Akşam olduğu zamanda evlerine gidiyorlar. Bu da yayılımı ciddi oranda artırma riski söz konusu. Okulların biran önde kapatılması ve eğitim çalışanlarının aşılanmasının sadece eğitim çalışanlarının sağlığına yönelik olmadığı toplum sağlığına yönelik olduğuna kastımız budur. Toplum sağlığını korumak için biran önce eğitim kurumlarımız okul öncesi dahil olmak üzere meslek liselerinin uygulama alanları dahil olmak üzere biran önce kapatılması ve aşılama takviminin de biran önce öğretmenlerimizi, eğitim çalışanlarımızı kapsayacak şekilde başlatılması gerektiğini ben tekrar ifade etmek istiyorum” diye konuştu.

“EĞİTİM EMEKÇİLERİNİN VE ÖĞRENCİLERİN AŞI OLMASI ÖNEMLİDİR”

Eğitim İş Bolu Şube Başkanı Erkan Korkmaz, yüz yüze eğitim yapılması için öğretmen ve öğrencilerin aşılanmasının öneminden bahsederek;  “Süreci başladığı günden beri yanlış yönetilmektedir. Gerçek dışı planlarla toplum aldatılmaktadır. Bunun sonucu olarak başta öğretmenlerimiz olmak üzere tüm eğitim emekçilerinin sağlık sorunu yaşadı ve maalesef bir kısmı hayatını kaybetti. Eğitimin yüz yüze yapılması gerektiği açıktır. Ancak yüz yüze eğitimin yapılması için tüm eğitim emekçilerinin ve öğrencilerin aşı olması önemlidir” dedi.

“AŞILAMA TAMAMLANINCAYA KADAR YÜZ YÜZE EĞİTİME ARA VERİLMELİDİR”

Aşılamanın eğitimim aksamaması için en kısa sürede başlanmasını gerektiğini dile getiren Erkan Korkmaz, “Eğitim emekçilerini aşılamadan yüz yüze eğitim kararı veren milli eğitim bakanlığı eğitim emekçilerinin canını hiçe saymış ve toplum sağlığını da tehlikeye atmıştır.  Gelinen noktada aşılama tamamlanıncaya kadar yüz yüze eğitime ara verilmelidir. Aşılama eğitimin aksamaması için en kısa sürede başlamalı ve bitirilmelidir. Salgın süreciyle ilgili alınan kararlarda artık çifte standarda bir son verilmelidir” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim