(HABER: ASLI AKIŞ) - Gerede Markuşa Deresinin kuruduğu gerekçesiyle Bolu İl Genel Meclisi’nin Çevre Sağlık komisyonu üyeleri, su kaybını yerinde incelemek üzere harekete geçti. Suyun aktığı tespit edilince Gerede, Seben, Kıbrıscık ve Dörtdivan suya sahip çıktı bir anda tansiyon yükseldi.

İGM Meclis Üyeleri Salih Acar, Ali Kemal Atay ve Üzeyir Ercivan, Gerede ilçesi Salur-Samat-Göynükören-Yelkenler yaylası gibi birçok köy ve yaylanın içinden geçen Markuşa deresinin kurumasıyla ilgili araştırma yapılmasına dair önerge verdi.  Yapılan araştırma sonucu bölgede su kaynaklarının varlığı tespit edildi. Fakat su kaynakları ilçeler arasında paylaşılamadı.

Kıbrıscık, İl Genel Meclisi k üyesi Alaattin Karadoğan, Çevre Sağlık komisyonundan gelen raporun görüşülmesinin ardından söz aldı.

SİYASİ BİR RANT MI?

Karadoğan, “30 yıl önce yapılan anlaşma bugün gündeme geliyor. Bu bir siyasi rant mı, çıkar mı, başka bir amaç mı? Bu su Kıbrıscık merkeze giden ve halkın içtiği içme suyudur. Suyun 30 yıl sonra gündeme gelmesini hayretle karşılıyorum. İki belediyenin o gün yapmış olduğu protokol neden bugün gündem oluşturuyor? dedi.

“ÖNEMLİ OLAN SUYUN AKMASI”

AK Parti Gerede İl Genel Meclisi Üyesi Ali Kemal Atay; “Yıllardır Gerede de yaylalarımızda, köylerimizden akan Markuşa çayı var. Dörtdivan’dan da akıyor. İki ilçe arasına nifak sokma mevzu bahis değil. Burada suyun azalması gündeme geliyor. “Neden ilgilenilmiyor, bu sular niye akmıyor?” deniliyor.  Suların azalması iklim değişikliğinden dolayı olabilir. Önemli olan suyun akması.” şeklinde konuştu.

“KIBRISCIK VE SEBEN SULARINA DOKUNMAYIN”

CHP Grup Başkan Vekili Erhan Beykoz; “Gerede de su sıkıntısı var mı? Yok. Varsa eğer bu su sıkıntısı, siz Ulusu Deresini Ankara'ya verirken bakacaktınız. Siz kendi elinizdeki kaynaklara bir başka yerlere giderken bakacaksınız ve onlar gidecek geleceksiniz Seben’in, Kıbrıscık’ın içme suyundan nemalanmadan hesabını yapacaksınız. Saygıdeğer arkadaşlarım bakın Tekkedere barajı bitmek üzere, % 95’i bitmiş. 14 tane köy sondaj suyunu içiyorsa bu Dörtdivan’ın ayıbıdır.  Oradaki kaynakların tamamı bu köylere aktarılacaktır. Bu köylerin suları oradaki barajın %95’i bitmiş bir barajın suyunun aktarılmasıyla bu köylerin su sorunu çözülecektir. Öyle ki buradaki baraj sadece Dörtdivan’daki köyleri beslemeyecek. Kıbrıscık ve seben sularına dokunmayın. Bu konunun ciddi olarak gündemden çıkarılıp hiç olmazsa suyun kendi seyrinde akmasının sağlanması gerekmektedir. Bu konuda bütün meclis üyesi arkadaşlarımı duyarlı olmaları davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

“AMACIMIZ KİMSE SUSUZ KALMASIN”

MHP Gerede İl Genel Meclisi Üyesi Salih Acar, önergeyi verme sebeplerini anlatarak; “Benim köyümün içinden geçen Markuşa deresinin şimdiye kadar kuruduğunu görmedik. Hamzabey, Samat, Geçitler yaylaları ve Ankara’da içme suyu verilen yerlere kadar 8-10 köyü kapsıyor bu su. Su kesilince Gerede halkı tepki göstermeye başladı. Bu amaçla önergemizi verdik çevre ve sağlık komisyonumuzla yerine gittik inceleme yaptık. Su 15 kilometre Markuşa deresinden uzakta olduğu halde orayı besliyor ve Dörtdivan’da sondajla su içiliyorsa tüm köylerimizi susuz koymayacak şekilde su var. Amacımız kimse susuz kalmasın.” diye konuştu.

AKMAN VE SERİN’DE GÖRÜŞLERİNİ AKTARDI

Seben İl Genel Meclisi Üyesi İsmail Akman ile Dörtdivan İl Genel Meclisi Üyesi Şahin Serin de söz alarak kimsenin suya sahip çıkmaya çalışmadığını, gelen suyun herkese yetecek miktarda olduğunu belirterek, ortada siyasi bir olayın olmadığını iddia etti.

“TAHSİSLER DIŞINDA KAÇAK BİR SU ALINDI MI?”

Ak Parti Dörtdivan İl Genel Meclisi Üyesi Dursun Fidan; “Siyasi rant elde etme peşinde değil. Yıllardır Gerede Dörtdivan bölgesinde konuşula gelen sıkıntılı bir konu bu. Kıbrıscık’ın hangi tarihlerde tahsisli su aldığını biliyoruz.  Burada tabiatın, doğanın sularında ilçe suları diye bir ayrım ş olamaz. Sonuçta bu suda yaşayan tüm canlıların hakkı var. Sadece devletin gerekli organları bu suların tahsisi yapıldıktan sonra fazla kaçak su alınmış mı?  İncelemesinin yapılıp ortaya çıkarılması gerekiyor. Bütün mesele kaçak su alınıp alınmadığıdır.” Dedi.

“GEREDE SİYASİ GÜCÜNÜ KULLANIYOR”

Mengen il genel meclisi üyesi Eyüp beşli; “Yakın bir geçmişte Gerede haketmediği bir suyu mahkeme kararıyla elimizden almıştır. O su Mengen’in yaylalarından çıkan bir su ama arkadaşlar bu konuda siyaset yok diyorlar ama Gerede siyasi gücünü kullanarak o suyu elimizden aldı. Çevre ve sağlık komisyonu raporunda mahkeme kararıyla su sorununu çözebilirsiniz gibi görüş belirtmiş. Evet mahkeme kararı bu suyu Dörtdivan ve Gerede’ye verirse bizde emsal teşkil etmek, Mengen’in suyuna sahip çıkma adına konuyu yargıya taşıyacağız.

Ak Parti Mudurnu İl Genel Meclisi Üyesi Salih Şener ise; “Bu su Kıbrıscık’a mı Dörtdivan mı değerlendirilecek karar verilmesi gerekiyor. Kuraklık olmasına rağmen zirvenin her tarafı su. Bu suyla şimdiye kadar kimse ilgilenmemiş.” Diye konuştu.

BAŞKAN YÜCEER ORTA YOLU BULDU

Son olarak İl Genel Meclisi Üyesi Yaşar Yüceer; “Su günümüzün ve geleceğin en önemli problemlerinden bir tanesi. Kıbrıscık ta bizim ilçemiz Mudurnu’da, Dörtdivan’da, Gerede’de. Her birinin ihtiyacı, eksikliği bizim sorunumuz. 1980’li yılarda dere gürül gürül akardı. O günün şartlarında Ankara Büyükşehir Belediyesi o dereyi takip edip barajın yapılması noktasında oradan suyu Ankara’ya getirdiler. Isınma ve iklim değişikliğinden ve bütün kaynak sularının 40-50 yıl öncesine göre boruya alınmasından ötürü biz kendi elimizle doğanın dengesini bozduk ve dereleri kurttuk.

“BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE HAREKET EDELİM”

Konunun yeni gündeme gelmesine dair de bilgi veren Yüceer; “2023 yılı son yüzyılın en sıcak, kurak mevsimini yaşadı. Çok uzun zamandır yağmur yağmıyor. Dolayısıyla Salur’un içinden geçen bu Markuşa deresi kuruduğu için arkadaşlarımız gündeme getirdiler. Suların tahsisi konusunda il özel idaresi, DSİ, milli emlak müdürlüğü ve tarım il müdürlüğü işin içindedir. Olayı bir kısır çekişmeye getirerek ilçeler arasında sıkıntıya sebebiyet vermeyelim. Ne kadar tahsisli su var incelenebilir. Bolunun geleceği noktasında birlik ve beraberlik içinde hareket edelim” açıklamasıyla son noktayı koydu.

Editör: Ebru Buket EKE